Sosyal Medya

Çetin Ünsalan:  İmitasyon

22 Eylül 2025

Türkiye’de ekonominin durumunu da, sorunların neden çözülemediğini de en iyi anlatan gelişmelerden biri, bence düğün mevsiminde takılara yönelik yapılan haber oldu. İmitasyon takıların öne çıktığını anlatan sektör görüşleriyle yapılan bu haber aslında çok şey anlatıyordu.

 

Anadolu Ajansı kaynaklı haber neydi? “Maddi durumu elvermediği halde düğün ve nikah merasimine katılan yakınlarına gösteriş yapmak isteyen aileler, gelinleri gerçek değeri milyonları bulan takıların birebir benzeri olan imitasyonlarıyla donatıyor.

Bazı sosyal medya fenomenleri de bu imitasyon takıları kullanarak, takipçilerine maddi durumları çok iyiymiş algısı yaratıyor. Düğününde takılan gerçek altınları ihtiyaç dolayısıyla bozdurup yakınlarının bu durumdan haberi olmasını istemeyenler ise aynı takıların sahtelerini satın alarak gittikleri ortamlarda boy gösteriyor.”

 

Elbette bu suç da değil, ayıp da… Ama meseleye yaklaşım bakımından üzerinde durulması gereken bir durum. Ekonomik gerçeklerle yüzleşip, buna göre pozisyon alıp, bundan da gocunmamak yerine hülleye başvurursanız, bu memleketin vatandaşından ekonomi yönetimine kadar her alana yansıyan bir gerçek haline dönüşüyor.

 

Şayet siz meselelerle yüzleşmek yerine ‘dostlar alışverişte görsün’ cinsinden yaklaşımı tercih ediyorsanız, gerçeklerle değil, kimin ne söylediğiyle ilgileniyorsunuz demektir. Bu nedenle köy kahvesine gidip anketlerde ‘işsiz misiniz’ diye sorduğunuz kişiler ‘ne münasebet’ deyip, kahvede oturduklarının farkında olmadan durumu kurtarıyor.

Sermayesi olmadığı halde piyasaya çıkıp mal toplayanlar, sorulduğunda iş insanı gibi ortada gezip, çalışanlarının maaşını vermiyor. Bu bakış açısıyla çocuklarına borçla pahalı telefonlar alıp, aybaşında ödeyeceği doğalgaz faturasını düşünen insanlar ortaya çıkıyor.

 

Bu kafayla ekonomi yönetimi ‘algıyı düzeltirse, ekonominin de düzeleceğine dair’ hiçbir rasyonalitesi olmayan işlere imza atıp, işleri daha da içinden çıkılmaz noktaya sürüklüyor. Kendi oluşturduğu rakamlara kendi inanıp, gerçekten 20 bin dolarların üzerine çıkacak bir kişi başı gelirin oluşabileceğine inanıp, anlatıyor. Daha fenası da imitasyon takıya inananlar, buna da ikna olabiliyor.

 

Hayatta çözülmeyecek sorun yoktur. Ama sorunların kendisiyle yüzleşip, durum değerlendirmesine göre gerçekçi yaklaşımlar sergileyip, ortaya çıkan faturayı ödeyerek yol almak dışında.

 

Türkiye’de vatandaşından siyasetçisine kadar gerçeklikle yüzleşmeme hastalığı var. Yani imitasyon bir hayat yaratıp, sonra gizlediğiniz sorunlar yeni ortaya çıkmış gibi yakınmak, sağlıklı bir yaklaşım olmasa gerek.

 

  1. yüzyıl veri çağında verileriyle ilgili inandırıcılığını yitirmiş bir ekonomi yönetiminin orta vadeli program adı altında temennilere manzumesi anlatıp, bunlar gerçekleşmedikçe verileri hedefine uydurma motivasyonuyla, çocuklarına takı almaya gücü yetmeyenlerin, ‘maddi durumumuz bunu gerektiriyor’ özgüveniyle mutluluğu esas almak yerine, elin ağızını kapatmaya uğraşısı arasında hiçbir fark yoktur.

 

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları