Sosyal Medya

Çetin Ünsalan:  Ankara’ya ses ulaşmıyor

7 Ağustos 2025

Ankara’ya sinyal kesici yerleştirdiler de bizim mi haberimiz yok? Çünkü sistematik bir biçimde yükselen sesler var ve Mehmet Şimşek hiçbir şeyi duymuyor. Emeklisi, çiftçisi, öğrencisi, esnafı, işsizi, KOBİ’si, memuru sanayicisi sürekli tahammül edilemez noktaya geldiğinden bahsediyor, ama çıt yok.

 

Aslında çıt yok ifadesi de doğru değil. Rakamlarıyla mutlu bir Bakan, Ankara’da kendi kendine ekonomicilik oynuyor ve insanlardan vergi ya da zam yoluyla para isterken, hiçbir uyarıya kulak asmayıp, aynı nakaratı tekrar edip duruyor.

 

Mehmet Şimşek’in ilk döneminde yine anlattıklarına karşı ortaya koyduğum bir ifade vardı. O dönemde parasal genişleme yoluyla, bizim Millet borç batağına batıp, hayatını idame ettirdiği için çok anlamlı gelmemişti sanırım.

 

O ifade ‘başarılı ekonomi palavrası’ idi. Ne yazık ki o gün ekilen tohumların, bugün yapılan yanlışlarla bezendiği, umursamazlıkla taçlandığı bir güzergâhta, insanları, üretenleri içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklediğine şahit oluyoruz.

Para Analiz Akademi ile Finans Dünyasında Fark Yaratın!

 

Emekli Ahmet Amca’nın da Terzi Fatma Abla’nın da sesini duymayan, insanları işsiz saymayan, satın alma gücünü umursamayarak, rakamlar oluşturup, o rakamlar üzerinden başarı elde edeceğini düşünen çarpık bir yaklaşım, ülkenin ödeyeceği iktisadi faturayı, bütçe açıkları patlatarak ağırlaştırmaya devam ediyor.

 

Albayrak ve Nebati döneminin, akıllara durgunluk veren yaklaşımlarından sonra, rasyonel ekonomi politikası söylemiyle başa gelen, ama en baştan beri rantiyeden başka bir duyarlılığı olamayan Mehmet Şimşek bence iletişim kanallarını açmalı.

 

Mesele bir Bakan’ın ya da iktidarın başarı olup, olmamasının ötesine geçti. Sürekli önümüze fatura konulan, faturayı ödemesi beklenen, ama cebindeki para kısılırken, ekstradan da kalan paradan beklenti içine girilen bu ekonomik düzenin sürdürülebilirliği kalmamıştır.

 

Albayrak ve Nebati döneminin akıldışı yaklaşımlarının ortaya çıkarttığı fatura ile, Şimşek döneminin önümüze koyduğu faturanın ağırlığı ve hatalarla dolu çıktısı aynı. Sadece yöntemlerin değişik olması, işin aslını farklı kılmıyor.

 

Bir ülkede ekonomi, o ülkenin dinamiklerinin refahını arttırmak ve sürekliliğini kılmak için yönetilir ve çıktıları da adil bir biçimde topluma paylaştırılır. Dün KKM ile rantiyeyi zengin edenler, bugün sabit kur görece yüksek faizle yine rantiyeye çalışıyorlar.

 

Ne yazık ki bir rakam tutkusu gölgesinde, koca bir Millet’in fakru zarurete düştüğünden bihaber, yaptıklarının sağlamasını yine kendi yarattığı rakamlarla yapan, umursamaz bir tavır içerisinde insanları dinlemeyen bir ekonomi yönetiminin sonuç alması mümkün değil.

 

Zaten ilkesel olarak baştan yola çıkış hatalıydı. Tartışılan rakamları mercek altına almadan, envantersiz ve plansız bir yolculuk, temenniler manzumesi sayılabilecek bir bakış açısıyla zaten sonuç vermezdi. Fakat artık sonuç alamamak bile ayrıntı oldu. Çünkü her geçen gün ağırlaşan bir fatura, koca bir ülkeyi konkordatoya sürüklüyor. Silkelenin ve insanları duyun artık.

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları