Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Faiz faturasının yüzde 6’sına ekmek kavgası…’

22 Ekim 2025

Eğer bir ülkede vatandaşlarının satın alma gücü düşmüşse, üstelik yeni yılda da maksimum yüzde 20 gelir artışı konuşuluyorsa ve o insanlar, ellerindeki kıt kaynaklarının büyük bir bölümünü gıdaya harcamak zorunda kalmışsa, bir numaralı başlığın gıdada arz güvenliğini sağlamaktadır.

Bu hem vatandaşın gıdaya ulaşabilmesini sağlayacak, hem de enflasyonla mücadelede avantaj sağlayacak bir başlıktır. Zaten temelde üretmeden bir ülkede enflasyonun artış hızının kesilebilmesi, petrol alıp satmıyorsanız ya da dünyada oyuncu haline gelmiş mesela bir bilişim ürününüz yoksa mümkün değildir.

Yani özetle üretmek zorundasınız. Bizim ülkemizde ise gıda ve bağlantılı olarak tarım neredeyse tamamen ithalata bağlanmıştır. Dış ticaret rakamlarına baktığınızda artı veren haline de kanmayın. Bugün yurtiçinde yerli diye satın aldığımız birçok ürünün yabancı kuruluşlara ait olduğu biliniyor.

Günün sonunda katma değerinin burada kalıp kalmadığı bile tartışmalı bir durum. Peki siz ürüten bir ülke söylemlerinin ardında, bununla ilgili niyetinizi nasıl belli edersiniz? Elbette üretime olan yaklaşımınızla…

Ülkede reklamı yapılan elektrikli otomobil bile vergiler nedeniyle yurtdışında daha pahalı satılıyorsa, dolaylı vergilerle kasa doldurulmak isteniyorsa, semt, nitelik, çap gibi kriterler gözetmeksizin, bazı meslek dallarına salma vergi çıkarılıyorsa, ülkenin üreticileri başka diyarlara göç ediyorsa, gece yattım sabah kalktım şirketin kimde olacağının güvencesi kalmamışsa, o ülkede zaten üretim ekosisteminden söz etmek mümkün değildir.

Fakat meselenin bir başka göstergesi daha var. O da bütçe… Bütçe dediğiniz şey, sizin kaynaklarınızı kullanırken, tercihlerinizi gösterir. Siz yap-işlet-devret ya da devretme zararına da olsa ben 25 yıl daha öderim cinsinden işlere imza atıyor, pandemide herkesin boğazına çökerken, bu kişilerin ödemelerini bile tartışmıyorsanız zaten niyetiniz bellidir.

Son bütçeden yola çıkalım. Ülkede gelecek sene, hesaplar tutarsa, 2,7 trilyon TL bütçe açığı öngörülüyor. Bu açığın bugüne kadar tuttuğu ve hesaplanın ötesinde harcama yapılmadığı neredeyse görülmemiştir. O harcamaların adresinden örneği de az önce verdim.

Yine ülkede gelecek sene kuru sabit tutmak başta olmak üzere, rakam tutkusu içerisinde kimsenin inanmadığı verileri kontrol altında tutmak adına, son derece pahalı bir finansman kullanılacak. Nereden mi anlıyoruz? Daha iki sene önce 1,2 trilyon TL olan faiz ödemelerimiz, 2026 senesinde 2,7 trilyon TL olarak öngörülüyor. Elbette swap ve benzeri metotlarla bunun da aşılması muhtemel.

Peki tüm bu giderlerin içinde, bahsettiğim gıdaya, yani tarıma, pandemiden beri stratejik diye ortalarda gezen yetkililerin gölgesinde, bu en önemli üretim göstergesi alana ne kadar kaynak ayrılıyor? Sadece 168 milyar TL. Yani faiz ödemenizin ya da bütçe açığınızın sadece yüzde 6,5’i kadar.

Bu örneği diğer alanlara da yayabilirsiniz. Bütçe, kaynakların dağıtımında tercihler göstergesidir. Bir kez daha görüyoruz ki, bu ekonomi yönetiminin önceliğinde üretim yok.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Tek sorun komisyondu zaten...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Tek sorun komisyondu zaten…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Garp cephesinde yeni bir şey yok...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Garp cephesinde yeni bir şey yok…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Yatırımlar ‘fintech’ diye sesleniyorÇetin Ünsalan Yazdı: Yatırımlar ‘fintech’ diye sesleniyor

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 150 bin TL’yi bir arada gören kaç kişi var?Çetin Ünsalan Yazdı: 150 bin TL’yi bir arada gören kaç kişi var?

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları