Sosyal Medya

Rakamların gölgesindeki büyük erime

6 Ağustos 2025

Ekonomiyi sadece gelirler üzerinden tartışan, giderleri yok sayan, hatta sıkıştıkça da gelirini arttırmadığı insanlardan ya da firmalardan para toplayarak iyi durumda olduğunu zanneden bir yönetimin eşliğinde, iliklerine kadar eriyen bir vatandaş ve reel sektör gerçeğiyle karşı karşıyayız.

 

Açıklanan temmuz ayı enflasyonunun ardından öncelikle herkes, tüm medya kuruluşları rakamların nasıl bir sapma ihtimali olduğunun yanıtını arıyor. Fakat akıllar o kadar karışmış vaziyette ki, rakamların gerçeği yansıtmadığını söylememek bir tarafta, diğer yanda da vatandaşın neden bu kadar sıkıntı yaşadığının yanıtını arıyorlar. Elbette bulamıyorlar.

 

Tekrar ve yeniden, bıkmadan altını çiziyorum ki, TÜİK’in açıkladığı veriler, hayatın, sokağın gerçekleriyle, üreticinin maliyet fotoğrafıyla uzaktan yakından ilgili değildir, gerçeği yansıtmamaktadır, bu da büyük bir perişanlığın kabul edilmese de yaşanmasına neden olmaktadır.

 

İki puan yukarıda ya da aşağıda yılın kapatılacağı sorusunun yanıtını arayanlarla, insanların gelirlerinin ne kadar artacağına ilişkin kafası karışanların, kendi yaşadığı gerçeğe bile yabancılaşarak faiz düşüşünü tartıştığı bir ülkenin gölgesinde, akıllar tamamen tatile çıktı.

 

Şayet sizin ülkenizde enflasyon gerçek değilse, kurun da faizin de, onların ekseninde maliyetten finansmana ulaşıma kadar sorunların çözümünün de gerçekliğini bilemezsiniz. Bilemeyeceksiniz.

 

Öncelikle büyük bir erimenin, rakamlar tarafından makyajlanıp, halen insanların yok gibi davranmasını talep eden ekonomi yönetiminin tavrını değiştirmesini istemek gerektiğini anlayamadıysanız, sorularınıza da yanıt bulamaz; gerçeği duyduğunuzda da şok olarak bakarsınız.

 

Siz gerçekten durumun ne olduğunu mu merak ediyorsunuz? İki kriter paylaşayım sizlerle… 2013 yılında dolar / TL kuru 1,86… 19 Haziran 2013 tarihli Dünya Gazetesi’nin haberine göre 5 yıllık plan uyarınca, 2018 yılında dolar / TL kuru 1,97 TL olacak. Ağustos 2018’de kur 5,08 TL. Hani şu 2 TL olmazsa yüze tükürülmesinin istendiği dönem.

 

Bugün geldiğimiz noktada ise yani, Ağustos 2025’te dolar / TL kuru 40,67. Üstelik bu kurun tutulduğunu, açıklanan enflasyon kadar bile değerlenmediğini, ihracatçılardan ekonomi yönetimine kadar herkes biliyor. Sadece 12 yıldaki erime kaç katı oluyor?

 

Dönelim vatandaşın TL bazlı satın alma gücüne… En büyük banknot olan 200 TL’nin piyasaya çıktığı 2 Ocak 2009’daki dolar / TL karşılığı 132 dolar. 2024 yılının Şubat ayına geldiğimizde, 200 TL’nin çıkış günkü satın alma karşılığında basmanız gereken banknot 4 bin 71 TL.

 

Peki ya bugüne, yani Ağustos 2025’e geldiğinizde durum ne? 200 TL’lik banknotun çıktığı günkü satın alma gücüne erişmek için 5 bin 370 TL’lik banknot basmanız gerekiyor. Ama ekonomi yönetimine sorarsanız, maaşlar da ücretler de Cumhuriyet tarihinin rekor seviyesinde. Bence bunu vatandaşın külahına anlatın. Çünkü inandırıcılık tamamen yok oldu.

 

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları