Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Sana telefon alacağım…’
8 Eylül 2025Demografi ülkelerin kalkınması için önemli unsurlardan biridir. Genç nüfusun oluşması ve belli bir yaş ortalamasında tutulan yapı, gelecek adına hem üretim, hem de tüketim başlıkları açısından önemli bir konudur.
İlkesel olarak bu yaklaşıma katılsam da, ‘ama’ diye başlayan cümlelerle devamını getirmez, gereğini yapmazsanız, genç nüfusun avantaj sağlamaya çalışırken, sosyal bir sorun haline geldiğini hatta çaresizliğe düşerse de illegaliteye insan kaynağı haline dönüştüğünü görürsünüz.
Bu nedenle ülkeler, çocuk teşviki yapmadan önce gerekli altyapıyı kurarlar, insanların mesela yoksulluk sınırının üzerinde bir yaşam seviyesi sağlamasını, istihdam edilebilmesi için ekosistemi destekleyen bir yapı kurulmasını, sadece bugünün sektörleri üzerinden değil eğitimde geleceğin ekonomisine kadar ders çalışan bir fotoğraf vermesini önceliklendirirler.
Sonrasında insanları teşvik etmek anlamlı hale gelir ve sonuç alınma ihtimali de muhtemeldir. Şimdi Aile Bakanlığı ile MÜSİAD bir protokol imzaladığını duyurdu ve bir açılım yapmaya niyetlendiler.
Öncelikle niyetin iyi olduğundan şüphem yok. Ama ülkenin ekosistemini ve ekonomisini düzeltmeden atılacak bu adımların çok da sonuç getirme ihtimali olmadığını, biraz vitrinlik işler olduğunu düşünüyorum.
MÜSİAD üyeleri, evlenen çalışanlarına 3, çocuk yapanlara da 2 asgari ücret destek verecek. Güzel bir yaklaşım, tartışmıyorum, zaten bir derneğin aktivitesi de karar verici ve politika yapıcı olmadığından tartışmaya açık değildir. Ama işin içine bakanlık girerse resmileşir.
Yani evlenirseniz 67 bin TL destek alacaksınız. Bugün Türkiye’de evlenmenin 600 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişen bir maliyeti olduğunu düşünürseniz, desteği düştüğünüzde geriye ne kalıyor?
Hadi gözünü kararttı ve evlendi diyelim. Sonraki geçimi adına, aylık gelirinin yoksulluk sınırını bile yakalayamadığı aileler, potansiyel ekonomik temelli başlayan parçalanmalara aday haline gelmez mi? Gelmiyor mu?
Diyelim ki işler yolunda gitti. Bir de çocuk yaptılar ve ceplerine 45 bin TL daha koydular. Sadece doğum masraflarını bile karşılamayacak bir hamle sizce de gerçekçi olmaktan çıkmıyor mu?
Mama fiyatlarından büyüse kısa mesafe 5 bin TL olan okul servisi bedeline kadar ortaya çıkacak rakamları ve bunun karşılığında satın alma gücünü yitiren haneleri, bir de kredi borçlusu olduğunu düşünürseniz, çok anlamlı bir teklifle karşı karşıya bırakmıyoruz demektir.
Ancak çocuk büyümüşse ve kısa mesafede oturuyorsa, bir yıllık servis parası bile etmeyen rakamlarla bu teşviki yapmak çok da gerçekçi değil.
Esas olan yardım yapılan değil, insani şartlarda çalışan ve bunun karşılığında para alan, ekosistemin de üreterek döndürüldüğü bir sistem olmadıkça, sosyal bir toplum hedeflenmek yerine, kalabalık peşine düşüldükçe, bu tip teklifler iyi niyetli kalır, ama daha çok sinir bozar.
Ne olur ve nasıl bir duygu yaratır biliyor musunuz? Güldür Güldür’de bir karakter vardı hatırlarsınız: Bilal… Parası var diye her şeyi yapabileceğini zanneden bir karakterdi ve herkese sıkıştığında aynı şeyi söylerdi: Sana telefon alacam. İşte önünü arkasını konuşmadan hareket edilirse, verilen fotoğraf da bu olur; üzgünüm.