FÖŞ yazdı: Altın rallisi bitti mi?
22 Ekim 2025Altın, haftalarca süren ve değerli metali peş peşe rekor seviyelere taşıyan rallinin ardından 12 yılın en sert düşüşünü yaşadı.
Sene başından beri altın fiyatı konusunda sürekli yanıldım. Altın 3.000 dolar/ons seviyesindeyken “artık satılır” dedim. Sonra, “altına hücum”un bir spekülatif balon olduğunu fark edip, “sakın almayın” dedim. Şimdi ise Salı gecesi itibarıyla yaşanan sert düzeltme, bu son tezimi haklı çıkartmaz. Çünkü her rallide ara düzeltmeler yaşanır, bu da aslında rallinin sağlıklı evrilmesini sağlar.
Aşağıda göreceksiniz, büyük yatırımcılar altın konusunda hâlâ “boğa”. Ancak son günlerde alıcı profili değişti. Önce Çin başta olmak üzere merkez bankaları altın alıyordu; şimdi ise bireysel yatırımcıların ilgisini çeken fonlar devreye girdi. Yani piyasada artık modayı takip eden, çoğu kez bilinçsiz yatırımcı ağırlıkta. Böyle bir ortamda ani yön değişimleri kaçınılmaz hale gelir.
Ancak bireysellerin piyasadan çekilmesi ralliyi bitirmez. Çünkü fiyat her düştüğünde Çin yeniden alım yapıyor. Asıl soru şu:
Altının kalıcı bir düşüş trendine girmesi için hangi koşullar oluşmalı?
Altında Sert Düzeltme
Külçe altın, dün ons başına 4.381 dolar ile yeni bir zirveye ulaştıktan sonra bugün %6,3 oranında geriledi.
Bu geri çekilmede birkaç faktör etkili oldu: ABD-Çin arasındaki olumlu ticaret sinyalleri, güçlenen dolar, ABD’de hükümetin kapanması nedeniyle oluşan yatırımcı belirsizliği ve Hindistan’daki mevsimsel alım çılgınlığının sona ermesi.
ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in önümüzdeki hafta ticaret görüşmeleri için bir araya gelecek olması, güvenli liman talebini azalttı. Güçlenen dolar ise değerli metalleri küresel yatırımcılar için daha pahalı hale getirdi.
Bu yıl yaklaşık %80 yükselen gümüş de sert satışla karşılaştı.
Altın Neden Yükseliyordu?
Altın fiyatları haftanın başında 4.381 dolar/ons ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı; yıl başından bu yana kazanç %60’a ulaştı. Bu yükselişin temelinde jeopolitik belirsizlikler, faiz indirimi beklentileri ve merkez bankalarının yoğun alımları yer aldı.
Uzmanlara göre son dönemde artan fiyat oynaklığı, yatırımcılarda kısa vadeli kâr realizasyonlarını teşvik ediyor. Kitco Metals analisti Jim Wyckoff, “Bu haftanın başında artan risk iştahı, güvenli liman olarak görülen metallere satış baskısı getiriyor” dedi.
Citi analistleri ise, ABD hükümetinin kapanmasının sona ermesi ve ticaret anlaşmasına dair olumlu haberlerin, altın fiyatlarını önümüzdeki birkaç hafta içinde yatay seyirde konsolide edebileceğini öngörüyor.
Gümüş %7,6 düşerek 48,5 dolar/ons seviyesine indi. Gümüşteki bu zayıflığın diğer değerli metalleri de aşağı çektiği belirtiliyor. Platin %5,9, palladyum %5,3 oranında değer kaybetti.
Altın Hâlâ 2025’in En Popüler Yatırımı
Salı günü darbe alsa da, altın ve gümüş bu yıl Wall Street’in yıldızı oldu. Hatta yapay zekâ hisselerini bile geride bıraktı.
Altın ekim başında 4.000 dolar eşiğini aştı, bu hafta da 4.300 doların üzerine çıkarak yeni rekor kırdı. Yıl başından bu yana getirisi %50’yi geçti. Gümüş ise %60’tan fazla yükseldi.
Bu olağanüstü performans, ABD-Çin ticaret geriliminin yumuşamasına rağmen sürdü. Trump, “Xi Cinping’le adil ve harika bir anlaşmaya yaklaştık” dese de, yatırımcılar güvenli liman talebini bırakmadı.
Küresel ölçekte değerli metallerin parlamasında üç temel etken var:
-
Fed’in faiz indirim beklentileri,
-
Zayıflayan dolar,
-
Küresel ticaret belirsizliği.
Bu arada, Nasdaq-100 %19, S&P 500 %14 yükselirken, altın bu getirilerin de üzerine çıktı. Hatta Nvidia’nın %34’lük rallisini bile geride bıraktı.
Aptus Capital Advisors yöneticisi David Wagner, “Piyasa artık altını sadece döviz riskine karşı koruma aracı olarak değil, kıt bir varlık olarak görüyor” diyor. Yatırımcılar, hükümetlerin artan borçlanması ve para basımına karşı ‘para değersizleşmesi’ riskine karşı altına yöneliyor.
FT’den Rushir Sharma: “Altın ve Hisseler Neden Birlikte Yükseliyor?”
Financial Times yazarı Rushir Sharma, altın rallisi için farklı bir açıklama sunuyor — ve ben de bu görüşe katılıyorum.
Sharma’ya göre, altın ve hisse senetlerinin aynı anda yükselmesi, yatırımcıların artan politika belirsizliğine karşı korunma içgüdüsünü gösteriyor. Ancak bu durum, yapay zekâ iyimserliğiyle altın temkinliliğini aynı anda benimseyen yatırımcıların zihinsel çelişkisini de ortaya koyuyor.
Asıl neden ise devasa likidite bolluğu. Pandemi döneminde ve sonrasında merkez bankaları ile hükümetlerin bastığı trilyonlarca dolar hâlâ sistemde dolaşıyor. Bu para, hem hisse senetlerini hem altını yukarı taşıyor.
Fed politikası “hafif sıkı” görünse de, nominal faiz oranları nominal GSYH büyümesinin altında kalıyor; bu da finansal koşulları gevşek tutuyor. ABD’nin yüksek bütçe açığı da özel sektöre likidite fazlası olarak dönüyor.
Ayrıca yatırımcılar artık her krizde devletin piyasaları kurtaracağına inanıyor. Bu algı, risk primini düşürerek likidite musluklarını açıyor.
Mobil yatırım uygulamaları ve sıfır komisyonlu platformlar da hiper-finansallaşmayı artırarak, altın gibi geleneksel varlıklara yeni yatırımcı akışı sağlıyor.
Altın Ne Zaman Düşer?
Eğer Sharma’nın tezi doğruysa, Fed’in faiz indirimlerine ve bilanço daraltmayı bırakmasına devam etmesi, altını destekler. 2026’da da faiz indirimlerinin sürmesi, artık dillendirilmeye başlanan 20.000 dolar/ons hedefini gündeme taşıyabilir.
Ancak ben altın rallisinin 2026’yı göreceği veya aşacağı konusunda şüpheliyim. ABD’de yükselen enflasyon Fed’i fren yapmaya zorlayacak.
8 Kasım’da görülecek Trump’ın gümrük vergisi yetkisi davası aleyhine sonuçlanırsa, ABD bütçe açığı patlayacak ve tahvil getirileri yukarı fırlayacak. Bu da altın için olumsuz senaryo.
En kötü senaryo ise ABD’de yapay zekâ uygulamalarının ekonomiyi hızlandırdığının kanıtlanması. Bu durumda GSYH artışı verimlilikten kaynaklanacağı için, enflasyon geçici yükselse de Fed faiz indirmeye devam eder. Bütçe açığı sürdürülebilir hale gelir, dolar güçlenir — bu da altının aleyhine olur.
Altını 10.000 dolar/ons seviyesine taşıyacak gelişme ise küresel finansal kriz algısının yükselmesi.
Peki kriz yolda mı? Bence henüz değil.
ABD-Çin ilişkilerinin bozulması ve Fed’in 2026’da yeniden parasal gevşemeye dönmesi, kriz algısını artırarak altına yeniden güvenli liman talebi getirir. Trump’ın son anda caymasına rağmen Hindistan ve Çin’e dev gümrük tarifeleri uygulaması da, borç dağlarıyla boğuşan gelişen piyasaları sarsabilir — bu da altına destek olur.
Sonuç: “Kalp Krizi” Riski Yüksek Bir Dev
Özetle tablo şöyle:
Bir hastanız var; 150 kilo, tansiyonu ve şekeri tavan yapmış, günde iki paket sigara içiyor.
Evet, bu kişi yüksek kalp krizi riski taşıyor — ama bu kriz yarın da vurabilir, bir yıl sonra da.
Altın piyasası da işte böyle: aşırı beslenmiş, dengesiz ama hâlâ ayakta.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz?
Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]