Sosyal Medya

Döviz

Kılıçdaroğlu: Kara paranın Türkiye’de aklandığını sağır sultan biliyor

Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında uyuşturucu iddialarını,”Kara paranın Türkiye’de aklandığını sağır sultan biliyor” diyerek yineledi. Sırp çete liderinin yakalanmasının, iddialarını ispat…

Kılıçdaroğlu: Kara paranın Türkiye’de aklandığını sağır sultan biliyor

Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında uyuşturucu iddialarını,”Kara paranın Türkiye’de aklandığını sağır sultan biliyor” diyerek yineledi. Sırp çete liderinin yakalanmasının, iddialarını ispat ettiğini belirtti ve ‘Yozlaşmanın ana merkezi saraydır” dedi.

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu haftalık grup toplantısında uyuşturucu ile ilgili iddialarını yineledi.

Cari açığın kapatılması için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, İstanbul’da yakalanan Sırp çete liderinin, kendi iddialarının ispatı olduğunu söyledi. Türkiye’nin kara paranın aklandığı merkezlerden bir olduğunu belirten CHP lideri, “Yozlaşmanın ana merkezi saraydır. Yozlaşmanın, uyuşturucu batağının içine genç evlatlarımızın sürüklemenin bunun politikalarının hayata geçirilmesini temel merkezi saraydır” şeklinde konuştu:

Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik iddialar ve ‘tutuklanacağı” yönündeki haberlerle ilgili de sert konuştu, “İmamoğlu’nu yedirmeyiz” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki konuşmasının satır başları şöyle:

“Bu sabah gelmeden baktım Merkez Bankası’nın kasası eksi 58,5 milyar dolar açık veriyor. SWAP şu; benim cebimde para yok, gidiyorum birinden borç para alıyorum 100 lira. Bu benim değil ki başkasının. SWAP da aynı uygulama. Gittiler yalvardılar, dilendiler, hatta hakaret ettiklerinin kapılarına gittiler. Bu bizim gördüğümüz üçüncü aşama. Tekrar borç inşa edildi. Ve bunun üzerinden de millete caka atıyorlar. Merkez bankasını her geçen gün biraz daha borca batırıyorlar. Bu da yetmedi, dördüncü aşama, adı varlık barışları. Bir değil tam 9 kez süresi uzatıldı. Varlık barışları ne demek? Şu demek; kim olursan ol, ister çocuk ticareti yap, uyuşturucu ticareti yap, kim olursan ol, sahtekâr ol, kaynağını asla sormayacağım, ne getirirsen getir sormayacağım diyor, pislikle mi kazandın umursamayacağım diyor. Tam 9 kez çıkardıkları bu kanunu uzattılar.”

“Bu para nereden gelirse gelsin başımın üstüne dediler. 9 kez bu teklifi yaptılar. Ben de iki şey söyledim; ‘Kara para iyi parayı ülkeden kovar’ ve ‘Kara para sahiplerini de beraber Türkiye’ye getirir” dedim. Haklıyım. Uyuşturucuyu serbest bırakırsan baronun parasını Türkiye’de aklarsan ne diyecek o baron? Git Türkiye’ye krallar gibi yaşa. Siyasilerle fotoğraf başta fotoroman olmak üzere herkesle fotoğraf çektirebilirsin. Kara para gelince iyi para ülkeden çekildi. Gerçek yatırımcı kaçtı. Bununla ilgili bir veri; Türkiye 2006’da küresel doğrudan yatırımların yüzde 1,4’ünü Türkiye çekiyordu. Bugün bu rakam on binde yediye düşmüş durumda. Felaket bir tablo. Kirli paranın kara paranın uyuşturucu parasının olduğu bir yerde temiz parayı tutanlar kirlenmek istemiyorlar, gelmiyorlar. Bu yılın ilk sekiz ayında ülkemize gelen kara para yabancı sermayenin tam dört katı. Bu neyin sonucudur? “Paranın rengi nedir, dini nedir hiç sormadık. Çünkü para paradır.” Öyle diyordu sarayda oturan zat. Oysa paranın rengi vardır. Onurlu bir iktidar hiçbir zaman kirli para gelsin demez. Bu sadece bize özgü değil. Biz uluslararası kuruluşların da altına imza attığı, bizim de attığımız sözleşmeler var. TC devleti gri listeye alındı. Kara paranın Türkiye’de aklandığını artık Mısır’daki sağı sultan da biliyor. Türkiye’nin itibarını koruyacak olan aziz milletim, kirli paradan uyuşturucu parasından medet umanlardan uzak durum”

“Şimdi soruyorum, bu uyuşturucu baronlarının onların maşalarının ülkemizde işi ne? Sokaklarımız bu kadar mı güvensiz, gençlerimiz bu kadar mı tehlike altında. AVM’lerde uyuşturucu pislikleri birbirlerini öldürüyorlar. Hesaplaşmayı iktidarın gözü önünde İstanbul’da yapıyorlar. Korkmuyorlar, çünkü biliyorlar ki onları destekleyen siyasetçiler var. Ve o siyasetçiler de saray ve şürekâsıdır. Dava açıyorlar konuştuktan sonra. Sanıyorlar ki dava açınca Bay Kemal geri adım atacak. Ya sizin feriştahınız gelse biz geri adım atmayız. Sırp çete lideri İstanbul’da yakalandı. Kırmızı bültenle aranıyordu. Kırmızı bülten şu demek; suç şüphesi olan bir kişinin görüldüğü yerde tutuklanıp ilgili ülkeye iade edilmek üzere Interpol tarafından 190 ülkede aranması demektir. Beyefendi İstanbul’da. Avrupa’nın en çok aradığı mafyalarından birisi 8 yıldır villada İstanbul’da oturuyor beyefendi. Sekiz yıldır! Saray? Fotoroman? Ne yapıyorlar? Ağırlıyorlar orada herhalde! En sonunda polis arama yapıyor kaybolan erkekler kaybolan kadınlar var. Biz üstlerine gittiğimiz zaman hareket ediyorlar. Parayla teslim alındıysanız iradeniz de teslim alınmıştır demektir. Bana diyorlardı ya ispat et diye, daha neyini ispat edeyim”

“Tek tek yakalarına yapışıp onları hâkimin huzuruna çıkaracağız. Şimdi soruyorum bizim fotoroman nerede? Bir insanın gram kadar onuru olsa bir dakika durmaz istifa eder. Ve böyle insanlar ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Hamisi kim? Sarayda oturan zat. Niçin el ele verip bu dümenleri çeviriyorlar. Ben onların ruhunu bilirim. Dünyada ne kadar mafya lideri varsa tamamı Türkiye’ye geldi.”

‘DAHA NEYİNİ İSPAT EDEYİM’

İstanbul’da yakalanan Sırp çete liderinin yakalanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, bunun dile getirdiği iddiaların kanıtı olduğunu söyledi:

“Yakasını tut ve götür mahkemeye diyorsanız ona millet karar verecek. İktidara geleceğiz, göreceksiniz. Tek tek yakalarından yapışıp hakim huzuruna çıkaracağız. Bizim fotoroman nerede? Bir insanın gram onuru olsa bir dakika durmaz istifa eder. Böyle insanlar ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Hamisi kim? Sarayda oturan zat. El ele verip bu işleri çeviriyorlar. Balkan, Kafkas mafyası Türkiye’de at koşturuyor. Uyuşturucu yüzünden birbirleriyle rekabet ediyorlar. Daha çok kara para demek daha çok uyuşturucu demektir. Daha çok uyuşturucu ise karnını doyurmaya tavuk döner alamayan gençlerimizin meth denilen zehirlerin pençesine düşmesi demek. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2020 yılında uyuşturucu dosya sayısı 314 bin 466 2021 yılında 422 bin 479’a çıkmış. Bunlar yakalananlar. Geçen hafta Emniyet Genel Müdürlüğü’nün raporunu açıklamıştım. Bu raporları bizim okumadığımızı sanıyorlar. Biz devleti sizden çok daha iyi biliriz. Devletin saygınlığını koruyoruz biz. Devletimizi yüceltiriz. Siz devleti çürüttünüz.

‘HAMİSİ SARAYDA OTURAN ZAT’

“Tek tek yakalarına yapışıp onları hâkimin huzuruna çıkaracağız. Şimdi soruyorum bizim fotoroman nerede? Bir insanın gram kadar onuru olsa bir dakika durmaz istifa eder. Ve böyle insanlar ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Hamisi kim? Sarayda oturan zat. Niçin el ele verip bu dümenleri çeviriyorlar. Ben onların ruhunu bilirim. Dünyada ne kadar mafya lideri varsa tamamı Türkiye’ye geldi.”

“Cumhuriyetten intikam almayı da söylemeyi ihmal etmiyorlar. Türkçeye saldırıyorlar milli kurtuluş savaşına bile saldırıyorlar. Bir yüzey var, yüzeyin altında sığ bir alanda biriken bir pislik var. Bunu temizleyeceğiz. Yozlaşmanın ana merkezi saraydır. Yozlaşmanın, uyuşturucu batağının içine genç evlatlarımızın sürüklemenin bunun politikalarının hayata geçirilmesini temel merkezi saraydır, saraydır, saraydır. Bütün bu dümenleri çevirenlerin sayıları 10 bini geçmez. Gırtlaklarına kadar kirlilik içindeler. Hepsini biliyoruz. Bu devlet güçlü bir devlettir. Bu devletin namuslu polisleri namuslu güvenlik güçleri var. Bu devleti sahipsiz kılmak işitiyorlar ama hiç kimse unutmasın TC devletinin teminatı da güvencesi de Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”

‘İMAMOĞLU’NU YEDİRMEYİZ’

CHP lideri, uyuşturucu iddialarının yanı sıra, son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik iddialar ve ‘tutuklanacağı” yönündeki haberlerle ilgili de sert konuştu:

“İlk seçimlerde tabloyu ters yüz edeceğiz. Önemli soru sistemdeki çürüklüğü nasıl temizleriz? Bana dava açıyorlar. Polisler canım ciğerim. Onlar Bay Kemal’in ne olduğunu biliyorlar. Onlara robot muamelesi yapanın kim olduğunu biliyorlar. Kimse endişe etmesin. Polislerimizi intihara sürükleyen kirli yapı şimdi İBB Başkanımızı siyasi yasaklı yapmaya çalışıyor. Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır. Boğazınıza takılır ve kalır. Biz Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz.”

Artı Gerçek

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler