FÖŞ yazdı: Fed Aralık’ta Ne Yapacak?
30 Ekim 2025Fed FOMC Çarşamba günü politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75–4,00 aralığına çekti. Ancak Başkan Jerome Powell, yıl bitmeden yeni bir faiz indiriminin “kesin olmadığını” söyleyerek şahin bir ton benimsedi.
Powell’ın Mesajı: Fed Oto-Pilotta Değil
Powell toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, “Aralık ayında faiz indirimi kararı alınması kesin değildir. Ben hiçbir zaman önceden karar vermem, ama burada özellikle vurgulamak isterim ki bu karar ‘kesinmiş’ gibi değerlendirilmemeli — hatta tam tersine” ifadelerini kullandı, yani Fed oto-pilotta değil.
Fed’in bu adımı, istihdam piyasasındaki zayıflama sinyalleri ve para piyasalarındaki likidite sıkışıklığı nedeniyle Aralık ayından itibaren bilanço küçültme sürecinin durdurulmasıyla eşzamanlı geldi. Ancak faiz indirimi kararı, 12 üyeli FOMC içinde bazı itirazlara yol açtı; bu da Aralık toplantısında nasıl bir yön izleneceğine dair soru işaretlerini artırdı.
Piyasalar, Powell konuşmadan önce Aralık ayında bir indirim olasılığını %87 olarak fiyatlıyordu. Ancak Powell’ın açıklamaları sonrasında bu ihtimal %74’e geriledi.
Benim Kişisel Görüşüm ve Katıldığım Yorumlar
Benim de katıldığım yorumlardan biri, FT’A konuşan TS Lombard ekonomisti Dario Perkins’ten geldi:
“‘Far from it’ (kesinlikle öyle değil) ifadesi fazlasıyla yüklüydü. Powell açıkça bir sinyal göndermek istedi. Görünen o ki FOMC, altı hafta sonraki toplantısına tüm seçenekleri açık tutarak girmek istiyor.”
Ben, Bloomberg Editörler Kurulu’nun görüşüne de katılıyorum: Fed aslında hiç faiz indirmemeliydi.
Bloomberg Yazı İşler, Heyeti de Fed’e daha fazla faiz indirmemesi için çağrıda bulundu:
Şu anda, ekonominin gidişatı konusunda büyük belirsizlik varken, faiz indiriminin gerekçesi zayıf. Fed’in beklemeyi tercih etmesi daha doğru olurdu. Çekirdek tüketici enflasyonu Eylül’de bir miktar gerilese de %3 civarında kalmaya devam ediyor — yani hâlâ hedefin oldukça üzerinde. Evet, işgücü piyasası bir miktar soğudu, ancak %4,3’lük işsizlik oranı, Fed’in “maksimum istihdam” hedefiyle hâlâ uyumlu. Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, “İstihdam cephesinde hedefe yakınız ama enflasyon tarafında hâlâ uzağız” diyerek bu tabloyu özetlemişti.
Powell dahil bazı yetkililer, risk dengesinin artık istihdam lehine döndüğünü savunuyor. Ancak bu argüman bana göre çok ikna edici değil. Zira son dönemde istihdam verilerinde yapılan aşağı yönlü revizyonlar, “sıcak işgücü piyasası” anlatısını zayıflattı. İşe alımlar ve işten çıkarmalar aynı anda yavaşlıyor; benim değerlendirmem, bu durumun “low-hire, low-fire” (az işe alım, az işten çıkarma) dönemine işaret ettiği yönünde.
Tarife Enflasyonu ve Nötr Faiz Tartışması
Enflasyon görünümü de hâlâ belirsiz. Trump yönetiminin ithalat vergileri (özellikle IEEPA kaynaklı tarifeler), tüketici fiyatlarına beklenenden daha yavaş yansıyor. Bu durum, ileride daha fazla tarife kaynaklı enflasyon olasılığını güçlendiriyor. Ücret artışları da kalıcı yüksek enflasyon riskini artırabilir.
Eğer federal hükümet yeniden açılırsa, Aralık FOMC toplantısının ana tartışması “nötr faiz” seviyesi olacak. Nötr faiz ekonomiye ne teşvik veren, ne de fren yapan ideal faiz oranı. Powell, “Politika faizimiz geçen yılki zirvenin 150 baz puan altında ve bazı üyelerin ‘nötr’ olarak tanımladığı aralıkta. Bu nedenle belki de artık döngü tamamlanana kadar beklemeliyiz” dedi. Powell’a göre mevcut faiz oranı “ılımlı düzeyde kısıtlayıcı” ve hâlâ enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Ancak Trump yönetiminin yeni tarifeleri nedeniyle enflasyonun kısa süreliğine yeniden yükseleceğini, ardından gerileyeceğini de belirtti.
Benim değerlendirmem şudur: Bana göre, hem Amerikan hem de küresel ekonominin dayanıklılığı dikkate alındığında politika faizi nötr seviyeye çok yakın. Ayrıca, tarife artışlarının enflasyon üzerindeki etkisinin geçici olduğu yönündeki görüşe ben katılmıyorum. Aksine, benim görüşüm, 2026’da Ticaret Savaşları’nın tırmanmasının, beklentileri olumsuz yönde değiştirebileceği yönünde. Yani, Tarife Savaşları son bulsa da, vatandaş bunların her an yeniden başlayacağı beklentisine kapılarak uzun vadeli enflasyon beklentisini yükseltecek. Halen tarifeler geçici diye bunları fiyatlarına yansıtmayan üretici ve perakendeciler de zamma mecbur kalacak. Çünkü açıkça görülüyor ki, Hazine büyük gümrük vergisi gelirleri olmadan mali açıkları azaltamayacak. Trump, bütçe açıklarından kaynaklanan tahvil faizi yükselişlerinde çok korkuyor.
Piyasa Tepkisi ve Küresel Görünüm
Bir diğer endişem, hisse senedi piyasasının Powell’ın açıklamalarına kayıtsız kalması. Bu da bana göre piyasaların Yapay Zeka gazıyla “balon evresine” girdiğini doğruluyor. Tahvil faizleri ve dolar hafif yükselerek doğru yönde tepki verirken, altın fiyatı yeniden 4000 dolar/ons eşiğini aşamadı. Bu durum da bana, eğer Trump–Xi görüşmesi fiyaskoya dönüşmezse, altın rallisinin sonuna gelindiğini düşündürüyor.
Daha önce de belirttiğim gibi, 2026 yılı dünya ekonomik görünümüm, büyük ölçüde IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kurumların raporlarının sentezine dayanıyor. Bu kurumlar, 2026’da %3 civarında orta şekerli büyüme ve küresel ölçekte daha fazla parasal genişleme bekliyor.
Avrupa Merkez Bankası, Euro Bölgesi deflasyona yaklaşırsa faiz indirimine zorlanabilir; ancak Japonya Merkez Bankası aksine sıkılaşmaya gidecek. Eğer Fed de parasal genişlemeyi sonlandırırsa, küresel finansal koşullar hızla sıkılaşır. Bu durumun, yüksek borçlu şirket ve ülkeleri baskı altına alarak, özel kredi piyasasında çatlakları derinleştirebileceğini düşünüyorum.
Eğer ABD'de enflasyon federal hükümetin açılması akabinde yükselirse, Fed 2026'da faiz indiremez, çünkü istihdam pazarında gevşeme yapısal, göçmen işçi sayısını azalmasıyla ilgili. Eğer Fed fazla gevşerse, ücret enflasyonu başlar.
ÖNEMLİ NOT: Bu makalede Yapay Zeka kullanılmıştır, çünkü FÖŞ'te Zeka Kıtlığı vardır.
