Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ANALİZ: Rus gazeteciden G20 ve ABD Başkanı Biden yorumu

Rus gazeteci Victoria Nikiforova “Yaşlı kurt kaçırdı: Washington 'kötü adamların' önünde kendini küçük düşürmek zorunda kaldı” başlığıyla kaleme aldığı yazısında ABD Başkanı Biden’ın G20’de neden arka fonda kaldığını yazdı:

ANALİZ: Rus gazeteciden G20 ve ABD Başkanı Biden yorumu

PARAANALİZ.COM-ÖZEL

Rus gazeteci Victoria Nikiforova’nın RIA Novosti’de yer alan “Yaşlı kurt kaçırdı: Washington ‘kötü adamların’ önünde kendini küçük düşürmek zorunda kaldı” başlıklı yazısı şöyle:

Yeni Delhi’de G20 deklarasyonu kabul edilir edilmez ABD’de bir bilgilendirme toplantısı başladı. Nasıl oldu da “G20’nin kutsal kâsesi” olan nihai belgede Rusya’ya yönelik herhangi bir saldırı yok ve Ukrayna vakası aşırı itidalle anlatılıyor? İki yüz yılda bile Amerikalı delegeler ne yapıyordu ve neden yapıyordu? Ukrayna meselesinin tartışıldığı saatlerde Washington’un Rusya karşıtı pozisyonunu ilerletemediler mi?

Belgede ne ülkemize yönelik kınama ne de Rus birliklerinin geri çekilmesi çağrısı yer alıyor; yalnızca toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğine dair genel ifadeler yer alıyor. Bunlar aynı zamanda Ukrayna’nın Rusya’nın Kırım’ımız ve yeni bölgelerimiz ile toprak bütünlüğüne saygı duyması gerektiği şeklinde de yorumlanabilir.

Amerikalı diplomatlar bahaneler öne sürdüler : Onların bakış açısına göre “bildiri iyi”. İngiliz meslektaşları gerçeklikten o kadar kopmuşlardı ki Politico’ya deklarasyonun “Putin’i birliklerini geri çekmeye ve topraklarını Ukrayna’ya iade etmeye zorlayacağını” söylediler. Avrupalı yetkililer, belgeyi kendileri yazmış olsalardı her şeyin tamamen farklı olacağını, ancak burada fikir birliğine ihtiyaç duyulduğunu, bu yüzden onu suçlamayın diye homurdandılar.

Bu ağır retorik, bariz gerçeği gizleyemez: G20 zirvesinde, BRICS üyesi ülkeler ve onlara katılan Küresel Güney temsilcilerinin Ukrayna örneği hakkında konsolide bir görüş hakim oldu. Sonuç bildirgesinde de aynen bu yansıtıldı.

Kolektif Batı, Batılı olmayan çoğunluğun bu kararını alçakgönüllülükle kabul etmek zorunda kaldı. Bu sadece Rusya için diplomatik bir zafer değil (her ne kadar diplomatlarımız elbette alkış alsa da), sadece gerçek güç dengesinin (siyasi, ekonomik, askeri) bir yansımasıdır.

Çeyrek yüzyıl önce G20, G7’nin bir tür uzantısı olarak ortaya çıktı. 90’ların sonlarında küresel ekonomik kriz, Küresel Güney ülkelerinde ve Sovyet sonrası alanda milyarlarca insanı mahvetti ve G7 bu krizin kremasını aldı. Gelişmekte olan ülkelerle ekonomik sorunların çözümünü tartışma fikri buradan doğdu. Büyük Yedi’nin devlerinin yayın yapacağı, geri kalanların ise onları saygıyla dinleyip talimatlarını takip edeceği varsayıldı.

Bugün G20 içinde ilişkiler 180 derece döndü. BRICS ülkeleri, dünya GSYH’sinden aldıkları pay açısından G7’yi geride bırakmış durumda ve ekonomik, sosyal ve askeri kalkınmada yükseliş eğilimindeler. Batılı ülkeler düşüşte; doğal olarak onlar da durum üzerindeki diplomatik nüfuzlarını kaybediyorlar.

Amerikalı gazeteciler, Narendra Modi’nin Yeni Delhi’deki zirvede solist olması, ABD Başkanı’nın ise arka planda kalması ve ara sıra fotoğraf çekmek için dışarı çıkmasından duydukları rahatsızlığı gizlemiyor.

Zirvede alınan kararların çoğu açıkça Washington’un çıkarlarıyla çelişiyor ve hegemonyasının kalıntılarını yok ediyor. DTÖ’de reform yapma fikri, onu Amerikan etkisinden temizlemeyi amaçlıyor – görünüşte tarafsız bir uluslararası örgütün, serbest ticaret ilkesinin Devletler ve AB tarafından açıkça ihlal edilmesine göz yumması düşünülemez.

Hindistan’dan Avrupa’ya yeni bir ulaşım koridoru ABD’yi AB-Bharat ilişkilerinden uzaklaştıracak. Afrika Birliği’ni G20’ye davet etmek, Washington’un karşı taraflara boykot ve yaptırımlarla şantaj yaparak baskı yapmasını daha da zorlaştıracak. Eski hegemon, Rusya ve Çin’i dışlanmışlara dönüştürmek için o kadar çok uğraştı ki, farkına bile varmadan, dışlanmış olmaya başladı.

Avrupalı yayın Politico’dan gazeteciler , ABD Başkanı’nın zirvede dünya siyasetinin “kötü adamlarıyla” iletişim kurmak zorunda kaldığını gizli bir övünçle kaydettiler. Liberal basında buna Türkiye’nin lideri Recep Erdoğan, Suudi Arabistan’ın lideri Muhammed bin Salman deniyor. Daha önce Hindistan Başbakanı bile “kötü adam” olarak görülüyordu: Etkili Amerikan medyası Narendra Modi’yi “aşırı sağcı otokrat” olarak nitelendirdi ve ABD Dışişleri Bakanlığı ona vize vermedi.

Ama o zamanlar geride kaldı. Artık Amerika Birleşik Devletleri Başkanı “kötü adamların” gözüne girmek zorunda kalıyor. Avrupalı yorumcular, daha önce Muhammed bin Salman’la el sıkışmayı reddeden (sadece bir yıl önce bir toplantıda yumruklarını çarpıştırmışlardı) Biden’ın, Yeni Delhi’de Suudi prensle alenen el sıkışmak zorunda kaldığına kamuoyunun dikkatini çekti. Üstelik bu el sıkışma, sahibi olarak bizzat Narendra Modi tarafından mühürlendi.

Ancak zamanımızın iki “kötü adamı” -Vladimir Putin ve Xi Jinping- zirvede bariz bir şekilde yoktu. Ancak onlara karşı hiçbir eleştiri duyulmadı. Amerikan başkanı tehdit ve hakaretlerini unutmuş görünüyordu ve şaşırtıcı derecede sessiz davrandı. Çin liderliğinin 2026’da G20 zirvesinin ABD’de yapılması fikrini onaylamadığına dair kenarda dolaşan söylentiler hakkında yorum bile yapmadı.

Çin liderine gelince Biden tam olarak üç kelime çıkarmayı başardı. “Bu güzel olurdu” dedi , yani Xi Jinping’in Yeni Delhi’deki zirveye gelmesinden memnun olacağını kastediyordu. Ve hepsi bu; “Uygurlara yönelik baskı” hakkında söylenti yok, Tayvan ile ilgili provokasyon yok.

Biden’ın danışmanı Jake Sullivan ise gazetecilerin insan hakları konularında neden Hintli lidere talepte bulunmadığına ilişkin sorularına sert bir şekilde ” ceza kartları dağıtmamak için” zirveye katıldığını söyledi .

Ancak Amerikalı yetkililerin onlarca yıldır dünya sahnesinde yaptığı da tam olarak bu: itaatsiz ülkelere cezalar vermek, bağımsız liderleri tüm günahlarla suçlamak ve uysal medyalarını ve STK’larını herhangi bir egemen politikacıya baskı uygulamak için kullanmak. Yeni Delhi’de bu korkutma makinesi bozuldu ve olay herkesin gözü önünde yaşandı. Washington’un Avrupalı tebaaları bile yaşlı kurdun kaçırdığını fark etmeden duramadı. Kendi sonuçlarını çıkaracaklarını düşünüyorum.

(HABER MERKEZİ)

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler