Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Öngörülebilirlik…’

23 Eylül 2025

Mehmet Şimşek, paraya sıkıştıkça, alabileceklerinin peşine düştü. Elbette kontrol etmesin demiyorum ama, elinin altındakiler kadar, mesela anormal fiyatlı gayrimenkul projelerinden üçer beşer yer alanları neden radarına almıyor, anlamakta güçlük çekiyorum.

Düğündeki takılardan internetten satışlara, çok harcama yapandan vergisini tahakkuk ettirip ödeyemeyene kadar sıra geldi. Vatandaşı saymıyorum bile, ona zaten sistematik olarak dolaylı vergiler üzerinden baskı kurup, kasanın yüzde 70’ini gelir gözetmeksizin dolduruyor.

Fakat iş kontrolden çıktıkça gece yarısı kararnameleri, yeni kararlar ve oyun oynanırken kural değiştirme alışkanlığı hasıl oldu. Artık iş dünyası neredeyse normal günlük gazeteleri takip etmek yerine, Resmi Gazete’ye bakıp ‘bugün hangi piyango çıktı’ kıvamında yaşıyor.

Son olarak otomotivcilerin başına geldi. Ama altını çiziyorum bu sadece son örnek. Elbette ülkenin ekonomisinde kaçak noktalar varsa bunu kapatalım. Şüphesiz belli plan dahilinde uygulamalara imza atalım. Lakin bunların tümü öngörülebilir olmak zorunda.

Hem bir taraftan insanların yatırım yapmasını bekleyip, hem de canı sıkıldıkça mevzuat değiştirip, yeni vergi çıkaran bir fotoğrafla sonuç almak mümkün değil. Bugün ülkemizde ekonomiye dair en büyük iki sorun, tartışmalı veriler ve öngörülemezliktir.

Maliyet hesaplamalarında zaten tartışmalı veriler yeterince risk teşkil ederken, keyfiyete varan uygulamalarla sürekli ortaya konulan vergilendirmeler, keyfiyet görüntüsünü perçinlerken, yatırım yapacak olanı da caydırıyor.

Elbette tüm bunların gölgesinde insanların yarına ilişkin ne fiyatlandırma yapması, ne de yaşam maliyetini hesap edebilmesi olanaklı değil. Siz bir de tüm bu bilinmezliğin içinde yerli ve yabancıdan yatırım bekliyorsunuz ki, bu riski ancak, zaten niyeti vur kaç para kazanmak olan hareketli finansçıların dışında kimse almaz.

Rasyonelleşme diyerek ekonominin başına geçen ve tüm rasyonel kriterleri alt üst eden, kaynak bulamadıkça da elinde olana daha çok yüklenen, ama elinin altındakilerin de gelirini kısarak, aslında kayıt dışı ekonomiyi besleyen bu ekonomi yönetimi, en az ülke ekonomisine ve ekosistemine Nebati benzeri politikalar kadar zarar veriyor.

Finansçı zihniyetiyle rakamlara bakan, olmadı rakamları kendine uyduran bir yaklaşımın, ekonominin ve piyasanın gerçekleri içinde sonuç alabilmesi zaten mümkün değil. Fakat bırakın sonuç almayı, durduğu yerde zarar vermesi de işin cabasını oluşturuyor.

Üç yılı kapsayan orta vadeli program açıklıyor, ama ortada bir strateji ve planlama eksikliğinin dışında, içeriği temennilerin oluşturduğu, bunun da kimsenin inanmadığı verilerle gerekçelendirilip, hedeflerin konulduğu bir ortamda sıkıntıları aşamayız.

Türkiye’nin hakikaten gerçeklerle yüzleşme problemi var. Ama bundan da fenası gerçeklik yaratmaya çalışmak ve bunu makyajlanmış gelişmelerle bezemek sadece daha büyük problemlerle ve öngörülemezliğe itiyor. Mehmet Şimşek ve onun nezdin ekonomi yönetiminin anlamadığı bir şey var: Hayat rakamlardan ibaret değil. Rakamlar yaptıklarınızın çıktısıdır. Çıktıdan da girdi yaratamazsınız.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Bir miktar yükselme...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Bir miktar yükselme…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları