Sosyal Medya

Ekonomi

Murat Şenol:  Enflasyon faiz sarmalı içinde büyüme

Dünya’da  Pandemi süreci ile birlikte Merkez Bankaları gerek faiz indirimleri gerekse likidite destekleri ile piyasaları rahatlatmaya çalıştı. Bu süreçte emtia,…

Murat Şenol:  Enflasyon faiz sarmalı içinde büyüme

Dünya’da  Pandemi süreci ile birlikte Merkez Bankaları gerek faiz indirimleri gerekse likidite destekleri ile piyasaları rahatlatmaya çalıştı. Bu süreçte emtia, navlun ve enerji fiyatlarında hızlı bir yükseliş görülmüş ve bunun sonucu tüm dünyayı ‘Enflasyon’ korkusu hatta  ‘Stagflasyon’ korkusu sarmaya başladı. Bu korkunun realize olmaması için bir çok Merkez Bankaları faiz artırımına başlamış ve/veya piyasa verdikleri likiditeleri geri çekmelerini konuşmaya başladı.

 

Diğer Merkez Bankalarının tersine hareket ediyoruz

 

Pandeminin  başlarında  dünya faiz indirirken biz ise yanlış politikalar sonucu faizleri arttırmak zorunda kaldık ve bu süreci bir şekilde atlatarak bugünlere geldik. Ancak bu günlerde  dünyada ve ülkemizde enflasyon tam gaz giderken ve  herkes faiz artırımı sürecinde iken biz enflasyon faiz indirme sürecine girdik. Yani eller gider mersine biz gideriz tersine.  TCMB 23 Eylül ve 22 Ekim toplantılarında faizi toplam üç puan indirerek  enflasyonun altına  negatif reel faiz verir hale geldi. Bunun sonucu döviz kurları hızla yukarıya gitmeye başladı. TCMB Başkanı kur artışının faiz indirimi ile ilgisi olmadığını söylese de birçok uzmana göre gerçek  Başkanın dediğinin  tersi gibi duruyor.

 

Enflasyon faiz sarmalı içinde büyüme

 

Her ne kadar dünyada ve ülkemizde enflasyon artışının geçici olduğu söylense de faizler arttırılmaya ve piyasalara  verilen likiditeler geri çekilmeye başlamıştır.  Ülkemizde TCMB siyasi etkilerle faizi indirirken diğer yandan 2021 yılı enflasyon raporunda enflasyon beklentisini %14.1’den %18.4 yükseltti. Faiz indirimini yapmakta temel saik,  faizlerin yüksek olmasının yatırımları ve büyümeyi olumsuz etkilemesidir. Yapılacak faiz indirimleri ile tüketim ve yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırmak amaçlanmaktadır, ancak 2021 yılı içinde TCMB faizleri bu kadar yüksek iken bankalarda kredi kullandırımları önceki yıl artış oranlarının altında iken Türkiye ekonomisi 2021 yılı ilk çeyreğinde %7.2 ikinci çeyreğinde %21.7  büyümüştür. 2021 yılı beklentileri ise Ekim ayı TCMB piyasa katılımcıları beklenti  anketine göre %8.9 dur. IMF, OECD ve FITCH gibi kuruluşların yıllık büyüme beklentisi ise % 9 ve üzerindedir. Madem ekonomi bu kadar büyümeye devam ederken faizlerdeki indirim ile acaba daha da yüksek bir büyüme mi amaçlanıyor,  amacın bu olmadığını düşünüyorum.

 

Merkez Bankası ile Piyasa ters düştü

 

TCMB iki ayda faizleri 3 puan indirmişken, finansal piyasalarda acaba gerçekten diğer faizlerde inmiş midir?  Maalesef bu soruya ‘evet’ demek mümkün değil keza TCMB faizleri indirmeye başladığından bu zamana 2 yıl, 5 yıl ve 10 yıllık devlet tahvili faizleri yükselmiştir. TCMB faizleri indirmeye başladığı 23 Eylül ve 22 Ekim’den Ekim 2021 sonuna kadar 2, 5 ve 10 yıl devlet tahvili faizleri sırasıyla 17.08’den 18.31’e; 17.06’dan 19.92’ye ve 16.67’den 20.04’e yükselmiştir. Yani,  2 yıl vadede %1.23; 5 yılda % 2.86; 10 yılda % 3.37 puan yükselmiştir.

 

Piyasa hızlı aksiyon almadı

 

Reel piyasaları doğrudan etkileyecek kredi ve mevduat faizleri de aynı oranda düşmemiş, sembolik faiz indirimleri olmuştur. TCMB 1 hafta vadeli repo ihale faizlerini indirirken aynı TCMB, özellikle Kredi Kartı, POS komisyon oranları Mayıs-Kasım dönemi için Referans oranı aylık %1.43, Azami oranı %1.88 şeklinde sabit bırakmıştır. Aynı dönemde kredi kartı kredilendirme faiz oranlarını da %1,98 olarak belirleyerek herhangi bir değişikliğe en azından Kasım sonuna kadar gitmemiştir.

 

Faiz düşmesinin Esnaf da faydasını göremedi

 

TCMB bir haftalık faizleri düşürerek ancak Ticari Bankaların TCMB’den fonlama maliyetlerini düşürdü. Bu durum bankalara nisbi faydalar sağlarken, kredi kullanan Bireysel ve KOBİ kesimlerin maliyetlerini aynı oranda düşürmemiş; POS makinesi kullanan kesimlerle, kredi kartlarını kredilendirmek durumunda kalan esnaf ve tüketicilerin lehine bir gelişme yaratamamıştır.

 

Faiz indirim gerekçesi ikna edici değil

 

Madem ekonomi bu kadar büyüyor, kredi ve mevduat faizleri yeterince düşmüyor, TCMB kendisi belirlediği POS ve Kredi Kartı maliyetleri aşağı çekemiyor; devlet borçlanma maliyetleri tam tersi artıyor, enflasyonda ülkemiz ve dünyada artış beklentisi var, o zaman TCMB  bu faiz indirimlerini neden yapıyor? Bunu akıl ile izah etmek mümkün değildir. TCMB’nin bu indirimlerinin zaman içinde piyasalara yansıyacağı beklendiği söylenmektedir. Zorlama ile alınan bu kararların ne kadar doğru olacağını zamanla hep beraber göreceğiz. Bu senaryoyu daha öncede defalarca gördük, Ekonominin gerçeklerinden bu ölçüde uzaklaşmamız umarım ülkemizi daha ağır sosyal, siyasi ve ekonomik çıkmazlara götürmez…

 

Murat Şenol – Ekonomist

 

FÖŞ anlattı:  Dolarda diplomasi devri

 

Gri listeye alınmanın yükü ağır olacak!

 

Rekabet Kurulu kantarın topuzunu kaçırdı: Süpermarketlere süper-ceza

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler