Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: Gerçek işsizlik oranı ne?

31 Temmuz 2025

Türkiye’de enflasyon gibi işsizlik oranı bilmecesi de, inandırıcı olmayan rakamlar üzerinden konuşulmaya devam ediyor. Haziran 2025 verisine bakarsanız TÜİK bu oranın yüzde 8,6 olduğunu iddia ediyor.

Elbette aynı bülten içinde atıl iş gücü olarak tanımlanan, farklı gerekçelerle işsiz olan ama işsiz sayılmayan oranı dikkate aldığınızda oran yüzde 32,9’a çıkıyor. Günün sonunda gerçek işsizliğiniz bu demektir.

Fakat meseleyi burada sınırlandırmak da, işsiz tanımlamasını ele alırken, üretim ekosistemini konuşurken ya da borçların ödenmesi için topyekûn çalışılması ihtiyacı açısından ele aldığınızda hatalı bir yaklaşım oluyor.

Çünkü yine aynı bültende işgücüne katılma oranın yüzde 53,5 olduğu bilgisine yer veriliyor. Bunun da çalışan nüfus bakımından sayısı 35 milyon 498 bin kişi. Peki çalışma çağındaki nüfusumuz ne?

Yine TÜİK’in 2024 Temmuz tarihli, 2023 – 2100 Nüfus Projeksiyonları’nı ortaya koyan araştırma göre, 2023 itibariyle 15-64 yaş aralığını kapsayan çalışma çağındaki insan sayımızın nüfusa oranı yüzde 68,3.

Nüfusumuzun 86 milyon olduğunu düşünürsek, bu da 58 milyon 738 bin kişi eder. Peki istihdama katılan insan sayımız 35 milyon 498 bin kişi ise, geriye kalan 23 milyon 240 bin kişiyi ne yapacağız?

TÜİK verilerine göre işsiz sayımız ne? 3 milyon 47 bin kişi… Bununla da işsizliğimizin yüzde 8,6 olduğu iddia ediliyor. Atıl işgücünü dikkate alırsanız da takribi 10 milyon işsizden bahsetmek mümkün.

Peki geriye kalan ve ekonomi dışındaki 13 milyonu aşkın insanı ne yapacağız? Günün sonunda onlar ekonominin tüketicisi durumunda. İçlerinde tercih nedeniyle çalışmak istemeyenler elbette olabilir.

Ama eksi bakiyedeki bir ülkenin bu lüksü var mı? Peki insanları zorla çalıştırmanız mümkün mü? Öncelikle bu başka bir sisteme girer ki, tartışma büyür. Ama sizin bu kadar insanı istihdam edecek bir ekosistemi yaratma mecburiyetiniz ortadan kalkmaz.

Çünkü çalışmak isteseler de iş sahası bakımından karşılığı yoksa, söyleyecek bir söz de bulunmaz. İşte bu nedenle mal ya da hizmeti kapsayan üretim ekonomisinin ekosistemini geliştirmeli, ülkeyi ücretlendirmeden girişimciliğe kadar cazip bir hale getirmelisiniz ki, tartışma bu boyuta gelebilsin.

Bugünkü sistemde ise üreteni ürettiğine pişman eden, ama rantiyeyi esas alan bir yapının belki sözelde değil, ama eylemde desteklendiği bir fotoğraf veriyoruz. Günün sonunda insanlar niye çalışır?

Önce evine ekmek götürmek, sonra da insanca bir hayat sürmek için. Siz bu sistemi oluşturmazsanız, hem insanları iş hayatına adapte edemezsiniz, hem de insanca koşullara ulaşmayı ümitsiz bir idea olarak gösterir, ya çalışmadan uzaklaştırır ya da köle fiyatına çalıştırmanın ortamını yaratırsınız.

Bu durumda da ya kayıt dışı ekonomi beslenir ya da ülke sürekli borç batağında sürüklenir. Eldeki kaynakların nasıl kullanıldığına, israf boyutuna girmiyorum bile. Fakat tüm bunları konuşmadan işsizlik yüzde 8,6 diye ortaya çıkarsanız, sadece komik duruma düşersiniz ki, olan da budur.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Kirayı ödeyemeyene ev satacaklar...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Kirayı ödeyemeyene ev satacaklar…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Arz problemi kokuyor...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Arz problemi kokuyor…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Yapay zekâ kavgası...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yapay zekâ kavgası…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Gerçekten tartışmayanlar kulübü...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Gerçekten tartışmayanlar kulübü…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları