Sosyal Medya

Döviz

Gillian Tett/FT:  Doların yerini çok kutuplu döviz dünyası alacak

Bu ay Rusya ve Çin, Washington’da yeni baş ağrılarına yol açıyor. Bunun başlıca nedeni, Ukrayna çerçevesinde ve daha pek çok…

Gillian Tett/FT:  Doların yerini çok kutuplu döviz dünyası alacak

Bu ay Rusya ve Çin, Washington’da yeni baş ağrılarına yol açıyor. Bunun başlıca nedeni, Ukrayna çerçevesinde ve daha pek çok alanda sergilenen diplomatik birlik gösterileri.

Ancak ABD’nin kaygısı paraya da bağlı: Xi Jinping’in geçen hafta Moskova’ya yaptığı  ziyarette Vladimir Putin, doların yerini almak amacıyla “Rusya ile Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ödemeler” için renminbi’yi (RMB) kabul etme sözü verdi.

Bu açıklama, Moskova’nın Çin ile artan ticareti için renminbi’yi giderek daha fazla kullanması ve “zehirli” – Amerikan – varlıklarına maruz kalmasını azaltmak için merkez bankası rezervlerinde de benimsemesiyle eşzamanlı olarak yapıldı.

Bu mali yakınlaşma önemli mi? Yakın zamana kadar çoğu batılı iktisatçı “hadi canım, boş verin” derdi. Ne de olsa, Çin’in sermaye hesabının kapalı doğasının (kapalı kambiyo rejiminin) para biriminin daha geniş kullanımına  engel olduğu uzun zamandır varsayıldı.

Ancak  Putin’in duyurusu  içinde bulunduğumuz çok boyutlu krizler ortamında alışılmadık derecede duygusal bir etki yaratıyor. Bunun bir nedeni, bu ayki ABD bankacılık kargaşasının, katılaşan enflasyonun ve yaklaşan borç tavanı savaşının dolara dayalı varlıkları daha az çekici hale getirmesi. İktisatçı Peter Schiff bu hafta Amerikan sağında yaygın bir görüşü tekrarlayarak, “Banka kurtarma paketlerini finanse etmek için doların değeri düşürülüyor,” diye gürledi.

Bu arada, “BRICS” etiketini (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin bloğunun kısaltması) icat eden eski Goldman Sachs ekonomisti Jim O’Neill, bu hafta “dolar, küresel finans”  başlıklı bir makale yayınlayıp gelişmekte olan ülkelere  dolar tutma risklerini azaltma çağrısında bulundu.

ABD açısından huzursuzluk yaratan diğer bir faktör de, Xi’nin Moskova ziyaretinden önce bile Suudi hükümetinin Çin’e yapılan petrol ihracatının bir kısmını renminbi cinsinden faturalandırmaya başlayacağını açıklaması. Ayrı olarak, Fransa ilk likit doğal gaz satışını RMB cinsinden yaptı ve Brezilya, Çin ile olan ticaretinin bir kısmı için para birimini benimsedi.

 

Bu sembolik hareketlerinin şu anda doları incittiğine dair kesinlikle hiçbir işaret yok. Evet, merkez bankaları foreks rezervlerini çeşitlendirip, bir çoğu da para birimini dolara endekslemekten vazgeçince, doların küresel rezervlerdeki oranı 1999’da yüzde 72’den yüzde 59’a düştü. Ayrıca, toptan (bankadan bankaya) merkez bankası dijital para birimlerinin ortaya çıkışının, Amerika dışındaki merkez bankalarının kendi para birimlerinde takas işlemi yapmasını kolaylaştırarak dolardan kaçışı  hızlandırabileceği de doğru.

Ancak dolar hala kredi ve tahvil piyasalarına hükmediyor. Denizaşırı tutulan dolarların hacmi bu yüzyılda hızla arttı. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) baş ekonomisti Robin Brooks’un geçtiğimiz günlerde tweet attığı gibi, bu ayki banka kargaşayla ilgili çarpıcı ve gözden kaçan bir ayrıntı da, para biriminin “G10 ve yükselen piyasa para birimleri karşısında rekora yakın gücünü” koruduğu.

Gerçekten de, son kriz sırasında o kadar çok küresel yatırımcı dolar istedi ki, Fed diğer merkez bankalarıyla döviz takas programı başlattı. George Mason Üniversitesi Mercatus Merkezi’nde araştırma görevlisi olan David Beckworth, “Dolar takas (swap) hatlarının bu deni geniş kullanımı, ironik bir şekilde, küresel dolar hegemonyası ve onun güçlü ağ etkilerini daha da güçlendirecek” tahmininde bulunuyor.

Başka bir deyişle, Amerika’nın başına bela olan mali sorunlar göz önüne alındığında, dolar şu anda herhangi bir güzellik yarışmasını kazanmayı hak etmeyebilir, ancak birçok yatırımcı, bu ağ etkisinden dolayı onu hala çok çirkin bir dünyada en az çirkin seçenek olarak görüyor. Euro ve RMB sermaye piyasalarının sırasıyla sığ ve kapalı olduğu gerçeği de doların elini güçlendiriyor.

Ancak, bu gerçeklerin ABD’nin  Putin tehdidini tamamen görmezden gelebileceği anlamına geldiği sonucuna varmadan önce, Ekonomi Politikaları Araştırma Merkezi tarafından geçen yıl ticari faturalama üzerine yayınlanan bazı düşündürücü araştırmalara bakmak gerekir.

IMF başkan yardımcısı Gita Gopinath’ın da belirttiği gibi, on yıl önce, doların kraliyetinin temelini  oluşturan diğer bir faktörün ticari faturalama kalıplarının “yapışkanlığı” olduğu yaygın bir şekilde kabul ediliyordu. Ancak CEPR belgesi, bunun artık yavaş yavaş değişebileceğini öne sürüyor – son yıllarda Çin ticareti genişledikçe, RMB kullanımı da arttı.

 

CEPR, “Çin’in düşük derecede sermaye hesabı açıklığı göz önüne alındığında, çarpıcı olan, aslında, şu anda  renminbi’nin ticari faturalama payının Euro’yu aşması” yazıyor. Ve, “geleneksel görüşün aksine, sermaye hesabı açıklığının olmaması, RMB’nin uluslararası ve rezerv para birimi olarak daha güçlü bir rol oynamasını tam olarak engellemeyebilir”.

Ne de olsa, 200 milyar dolarlık bir offshore RMB piyasasının zaten ortaya çıktığını ve para biriminin “Çin’in dış ticaret ve ödemelerinin faturalanmasında ve ödenmesinde daha sık kullanıldığını” ve “küresel bir takas ve ödeme ağı”na benzemeye başladığını belirtiyor.

CEPR’nin tahminine göre net sonuç, önümüzdeki yıllarda O’Neill’ın şu anda talep ettiği türden “çok kutuplu” bir para birimi dünyasının ortaya çıkabileceği. Bu, Putin veya Xi’nin görmek isteyebileceği veya Washington’u alarma geçirenlerin korktuğu kadar dramatik bir değişiklik olmayacak.

Ama çok kutuplu döviz dünyası bana makul bir orta vadeli öngörü gibi görünüyor. ABD’nin ne kadar dış finansmana ihtiyacı olduğu göz önüne alındığında, “sadece” çok kutuplu bir model bile Amerikalı politika yapıcılar için bir şok olabilir. Bu nedenle, yatırımcıların ve politika yapıcıların benzer şekilde, önümüzdeki aylarda ticari faturalama dünyasının ayrıntılarını izlemesi gerekiyor. Putin’in böbürlenmesi erken öten horoz sendromu da olabilir; rüzgarın  değiştiğinin ilk  işareti de.

 

Kaynak:  Prepare for a multipolar currency world, FT

 

 

Tercüme ve yorum:  FÖŞ Google translate

 

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler