Sosyal Medya

Ekonomi

İMSAD: İnşaat malzemeleri sanayisinde 1.5 yılın ardından ilk güven artışı

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi aralık ayı sonuçlarına göre; Bileşik Endeks, yılın son ayında 0,01’lik gerilemeyle 69,51 puan olarak gerçekleşti...

İMSAD: İnşaat malzemeleri sanayisinde 1.5 yılın ardından ilk güven artışı

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi aralık ayı sonuçlarına göre; Bileşik Endeks, yılın son ayında 0,01’lik gerilemeyle 69,51 puan olarak gerçekleşti. 2022 yılı nisan ayından beri gerileyen endekste bu durum yılın son ayında neredeyse durağanlaşırken, 2021 yılı ağustos ayından itibaren gerileme sürecine giren Güven Endeksi de ilk kez artış gösterdi. Söz konusu pozitif gelişme, sektörde 2023’e yönelik iyimser bir tablo yarattı.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayımlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Aralık 2022 sonuçları açıklandı. İç pazardaki daralmalar ve mevsimsellik etkileriyle 7 ay üst üste gerileyen Bileşik Endeks, yılın son ayında da bir önceki aya göre 0,01’lik düşüşle 69,51 puan olarak gerçekleşti. Bileşik Endeks güven ve beklentilerdeki iyileşme ile yeni yıla iyimser başlarken, özellikle son dönemdeki desteklerin sektöre olumlu katkı sağlayacağı beklentisi öne çıkıyor.

Destek paketleri iç talebi artıracak

Türkiye İMSAD tarafından açıklanan aylık verilere göre; Faaliyet Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 0,9 puan düşüş gösterdi. Alt faaliyet gruplarında da sınırlı küçülme yönünde benzer eğilimler yaşandı. İç pazarda hareketlilik hızını kesmiş bir şekilde de olsa sürerken, ihracat pazarlarında ise daha hissedilir bir yavaşlama görüldü. İnşaat malzemeleri sektöründeki yurtiçi satışlar aralık ayında sınırlı ölçüde düşüş gösterirken, uzun bir süredir devam eden ihracat düşüşü de benzer şekilde devam etti.

2022’nin son ayında üretimde de belirgin bir gerilemenin yaşandığındı belirtilen endekse göre, faaliyetler giderek durağanlaştı. İç talepteki düşüşlerin ana sebebi olarak mevsimsel etkiler ön plana çıkarken, dış talepteki yavaşlama da faaliyetler üzerinde olumsuz etki yarattı. Ancak son dönemde açıklanan birçok destek paketinin iç talebi ve satışları kış aylarında desteklemesi bekleniyor.

Güven Endeksi 16 ay sonra ilk kez arttı

Faaliyetteki düşüşe rağmen 2021 yılı ağustos ayından itibaren gerileme sürecine giren Güven Endeksi Aralık 2022’de sınırlı da olsa artış gösterdi. Güvende uzun süre sonra yaşanan yükselişin en önemli nedeni olarak ekonomiye ve inşaat sektörüne verilen destekler öne çıktı. Ancak aralık ayında bir önceki aya göre 0,21 puan artış gösteren Güven Endeksi’nin uzun süre sonra yaşanan bu artışa karşı kırılgan ve zayıf kalmaya devam ettiği görüldü.

Türkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi değişmezken, inşaat sektörüne ve inşaat malzemeleri sanayisine olan güven sınırlı olarak arttı. Buna bağlı olarak ihracat pazarlarına olan güven de aralık ayında yukarı yönde ilerleme kaydetti. Güven Endeksi’nde yaşanan söz konusu pozitif durum, yeni yıla yönelik iyimser bir tablo yarattı ve yeni yılda özellikle iç pazarda hareketlilik beklentisini destekledi.

Beklenti Endeksi 2022’nin son ayında yükseldi

Beklenti Endeksi ise aralık ayında bir önceki aya göre 0,2 puanlık artış gösterdi. Ekonomiye ilişkin beklentilerde gerileme durağanlaşırken, özellikle sektöre ilişkin beklentilerde iyileşme yaşandı. Söz konusu yükseliş ile beraber Beklenti Endeksi yedi aydır süren gerilemeye ara vermiş oldu. İç ve dış pazar koşullarındaki zayıflamaya rağmen genel olarak sektöre ilişkin beklentiler yükselirken, Türkiye ekonomisine ilişkin beklentiler ise değişmedi. Böylece ekonomiye ilişkin beklentilerdeki düşüş uzun süre sonra son bulmuş oldu. Öte yandan, önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişler yavaşlayarak azalmaya devam etti. Bu sonuçlar ile birlikte ihracat pazarlarındaki daralma aralık ayında daha belirgin bir şekilde hissedilirken sektörel beklentiler için önümüzdeki döneme ilişkin iyimser işaretler verildi.

BAKMADAN GEÇME

  • Piyasanın ‘Rüya Takımı’ 2026’da Ne Bekliyor? 🎉

    Piyasalarda 2025’in sonuna gelirken gözler 2026’ya çevrildi. Peki 2026’da yatırımcıları neler bekliyor? Borsa, döviz, altın, tahvil piyasası ve kriptoda nasıl hareketler görebiliriz? Integral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer ve Perihan Tantuğ’un moderatörlüğünde, Murat Sağman, Cüneyt Paksoy, Atilla Yeşilada, Ali Perşembe ve Emrah Lafçı hem 2025’i değerlendirdi hem de 2026’ya yönelik beklentilerini anlattı…

  • 2026’ya Girerken ABD Borsaları İçin Riskler Artıyor

    ABD hisse senetleri 2026 yılına güçlü bir ivmeyle ve iyimser beklentilerle giriyor. Yapay zekâ odaklı büyüme hikâyesi, şirket kârlılıkları ve ekonomik dayanıklılık algısı piyasaları desteklerken, yatırımcıların göz ardı edemeyeceği önemli riskler de birikiyor. Değerleme seviyelerinden faiz patikasına, jeopolitikten ticaret politikalarına kadar uzanan bu riskler, ABD borsalarının üst üste dördüncü güçlü yılı yaşamasını zorlaştırabilir.

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

Benzer Haberler