Sosyal Medya

FÖŞ ANALİZ: İsrail-İran Gerilimi Tırmanıyor: Diplomatik Kriz, Suikast ve Petrol Fiyatları

22 Mayıs 2025

Washington’da İsrailli Diplomatlara Suikast: Yeni Bir Dönüm Noktası mı?

Washington D.C.’de iki İsrailli diplomata yönelik gerçekleşen suikast, Orta Doğu’da halihazırda yüksek olan gerilimi daha da artırdı. Olay, Amerika Birleşik Devletleri’nin başkentinde ve diplomatik koruma alanında meydana gelmesiyle dikkat çekerken, saldırganın “Filistin’e özgürlük!” sloganı atarak gözaltına alınması olayın siyasi boyutunu gözler önüne serdi.

Şu ana kadar saldırının İran ile doğrudan bağlantısını kanıtlayan bir bulguya ulaşılamamış olsa da, İsrail’in benzer saldırılara geçmişte verdiği askeri tepkiler dikkate alındığında, bu olayın bölgedeki dengeleri bozma potansiyeli taşıdığı söylenebilir.

İsrail Savaş Hazırlığında mı?

Son 48 saat içinde İsrail kaynaklı ve uluslararası medyada çıkan haberlere göre, İsrail ordusu İran’a yönelik olası bir saldırı için kapsamlı askeri hazırlıklara başladı. ABD istihbaratı tarafından tespit edilen cephane sevkiyatları, hava tatbikatları ve üst düzey askeri iletişimler, Tel Aviv’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik sınırlı ya da geniş çaplı bir operasyonu ciddi biçimde değerlendirdiğini gösteriyor.

İsrail hükümetine yakın kaynaklar, 2024 yılının Ekim ayında İran’ın füze üretim tesislerine ve hava savunma altyapısına yönelik gerçekleştirilen saldırılar sonrasında Tahran’ın ciddi anlamda askeri açıdan zayıfladığını ve bu durumun bir “stratejik fırsat penceresi” yarattığını öne sürüyor. Başbakan Netanyahu ise ABD ile İran arasında devam eden nükleer müzakerelerden umudunu kestiğini ve İsrail’in kendi güvenlik çıkarları doğrultusunda tek taraflı adımlar atabileceğini belirtiyor.

Diplomasi Kanadı Zayıflıyor

ABD ile İran arasındaki müzakereler şu an Roma’da devam ediyor olsa da, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürme kararlılığı ve Washington’un verdiği 60 günlük ültimatomun süresinin dolmuş olması, diplomatik çözüm ihtimalini zayıflatıyor. Bu durum hem ABD hem de bölgedeki müttefikleri açısından ciddi güvenlik riskleri doğuruyor.

ABD yönetimi, İsrail’in İran’a tek taraflı bir saldırı gerçekleştirmesi durumunda bölgedeki Amerikan üsleri ve çıkarlarının hedef alınabileceğinden endişe ediyor. Bu nedenle Tel Aviv üzerindeki diplomatik baskılar da artmış durumda.

Petrol Fiyatları Sert Tepki Verir mi?

İsrail’in İran’a yönelik doğrudan bir askeri operasyon gerçekleştirmesi, küresel enerji piyasaları açısından da büyük yankı uyandıracak bir gelişme olur. İran, dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip olmasının yanı sıra, Hürmüz Boğazı gibi kritik bir geçiş noktasının da denetleyicisi konumunda.

Uzmanlara göre, İsrail’in sınırlı dahi olsa İran topraklarına yönelik bir hava saldırısı gerçekleştirmesi, Brent petrol fiyatlarını ilk etapta 10-15 dolar aralığında yukarı çekebilir. İran’ın misilleme olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatması ya da bölgedeki diğer aktörler üzerinden vekalet saldırılarına girişmesi durumunda ise fiyatların 100 doların üzerine çıkması kaçınılmaz görülüyor.

Ayrıca jeopolitik risk priminin artmasıyla birlikte enerji şirketlerinin risk iştahı da azalacak, özellikle Asya piyasalarında rafineri kapasiteleri üzerindeki baskılar artacaktır.

Türkiye Nasıl Etkilenir?

Türkiye ekonomisi, enerji ithalatına yüksek derecede bağımlı bir yapıya sahip. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki ani artışlar, hem enerji faturasını hem de cari açık dinamiklerini olumsuz etkileyecektir. Ayrıca yükselen petrol fiyatları, Türkiye’deki enflasyon beklentilerini de yeniden yukarı yönlü revize edilmesine yol açabilir.

TL’nin değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırarak TCMB’nin 2025 sonu için öngördüğü enflasyon tahminlerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Böyle bir senaryoda, faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi ve hatta yeni bir parasal sıkılaşma döngüsünün gündeme gelmesi söz konusu olabilir.

Son Söz: Gerginlik Tırmanıyor, Son Söz Diplomasiye mi Kalacak?

İsrail-İran gerilimi, suikast ve askeri hazırlıklar ile yeniden sıcak bir çatışma potansiyeline doğru evriliyor. Netanyahu yargılanmaktan kaçınmak için sürekli yeni savaşlar peşinde.  Diplomatik çabalar henüz tükenmiş değil ancak zaman daralıyor. Bu süreçte Türkiye gibi bölgesel aktörlerin dikkatli bir denge politikası izlemesi kritik önem taşıyor.

ABD ve AB İran’a saldırması halinde İsrail’e sert tepki verebilir.  Petrol fiyatlarının nasıl seyredeceği ise doğrudan askeri hareketliliğin boyutuna ve süresine bağlı olacak. Küresel piyasalar temkinli, enerji piyasaları diken üstünde.

FÖŞ ne düşünüyor derseniz, İsrail’in ABD-İran nükleer görüşmeleri olumsuz sonuçlanmadan  İran’a saldırması intihar olur. Ancak, İsrail’li diplomatları katleden zanlının İran’la bağlantısını tespit edilmesi, Netanyahu’yu harekete  geçmeye zorlayabilir. İran’ın misilleme olarak kendini nükleer güç ilan etmesi mümkün. Bu durumda jeo-politik risk primi  hızla yükselebilir. ABD de İran’a saldırmak zorunda kalabilir.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları