Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ekonomide TL yakıyoruz…’

17 Temmuz 2025

Ekonomi yönetiminin tezine bakıldığında kur kontrol altında, enflasyon da dezenflasyon sürecinde, yani artış hızı yavaşlıyor. Tüm göstergelerin yerine oturduğu söylemi, ısrarla geliştiriliyor ama çıktılardan büyük fatura ödediğimiz de anlaşılıyor.

Çünkü tüm bu tartışmalı göstergeleri, Türk Lirası yakarak, daha çok faiz ödeyerek, fakirleşerek ve bütçe açığı vererek gerçekleştiriyoruz. Yılın ilk yarısında bütçe açığımız 1 trilyon TL’ye yaklaştı.

Yılın ikinci yarısında gerek maliyetlerden, gerekse artan harcamalardan dolayı daha fazla giderimiz olacağını düşünürsek, kaba bir hesapla bu yılı da 3 trilyon TL açık ile kapatmamız işten bile değil.

Daha ilginç olanı ise tüm bunları bütçe gelirlerini arttırarak gerçekleştiriyoruz. Yine yılın ilk yarısının fotoğrafının içerisindeki yüzde 58 artan vergi gelirleri sanırım uzun uzun düşünmemizi gerektiren başlıklardan birini oluşturuyor.

Mesele burada da bitmiyor. Bu tezin en güzel sağlamasını yapabileceğimiz bir diğer sonuç ise faiz giderlerimizin anormal ölçüde artmış olması. Yüzde 93,5 oranında artan bir faiz gideri, ödeneklerin yarısının kullanıldığını düşünürseniz, çok daha büyük bir maliyeti önümüze getiriyor demektir.

Bundan da şu anlam çıkıyor. Tartışmalı bir enflasyon göstergesinin gölgesinde, bireylerin satın alma gücünü yıpratıyor, firmalarımızın sermayesini eritiyor, buna karşılık kuru sabitlemek ve finans kullanmak ya da borcu çevirmek adına TL yakıyoruz.

Borcun önemli bir kısmı döviz cinsindenken nasıl TL yakıyoruz? Günün sonunda dolar ya da avro basma yetkimiz olmadığına göre, aradaki maliyeti karşılamak adına çok daha fazla maliyetli Türk Lirası yakarak, ekonomik sorunları öteleyen bir tavır takınıyoruz demektir.

Kaba bir hesapla TÜİK’in sepet dolum maliyetini hatırlayarak bunu anlayabiliriz. AB’de 100 avroya dolan bir alışveriş paketi, bizde 53 avroya dolarken, bunun TL karşılığı 2 bin 500 TL seviyesinde geziyor.

En büyük banknotun bugün satın alma gücünü hesapladığınızda neredeyse 20 katlık bir yıpranma var. Yani en büyük banknotu bugün basmaya kalksanız, çıktığındaki satın alma gücüyle karşılaştırsanız 4 bin TL ve üzeri bir para biriminden söz ediyor olacağız.

Peki tüm bu gerçekleşmeleri hesaba kattığınızda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in tüm tezi çürümüyor mu? Rakamları, kimse inanmasa da düzeltmiş gibi davranıyorsunuz, fakat ülkede ekonomi hızla yönetilebilir olmaktan çıkıyor.

Bunu sağlamak için de daha çok faiz ödeyip, daha büyük bütçe açıklarına koşuyorsunuz. Daha ilginç olan da bunu bir ekonomik başarı gibi anlatıp, sonra da insanlardan gelecek yıl adına yine fedakârlık bekliyorsunuz.

En üzücü olan ne? Bunun sürdürülemez olduğunu görmezden gelip, faturayı arttırıyorsunuz. Bu ekonomi bu bakış açısıyla sadece daha çok fatura ödeyerek yürür. O da para bulursanız.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Para lazım, ama sorun parayla çözülmüyor...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Para lazım, ama sorun parayla çözülmüyor…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Lâklâka tutkusu...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Lâklâka tutkusu…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Yastık altı ne anlatıyor?Çetin Ünsalan Yazdı: Yastık altı ne anlatıyor?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Şimşek Londra’da konuşurken…Çetin Ünsalan Yazdı: Şimşek Londra’da konuşurken…

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları