Genel
SABAH ANALİZİ: Dünya teyakkuzda: İsrail İran’ı vurdu, altın-petrol yükseldi, hisseler düştü
Altın ve petrol yükseliyor, mali piyasalar panikte.

İsrail, İran’ın nükleer programını durdurmak amacıyla “Operation Rising Lion” adlı geniş çaplı bir askerî operasyon başlattı.
Hedefler arasında Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisi, balistik füze altyapıları, üst düzey komutanlar ve nükleer bilim insanları yer aldı. İran medyası, Devrim Muhafızları lideri Hüseyin Selami ile iki bilim insanının öldüğünü, Tahran’daki sivil bir yerleşime isabet eden saldırılarda çocukların da hayatını kaybettiğini bildirdi. İsrail, misilleme beklentisiyle acil durum ilan ederken, hava savunmasını ve sınır birliklerini en üst alarm seviyesine çıkardı.
ABD saldırıya doğrudan katılmadığını açıklasa da diplomatik gerilim tırmanıyor. Dışişleri Bakanı Rubio operasyonun tek taraflı olduğunu söylerken, bazı İsrailli yetkililer Washington’la koordinasyon olduğunu ima etti. Başkan Trump, Ulusal Güvenlik Konseyi’ni toplarken, İran’ın ABD çıkarlarını hedef almaması konusunda uyarıda bulundu. Öte yandan, İran’la yürütülen nükleer görüşmeler tıkanmış durumda. İsrail, nükleer tehdit tamamıyla kaybolana kadar da saldırılarını devam ettireceğini açıkladı. İran, bu saldırılara sert yanıt vereceğini açıklarken, İsrail olağanüstü hâl ilan etti.
Trump sonrası yeni dünyanın doğum sancılarına işaret ederek kural bazlı sistemini çatırdadığını pek çok kez dile getirdik.
Bugünün özelinde ise, uzun süredir dile getirilen “yeni dünya düzeni” ve Ortadoğu’da “yeni denge modeli” söylemleri, artık teoriden çıkıp sahada karşılık buluyor. İsrail’in İran’a yönelik başlattığı harekât, sadece bölgesel bir kriz değil; enerji piyasalarından küresel güvenliğe kadar uzanabilecek çok daha geniş çaplı etkiler doğurabilecek bir kırılma anı olabileceğini düşünüyoruz. Bu noktada Antonio Gramsci’ye bir kez daha atıfta bulunalım: “eski dünya ölüyor, yenisi henüz doğamıyor, ara dönemde canavarlar ortaya çıkıyor.”.
Mali piyasalarda riskten kaçış
İsrail’in İran’a yönelik askeri operasyonu jeopolitik risk algısında sert bozulmaya sebebiyet verirken, küresel mali piyasalara kuvvetli bir satış baskısının hâkim olduğunu görüyoruz. Riskten kaçınma isteğine (risk-off) paralel hisse senetlerindeki sert satışlar görülürken, petrol ve altın fiyatları da sıçradı. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde bu sabah Nasdaq ve S&P500 %2 gerilerken, kobi endeksi Russell 2000 %3 düştü. Asya piyasaları da hâliyle yeni günü sert satışların gölgesinde tamamlıyor. Japonya’nın gösterge endeksi Nikkei %1,4, Güney Kore’de Kospi endeksi ise %1,2 geriledi.
Petrol ve altında güçlü yukarı hamle
Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı %10’un üzerinde artış kaydederek 78 dolar seviyesine yükselirken, altının ons fiyatı 3,440 dolar seviyesine gelerek son bir ayın en yükseğini test etti. İsviçre frangı ve Japon yeni gibi güvenli liman para birimleri değer kazanırken, Trump’ın politikalarından beslenen veya doların değer kaybından nemalanan EUR ise, dün gün içinde 1,1630 seviyesini görerek neredeyse son 3,5 yılın zirvesini test etmesi ardından bu sabah 1,1530 seviyesine geri çekildi.
Trump’ın yeni tarife tehditleri de havayı bozuyor
Dün bültenimizde de belirttiğimiz üzere, İran endişesinin yarattığı jeopolitik risklere, Trump’ın yeniden tarife kartlarına sarılmasının da eklenmesi ile küresel piyasalar limoni bir seyir izledi. Trump’ın FED Başkanı Powell’a baskı yapmaya devam ederek faiz indirimi talep etmesi, hatta ABD’den gelen işsizlik başvurularının sekiz ayın zirvesinde kalması ve üretici fiyatlarındaki yavaşlama da faiz indirim beklentilerini öne çekti.
Hindistan’ın Ahmedabad kentinden Londra Gatwick Havaalanına gitmek üzere havalanan Air India uçağı, kalkıştan saniyeler sonra düştü. Uçakta 230 yolcu ve 12 mürettebat bulunuyordu. Kazadan tek kişi kurtuldu. Uçak, BJ Tıp Koleji asistan doktorlarının kaldığı bir yurda çarptı. Kaza öğle yemeği saatine denk geldiği için bina doluydu. Uçağın düşüş nedeni henüz netleşmezken, pilotun son anda yardım çağrısı yaptığı bildirildi. Bu kaza, 2011’de hizmete giren ve şimdiye dek ciddi bir kazaya karışmamış olan Boeing 787-8 Dreamliner serisinin ilk ölümcül olayı oldu. Güvenliğiyle öne çıkan bu modelin düşmesi, Boeing hisselerinde sert değer kaybına yol açtı.
Türk mali piyasaları da dün cereyan eden gelişmelerin neticesinde keyifsiz bir seyir izledi.
Jeopolitik risklerin tırmanması ve petrol fiyatlarında yaşanan yükselişin net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin enflasyon ve cari açıkla mücadelesine zarar vereceği beklentisi ile USDTRY kuru yönünü yukarıya çevirerek bu sabah 39,4250 seviyesine yükseldi. BİST100 endeksi teknik seviyelerde zorlanınca günü %1,7 düşüşle tamamlarken, bankacılık hisseleri %2,1 geriledi. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %43 seviyesine hafif de olsa yükselirken, CDS risk primi beş baz puan yükselişle 297 seviyesine geldi. Özellikle, petrol fiyatlarının yarattığı avantajı kaybetmeye başlamamız canımızı sıktı!
Hazır Türkiye’den söz etmişken, TCMB’nin net yabancı para pozisyonu 11 Haziran valörlü işlemlerde 24,8 milyar dolar seviyesine yükseldi. Siyasi iklimin değiştiği 19 Mart tarihinde bu rakam 59 milyar dolar, 28 Nisan tarihinde ise 7,6 milyar dolar olduğunu hatırlatalım. TCMB’nin dün de 100 milyar TL büyüklüğünde haftalık repo ihalesi açması sonucu Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) %46,11’e, TLREF faizi ise %48,54’e doğru gevşedi.
Kıbrıs İktisat Bankası
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü