Sosyal Medya

Ekonomi

2021’de büyüme yüzde 11 – hissedenler el kaldırsın: 2022 büyümesi eksiye döner mi?

Türkiye ekonomisi 2021’de yeni bir büyüme rekoruna imza attı. %11 tüm yıl büyüme elde ederek son 10 yılın en yüksek…

2021’de büyüme yüzde 11 – hissedenler el kaldırsın: 2022 büyümesi eksiye döner mi?

Türkiye ekonomisi 2021’de yeni bir büyüme rekoruna imza attı. %11 tüm yıl büyüme elde ederek son 10 yılın en yüksek rakamına ulaştı. GSYH, 2021 yılında bir önceki yıla göre %42,8 artarak 7,2 trilyon TL oldu. 802,9 milyar dolara karşılık gelen bu rakam kişi başı geliri de 9,539 dolara taşımış durumda. Sadece son çeyrek büyüme %9,1.

Büyüme verisi içinde en tartışmalı konulardan başta geleni resmi enflasyon ve gerçek olduğu düşünülen enflasyon arasındaki farkın reel büyüme rakamını şişirmiş olabileceği; TL’nin yapay yollarla istikrarlı tutulmasının da dolar bazında gelirin yükselmesi ile sonuçlanmış olabileceği.

Baz yılı etkisi, pandemi döneminde büyümede yaşanan büyük çöküş 2021 büyüme rakamlarının yüksekliğinin öncelikli nedenleri arasında.  Fakat 4Ç21’de 3Ç21’e göre elde edilen büyümenin de %1,5 olması önemli.  Fakat 3Ç21’de önceki çeyreğe göre elde edilen %2,8 gibi kuvvetli rakamın altına inmesi de dikkat çekici olmalı. Özellikle 2022 büyüme beklentileri çerçevesinde.

Normal şartlar altında dahi 2022’de büyümenin %3-3,5 bandına gerileyeceği hesaplanırken, savaş şokunun 2022 büyüme performansına olumsuz yansımalarının kaçınılmaz olacağı gerçeği de var artık.

Büyümenin bileşenleri arasında hanehalkının tüketim seviyesi ve ihracat kaynaklı etkilerin olumlu katkısı yanında tarımda daralma ön planda. Diğer yandan büyüme performansından elde edilen payın çalışan kesim aleyhine olan gelişmesinde eğilimin değişmiyor olması da ayrı bir tartışma konusu.

Tarımda daralma, sanayide güçlü görünüm

Üretim yöntemiyle büyüme tarafında, tarım sektörünün 2021’de %2,16 daralması gıda fiyatları enflasyonundaki yüksek seyrin açıklayıcısı. İklim değişikliği etkilerinden çok tarımsal üretimdeki dağınık yapı, sert artan maliyetler tarımsal üretimin 2022’de de benzer bir risk taşıdığını gösteriyor.

Sanayide izlenen %16,6 büyümenin toplam katkısı 3,26 puan. Alt kalemi imalat sanayinin de %17,2 artmasının ardında ihracatı yükselten dış talebin yüksekliği var.

İnşaat sektörü açısından durum iç açıcı değil.  Yılın toplamında daralma %0,95 olsa da ivme kaybı baz yılı etkisiyle maskelenmekte ve görünenden daha fazla.

Hizmetler sektöründe izlenen %21,12 büyüme de sürpriz değil, aşılama ile pandemi yasaklarının hafiflemesi hizmetler sektörüne fayda sağladı. 2022’de de bu eğilim artan maliyetlerin frenlemesine rağmen devam edecek gibi.

İlginç görünen, finans sektörünün 2021’i %8,96 daralmayla bitirmesi. Son çeyreğe kadar enflasyon ve TL’nin seviyesi nedeniyle faiz indirimi yapılamayışı önemli nedeni. 2022’de ise faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımaması, aksine yükseltici etki yaratması bu eğilimin devamı anlamına geliyor.

Hanehalkı tüketiyor 

Harcama yöntemiyle büyüme tarafında hanehalkının tüketim seviyesinin %15,1 artması dış ve iç talep birleşince büyümeyi en olumlu etkileyen faktörler arasında.  Fakat sürdürülemez bir para politikası uygulaması ile son çeyrekte izlenen TL şoku ve bunun özellikle 1Ç22’ye yansıması, aniden aşırı yükselen enflasyon ve savaş şartları 2022’de hanehalkının soluğunu kesebilecek boyutta.

Net dış ticaretin katkısı büyük, 2022 aynı olmayacak

Devletin tüketimi (özellikle yatırımlarda) geçen yılın ilk ve son çeyreğinde daraldı ancak yılı toplamda %2,1 büyüme ile bitirdi.  İhracat 2021’in parlak yıldızı oldu ve %24,9 büyüme ile ithalattaki %1,99 artışı fazlasıyla karşıladı.  Toplamda net dış ticaretin büyümeye katkısı 4,86 puan oldu. 2022’de bu eğilimin terse döndüğünü izleyeceğiz.  Keza 2021’de eriyen stokların yenilenmesi, maliyet artışlarına katmerle eklenen enerji şoku ithalatı sert yükseltecek.  İhracat ise normal seyrine dönüş yoluna girmiş olacak.

İşgücünün katma değerdeki payı %25,8: Gelir dağılımında sert bozulma

2021’de “işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı” %30,2, fakat son çeyrekte bu oran %25,8. Pandemi öncesinde bu seviyenin %32 olduğu hatırlanırsa büyümenin neden kalabalıklar tarafından hissedilmediği daha net ortaya çıkıyor. Türkiye ekonomisinde pandemi ve TL şokları süreci uygulanan ekonomi politikaları eşliğinde gelir dağılımında bozulmanın yaşanmakta olduğunu gösteriyor. Bu da iktidar partilerinin oy kaybının temel nedeni.

Rekor yıl zor bir 2022’ye yerini bıraktı

Tarım sektöründeki daralmanın devamı, imalat ve hizmetlerde sanayiinde yavaşlama yanında net dış ticaretin katkısının negatife dönmesi 2022 büyüme rakamını sert şekilde aşağıya çekecek. Hanehalkının tüketimini 2021 yılı seviyesinde büyütmesi artan enflasyon ve gerisinde kalan gelir yanında yükselmeye devam eden enflasyona eşlik eden negatif reel faiz politikası nedeniyle de mümkün değil.

Büyüme normal şartlarda %3,5 civarında gerileyecekti ki bu da Türkiye nüfusu göz önüne alındığında işsizlik açısından faydalı bir seviye değil.

Ukrayna savaşının turizm, inşaat sektörü, bankalar, tarım ve dış ticaret üzerinden Türkiye gelecek etkisi en öncelikli enerji fiyatları şoku olmak üzere 2022 büyüme performansında daha aşağı yönlü riskleri ortaya çıkarmış durumda. Tahmin yenilemek için henüz erken keza Savaş’ın akut kısmının varacağı aşama net değil.  Fakat Putin’in agresyonunun dünya dengelerini değiştirme potansiyeli ve Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların şiddeti 2022’de gelen ekonomik şokun bir süre devam edeceğini gösteriyor.  Büyüme negatif beklenmiyor olsa da 2022 için çok zayıflaması mümkün. Şokun derinleşmesi ise şimdilik az olasılık olsa da büyümeyi de TL şoku üzerinden hızla eksiye çekebilecek potansiyele sahip.

GA.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler