‘Hayal kur, kurgula, inan, inandır…’
5 Ağustos 2025Türkiye’de enflasyon meselesi inandırıcılığı yitirmeyi bir kenara bırakın, gittikçe komedi haline dönüşmeye başladı. Sinirden mi gülüyoruz yoksa gerçekten bir komedinin içinde figüran mıyız ayırt etmek güç.
Ülkede açıklanan ile yaşanan arasındaki makas sürekli açılırken, ülkenin yöneticileri, her TÜİK verisinden sonra çıkıp, ne kadar başarılı olunduğunu anlatmaya devam ediyorlar. Vatandaşın bir tarafta dayanacak gücü kalmamış, öte tarafta hızla gerçeğinin aksine yüzde 30’lara doğru itilen bir tüketici enflasyonu ve yüzde 20’lere doğru sürüklenen bir üretici enflasyonunun gölgesinde ciddi ciddi açıklamalar yapıyorlar.
Mesela Temmuz ayı enflasyonu açıklandıktan sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyondaki düşüşün OVP’nin başarısını gösterdiğini dile getirdi. Hangi OVP? Bugüne kadar tek bir hedefi tutmayan orta vadeli program…
Ama düğmeyi bir kere yanlış iliklemeye başlayınca sanırım işler kontrolden çıkıyor. Kimsenin inanmadığı enflasyonu bırakıp, bir de üzerine hiçbir zaman tutmamış bir OVP’nin başarısından söz eder hale geliyorlar.
Keza Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de 44 aydır düşen bir enflasyondan söz edip, sonra da dezenflasyon sürecinin hızla devam ettiğinden bahsetti. Son iki yılda sadece minibüs fiyatlarında indi bindi ücretinin 5 TL’den 25 TL’ye çıktığı, son 8 yılda 1 TL’lik tuvalet fiyatının 15 TL’ye geldiği bir ülkede, gerçekten bunları söyleyebilme cesaretini bulabilmek bile sanırım görece başarıdır.
Ekonomi yönetimi gerçeklikle ilgisinin tamamen koptuğunu her fırsatta kanıtlarken, sürekli bir vatandaşa başarı anlatma yarışına girişmişler, ama vatandaşın hiçbir kesimi nedense bu başarının çıktılarına şahit olamıyor.
Düşünsenize emlak vergilerini arttırmaktan, doğalgaza zam yapmaktan, ücretleri daha da kısıtlamaktan söz edenler, kendi oluşturdukları rakamlara herkesin inanmasına dair beklentilerini bir kenara atmışlar, sanki herkes hemfikirmiş ve bunların etkisini görüyormuşçasına başarı anlatıyorlar.
Üstelik bahsettikleri orta vadeli programda, bir takım hamasi söylemlerin ve bazı ön almış rakamların dışında, program anlamına gelecek tek bir satır bulunmuyor. Nitekim hamasi olarak söylediklerinin de tam tersini yaparak ayrı bir başarıya imza atıyorlar.
Türkiye ekonomik olarak gerçekten bir akıl tutulması yaşıyor. Ama bu tutulma gerçekleri yaşayanların şaşkınlıkları, olayı yönetmesi gerekenlerin de kıymeti kendinden menkul başarı öykülerinden öteye gidemiyor.
Bu arada vatandaşından şirketlerine kadar herkes icralık olmuş, borç yapılandırması talebiyle ya da nefes kredisinin miktarının arttırılması ile ilgili taleplerini dile getiriyorlar. Ama son derece başarılı olduğunu söyleyen ekonomi yönetimi, tüm bunların gerekçelerini tartışmaya bile zahmet etmiyorlar. Gerçekten sanal bir dünyadalar, kendileri yarattılar, insanların da kendi gerçeklerine yabancılaşarak inanmasını istiyorlar.