Sosyal Medya

Döviz

Piyasa Bülteni: CDS primi ve dolar zirvede

Hafta başı düzenlenen kabine toplantısı ardından konuşan Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz konusunda bilindik tekrarını yinelemesi ve faiz artırımından ziyade indirimin…

Piyasa Bülteni: CDS primi ve dolar zirvede

Hafta başı düzenlenen kabine toplantısı ardından konuşan Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz konusunda bilindik tekrarını yinelemesi ve faiz artırımından ziyade indirimin gündemde olduğunun altını çizmesi, USDTRY kurunu yılın en yüksek seviyesine itti. Dün gün boyu yükseliş eğilimi izleyerek 16,77 seviyesine kadar yükselen USDTRY kuru, gece geç saatlerde yükseliş ivmesini artırarak 16,85 seviyesini test etti. TL’de değer kaybı eğiliminin soluksuz bir şekilde devam ettiğini üzülerek görüyoruz.

TL’nin sunmuş olduğu ultra negatif reel getiri bir tarafta, mevduat sahibinden kredi kullanana yönelik eşi benzeri görülmemiş servet transferi sonrasında ithalatın da patlaması, cari açığın fonlamak adına döviz talebinin de hız kazanmasına neden oluyor. Reuters anketine göre, haftaya açıklanacak cari işlemler dengesinin Nisan ayında 2,9 milyar dolar açık vermesi ve artan enerji maliyetleri nedeniyle 2022 yılını 40 milyar dolar açıkla tamamlaması bekleniyor. 2017’den beri devreye alınan büyük kredi teşviklerinin yarattığı cari açık genişlemesi ve sonuç olarak Türk Lirası’nın değer kaybı, âdeta talihsiz bir döngü olarak ekonomi literatürüne girmeye aday görünüyor. Daha basit bir tabirle, bu olgu, ‘enflasyon-devaluasyon’ sarmalını her geçen gün daha da körükleyerek sürdürülebilirliği ile ilgili de soru işaretlerinin tırmanmasına sebebiyet veriyor.

20 Aralık 2021 günü, gün içinde kaydedilen ani ve sert yükselişi bir kenara bırakırsak, dün de bültenimizde değindiğimiz üzere, USDTRY kuru tüm zamanların zirvesinde işlem görüyor ve maalesef (önlem alınmazsa) risk yukarı yönlü görünmeye -kendi kendini besleyen bir olgu ile- devam ediyor. Kurun âdeta sindire sindire yükselişi, TL’nin ultra negatif getirisi karşısında alıcısının da olmaması, tek yönlü işlemlerin devam etmesi neden olurken, döviz piyasasında arz talep dengesi de tamamen bozulmuş durumda. Otoritenin kurumsal müşterileri sınırladığı 10:00-16:00 arası işlem saatlerinde volatilite ister istemez yüksek seyrediyor.

Yatırımcıların TL’deki enflasyondan korunmak adına sığındıkları güvenli liman olan hisse senetleri, dünyadan pozitif anlamda ayrışırken, dün ana endeks dinlenmeyi tercih ederek anlamlı bir değişim kaydetmedi. Bankacılık endeksi ise günü %1,5 düşüşle tamamladı. BIST100 endeksine sene başına göre bakılırsa, TL bazında %42 getiri ile emsallerinden açık ara ayrışmış durumda.

Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi, son 2 günde yaklaşık 25 baz puan yükselerek 740bp seviyesine geldi. Bu seviye, 2008 Lehman Brothers krizinde bu yana görülen en yüksek seviye ve 14 yılın her geçen gün yeni zirvesi test ediliyor. Reuters grafiklerine göre 2008 zirvesi 835 seviyesine işaret ediyor. Bu da en basitinden demektir ki, Türkiye’nin yurtdışı borçlanma maliyeti biraz daha arttı.

Dünyada ise dün yine zigzagların egemen olduğu kararsız bir gün yaşandı. Avrupa borsaları, başlıca merkez bankalarından beklenen para politikası sıkılaştırma adımlarının ekonomiye etkileri hakkındaki endişelerle dün günü düşüşle tamamladı. Yatırımcılar bu hafta açıklanacak Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika kararını ve ABD enflasyon rakamlarını beklerken Avustralya Merkez Bankası politika faizinde 22 yılın en keskin artırımını gerçekleştirdi ve sıkılaştırmaya devam edeceğinin sinyalini verdi.

Dünya Bankası dün makro ekonomik tahminlerini güncelledi. Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının etkileri nedeniyle bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini %4,1’den 1,2 puan aşağıya çekerek %2,9’a düşürdü. ABD ve Euro Bölgesi için büyüme tahminlerini %2,5, Japonya için %1,7, Çin için %4,3 olarak belirlerken, Türkiye için büyüme tahminini bu yıl %2,3, 2023 için ise %3,2 olarak belirledi. Takdir edileceği üzere, savaşın getirdiği belirsizlik ve beraberinde tedarik zincirinde aksamalar küresel büyüme görünümü üzerinde baskı kurarken, resesyon ve stagflasyon riskinin de gündemde kalmasına neden oluyor.

Dünya Bankası’nın moral bozan küresel ekonomiye dair aşağı yönlü güncellemelerinin gölgesinde güne düşüşle başlayan ABD borsaları, seans içinde kayıplarını törpüleyerek günü %1′ yakın yükselişle tamamladı. Genel hatları ile bir gün yükseliş iki gün düşüş tarzında belirsiz ama genellikle aşağı yönlü seyir izleyen küresel hisse senedi endekslerinin, kötümser havasından önümüzdeki haftalarda yavaş yavaş kurtulacağını düşünüyoruz. Mevcut ekosistemde, savaş, tedarik krizi, enflasyon, sıkılaşma yönünde merkez bankası para politikası değişikliği, resesyon ve stagflasyon diye diye, risk iştahı denince akla ilk gelen Nasdaq endeksi yılı halen daha %23 düşüşle karşılamaya devam ediyor. ABD’nin en büyük 500 şirketinin işlem gördüğü S&P500 endeksinde kayıplar %13 seviyesinde. Yılbaşına göre yaşanan bu negatif performansın kısa bir süre daha devam edeceği, FED’in peşpeşe 50’şer baz puan daha artış yapması ardından ayağını gazdan çekmesi ile (bizim beklentimiz bu yönde) hisse senedi piyasalarında da satışların yerini toparlanmaya terk edeceğini düşünüyoruz. Piyasanın yansıttığı fiyatlamanın mevcut ve bilinen riskleri yeteri kadar yansıttığını görüşündeyiz.

Yeni gün başlangıcında, Japonya ekonomisinin, yılın ilk çeyreğinde tahmin edilenden biraz daha az küçülmesinin de yardımı ile Asya piyasalarının da güne iyimser bir şekilde %1 civarında yükselişle tamamlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Mali piyasaların gündeminde Hindistan Merkez Bankası faiz kararı, Almanya sanayi üretimi, Euro Bölgesi büyüme verileri takip edilecek. Hafta başı raporumuzda da belirttiğimiz üzere, yarın sonuçlanacak Avrupa Merkez Bankası (ECB) olağan toplantısını ve Cuma günü ABD enflasyon verisini piyasalar büyük bir merak bekliyor. Özellikle, Avrupa’da multi yılların zirvesine yükselen enflasyona karşı ECB’nin tonunu sertleştirmesi ve faiz artırım sinyali vermesi bekleniyor. Piyasalar, Cuma günü ABD’de enflasyonun gücünü kaybettiğini gösterecek veriyi bekliyor (beklenti yıllık %8,3).

Altın, gümüş ve Bitcoin bilindik seviyelerin etrafında salınmaya devam ediyor. Gümüş 22 dolar teknik seviyesinden uzaklaşmak istemezken, altının ons fiyatı 1,860 dolar civarında olan yükseliş trend çizgisinin hemen altında 1,840-1,850 bandına işlem görmeye devam ediyor. Her iki emtiada da haftalık kapanış önem arz edecektir. Bitcoin ise 28,800 dolar seviyesindeki tehlike bölgesinin üzerinde ve genellikle 30bin dolar civarında güç toplamaya devam ettiğini görüyoruz. USDTRY kurundaki yükselişin ana itici güç olduğu gram altın, bu sabah psikolojik 1,000 TL barajını aşarak yükselmeye devam ediyor. USDTRY kurunda riskin yukarı yönlü görülmesi nedeniyle, gram altının da sırası ile 1,023 , 1,065 ve 1,107 TL seviyesine doğru ilerleyeceğini düşünüyoruz.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bugün Ankara’da mevkidaşı Çavuşoğlu ile görüşecek. Dün de belirttiğimiz üzere, Batı ve Rusya, Ukrayna ‘daki 22 buçuk milyon ton tahılın dünyaya sevkiyatı konusunda anlaşamıyor. Bu konuda inisiyatif alan Türkiye, Ukrayna’dan tahıl ihracatının sağlanması için Rusya ile teknik müzakereler yapacak. Elbette, görüşmede Suriye konusunun da ön planda olacağını düşünüyoruz.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler