Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Olmayan borcu yazıp, siliyorlar…’

18 Aralık 2025

Bir işsiz ne yaşar biliyor musunuz? Daha önce ifade etmiştim, ama tekrar hatırlatmakta fayda var. Yılların tecrübesinden süzülerek kaleme dökülmüş bu konuda Tülay Hergünlü imzalı çok önemli bir kitap var. Bugüne kadar okumadıysanız, okumanızı ve empati yapmanızı öneririm.

Orada anlatılan ruh hali, çaresizlik inanın empati kurulması gereken bir özellik taşıyor. Bence bunu da bugünlerde en çok Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek nezdinde ekonomi yönetiminin ve TÜİK başta olmak üzere ilgili kurumların yöneticilerinin okuması gerekiyor.

Çünkü bırakın işsizin ne yaşadığını hissetmeyi, buna göre de çözüm üretme derdine düşmeyi, ülkemizde işsizler işsiz bile sayılmıyor ki, bu işsiz olmaktan daha rencide edici ve umut öldürücü bir tavır.

İş bununla da bitmiyor. Bizde işsiz kabul edilmeyenler aynı zamanda evinde buzdolabı ya da televizyon gibi doğal ürünlere sahipse, gelirsiz de kabul edilmiyor. Bu nedenle de Genel Sağlık Sigortası adı altında prim isteniyor.

Bu primden muaf olabilmeniz için ise asgari ücretin üçte birinden az bir girdinizin olmasını kanıtlamanız şart. Fakat az önce de belirttiğim gibi beyaz eşyanız bile varsa, bu dilimin üzerinde kalıyorsunuz.

Yetinmiyorlar, ardından asgari ücrete yüzde 20, emekli ücretlerine yüzde 11 civarında zam konuşulan ülkede, GSS primine yüzde 100 zam yapıyorlar. Zaten gelirini kaybettiği için ihtiyaçlarını karşılayamayan, muhtemelen bankalardan eşe dosta kadar herkese borçlu olan ve çıkmazda olan insanların da üzerine gidiyorlar.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Her sene tahsil edilmesi mümkün olmayan, çünkü tahsil edeceğiniz kişinin geliri olmadığı için ödeme kabiliyeti bulunmayan insanların borçlarına af çıkartıp, sonra da bunu müjde diye anlatıyorsunuz.

Buna ‘şeytan azapta gerek’ cinsi bir yaklaşımın, ‘ölümü gösterip sıtma razı etme’ eğilimine kadar uzanan bir tavrın uzantısı diyebiliriz. Yani geçim sıkıntısı çeken ve iş bulamadığı ve ümidini kaybettiği için işsiz bile sayılmayan insanları önce borçlandırıp, sonra da tahsil edemeyince siliyorlar.

Elbette herkes bu kadar şanslı değil. Arada icra uyarıları, e–haciz ikazları belki de hamleleri dara düşmüş insanların açmazlarını ve çaresizliklerini daha olumsuz noktaya sürüklüyor ve sonuçlarını da haber bültenlerinde izliyorsunuz.

Şimdi ne oldu biliyor musunuz? TBMM’de yargı paketinde bu borçların yeniden silinmesi gündeme geldi. Öyle yumuşak bir karın bahsediyorsunuz ki, bunların konuşulmasını sağlayıp, yargı paketinde eleştirilen yanların gündeme gelmemesini temin ediyorsunuz.

Yani insanlar olmayan borçlarından kurtulayım derken, belki de aynı paket içinde geçen bir maddeyle başkaca haklarından oluyorlar. Nasıl açlık sınırının altında, asgari ücretin bir miktar üzerindeki gelirlerin yılın sonuna doğru vergi dilimine gireceği gerçekse ve bu düzenlenmiyorsa, yılın sonuna doğru yapıp her yıl müjde veriliyorsa, benzer bir durum da burada yaşıyor.

Sizce bu vicdana ya da geçtim vicdanı, ekonomi aklına sığıyor mu? Elbette bütçede gelir olarak gösterilen, sonra da silince gelirden düşülmeyen hamlelere neden olan yapı bozukluğunu saymıyorum bile.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Para peşinde koşanlar...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Para peşinde koşanlar…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'İç piyasayı unutun...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘İç piyasayı unutun…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Yerli malı stratejik başlık...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yerli malı stratejik başlık…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Düşmeyen gıda fiyatının faizini yaptılar...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Düşmeyen gıda fiyatının faizini yaptılar…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları