Sosyal Medya

Ekonomi

Atilla Yeşilada borsa için tarih vererek uyardı! Kritik altın ve petrol yorumu

Seçimlerin ardından rekor üstüne rekor kıra kıra devam eden ve halka arzlarla hareketlenen Borsa İstanbul, orta doğudaki savaşın dozunun artmasıyla çöküşe geçti. Ünlü piyasa analisti ve ekonomist Atilla Yeşilada, "O tarihe kadar düzelme şansı yok" diyerek yatırımcıları uyardı.

Atilla Yeşilada borsa için tarih vererek uyardı! Kritik altın ve petrol yorumu

Seçimlerin ardından rekor üstüne rekor kıra kıra devam eden ve halka arzlarla hareketlenen Borsa İstanbul, orta doğudaki savaşın dozunun artmasıyla çöküşe geçti. Ünlü piyasa analisti ve ekonomist Atilla Yeşilada, “O tarihe kadar düzelme şansı yok” diyerek yatırımcıları uyardı.

 

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ardından her gün yeni rekorlar kıran Borsa İstanbul, peş peşe halka arzlarla da ivme kazanmıştı. Ancak 3 Ekim’de 8,542 puanla tarihi zirvesini gördükten sonra, 7 Ekim’de İsrail ve Filistin arasındaki gerilimin tırmanması sonrasında düşüş yaşamıştı.

 

BIST 100 endeksi, dün içinde 7,971 seviyelerine yükseldi, ancak bu seviyelerde uzun süre tutunamayarak günü yüzde 0,9’luk bir düşüşle 7,769 seviyesinden tamamladı. Dünkü işlem gününde 65 hisse değer kaybederken, TUPRS, THYAO ve EREGL gibi hisseler endeksin en fazla aşağı çekilenleri oldu.

 

Bu sırada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçtiğimiz hafta yabancı yatırımcıların net 12,6 milyon dolarlık hisse senedi satışı yaptığını bildirdi. Bir önceki hafta ise yabancılar 237,8 milyon dolarlık hisse senedi ve 36,3 milyon dolarlık iç borçlanma senedi satmışlardı. Yabancı yatırımcıların elinde ise 13 Ekim itibarıyla 31,4 milyar dolarlık hisse senedi ve 1,1 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi bulunuyor.

 

Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada, yaşananların beklenen bir kriz olduğunu belirterek, bu tarihten sonra uzun bir süre boyunca Borsa İstanbul’da kazanç sağlamanın zor olabileceğini ifade etti.

 

Yeşilada, yatırımcılara aşağıdaki uyarılarda bulundu:

 

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini sene sonuna doğru yüzde 40’a çekme yolunda gibi görünüyor. Aynı zamanda mevduat ve kredi faizleri üzerindeki kısıtlamaları yavaş yavaş azaltma eğiliminde. Kurun dengelenmesi için çaba gösterirken, her faiz artışının ardından dolar kuru ne kadar düşeceğini izlemeye çalışacak gibi görünüyor.

 

Borsa İstanbul’daki rallinin sona erdiği bir döneme girdik. Bu noktada dikkate almanız gereken bazı önemli hususlar var. İlk olarak, ülkedeki enflasyon oranı yüzde 60 ise, borsanın TL bazında büyük bir yükseliş yaşaması bir ralli anlamına gelmez.

 

İkincisi, mevduat faiz oranları borsa için bir fırsat maliyeti oluşturur. Eğer mevduat faizi yüzde 50’nin üzerine çıkarsa, borsaya yatırım yapmak cazip gelmeyebilir. Eğer bir yatırımcı, mevduat faizi yüzde 45 gibi yüksek bir oranda alıyorsa, borsanın daha riskli olduğunu düşünüyorsa, o zaman neden borsaya girmeli? Borsa İstanbul’un en az yüzde 60 prim yapması gerekiyor ki bu oldukça zor bir hedef gibi görünüyor.

 

Borsa tarafında benim fikrimi değiştirecek ve yeniden yükselişi başlatabilecek tek şey, yabancı sermayenin girişi olacaktır. Bu yaşanmaz demiyorum ama önümüzdeki bir ay içinde böyle bir şey beklemiyorum. Kış aylarında bir döviz krizi beklemiyorum. Bu kadar enflasyon olduğunda Türk lirasının değer kaybetmesi zaten kaçınılmaz olacak. Şu anda 20-30 milyar dolar civarında sıcak para gerekiyor ve o da gelmeyecek.

 

Türk lirası kontrollü şekilde değer kaybetmeye devam edecek. Sene sonuna kadar yüzde 10-15 kadar bir değer kaybı olur ama 21 Aralık 2021’de yaşandığı gibi ve sonucunda KKM’ye başvurulan o döviz krizi yeniden yaşanır mı? hayır böyle bir şey beklemiyorum. Mevduat faizi artık kazandırıyor. Diyebilirsiniz ki, enflasyon yüzde 60 sokaktaki belki 80’e çıkacak. Faiz 50 olsa ne olacak? Tamam da gidebileceğiniz başka bir yer yok ki. Birikim sanatı her zaman kazanmak anlamına gelmiyor, bazen de kaybınızı minimumda tutmak şart. Şu anda kaybınızı düşük tutacak yer de TL mevduat faizleri duruyor.

 

Savaşın çok yayılacağını tahmin etmiyorum. Şu anda kimse bir Orta Doğu savaşı ile uğraşmak istemiyor. Bölgede İran dışındaki bütün aktörlerin de bir patronu ya da çok yakın bir müttefiki bulunuyor. Birkaç hafta içerisinde soğuk ateşkes diyeceğim bir ortama geçeceğiz. Ancak savaşın soğuk etkileri çok uzun süre devam edecek. İlk olarak artık risksiz bir dünyada yaşadığımız ve Fed’in para basarak tüm sorunları halledebileceğine yönelik beklenti tamamen ortadan kalkmış olacak.

 

İkincisi ise petrol ve enerji özelinde risk primi yükseldi ve ben bunu kalıcı bir yükseliş olarak görüyorum. Bölge çok dengesiz ve her an her şey olabilir. Bu ikisi bizi zorlayacak ancak piyasaların tek sıkıntısı da bu savaş değil.

 

ALTIN UZUN VADEDE EN KAZANÇLILARDAN BİRİ

 

Piyasaların en büyük sıkıntısı şu anda ABD’nin tahvil faizlerinin yükselmesi. Bu yükselişin ise savaş ile herhangi bir alakası yok. Bu yükseliş 2 sebepten kaynaklanmakta. Birincisi ABD, bütçe açığını kontrol altına alamıyor. İkincisi ise Çin ve Japonya, farklı sebeplerden ötürü ABD tahvil pazarında alıcı değil ve Fed, düzenli olarak satış yapmaya devam edecek. Şu an daha yüzde 5 civarında olan ve bütün dünya için gösterge öneminde bulunan ABD 10 yıllık tahvil faizinin artık kıvamına geldiği düşüncesindeyim. Hatta gerileyebilir bile ama riskli varlıkları rahatlatacak bir düşüş beklemiyorum.

 

Altında çok sert yükselişler olsa da, 2100-2200 dolarlık rallileri beklemek için henüz erken. Ancak tutunur buralarda ve bence şu anki fiyatlardan alım yapılabilir. Hatta bahsettiğim Orta Doğu’daki soğuk barış hakim olursa 1900 altına yeniden inebilir. O zaman da önemli bir alım fırsatı vermiş olur ancak gelecek 10 yılda jeopolitik risklerin çok yüksek olacağını düşünürsek ve bugünleri arayacağımızı hesaba katarsak altın çok karlı bir yatırım olmaya devam edecek.

 

PETROL FİYATLARI ÖNCE YÜKSELECEK, SONRA DÜŞECEK

 

Açıkça belli oldu ki petrol tarafında kışın 100 doları görürüz. Dünyadaki talep görünümü ve bütün bahsettiğim jeopolitik risklere rağmen petrol fiyatlarının 2024 yılında şu anki seviyesinin altına ineceğini düşünüyorum. Bence brent petrolde adil fiyat 70-90 dolar aralığındadır.

 

Tek savaş Orta Doğu değil, Ukrayna ve Azerbaycan ile Ermenistan hadiseleri de var. Burada karlı durumdayız. Siyasi açıdan tek bir risk var o da ABD ile geçinemiyoruz. Ancak aramızdaki anlaşmazlıkların, ABD’nin bizde yaptırım uygulayacağı noktaya geleceğini zannetmiyorum.

 

TÜRKİYE VE ABD ARASINDAKİ İLİŞKİ BELİRLEYİCİ OLACAK

 

Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması ve karşılığında da yüzde 100 eminim ki Türkiye’ye F-16 satışları onaylanacaktır.

 

Şu anda ABD ile ilişkilerden bize gelebilecek çok bir fayda yok. Dolayısıyla yabancı yatırımcının hala Türkiye konusunda çok büyük tereddütleri var. Mehmet Şimşek’in toplantılarından bana gelen duyumlar insanların o kadar da karamsar olmadığı ve Türkiye’yi büyük ölçüde taktir ettikleri yönünde ancak çok yüklü miktarda sıcak para gelmeyeceği görülüyor. Bu elbette olumsuz bir gelişme. Gelişmekte olan piyasaların içerisinde bulunduğu oldukça olumsuz ortama rağmen, Türkiye kendi hikayesiyle çok ciddi bir parayı buraya çekebilirdi ve bu da ekonomik dönüşümün her aşamasında işlerin daha kolay halledilebilmesine olanak sağlardı.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler