Sosyal Medya

Ekonomi

İş Bankası GM Hakan Aran: “Faiz enflasyon beklentilerine paralel inmelidir”

Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne katılan Hakan Aran, burada bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında, ülkemizde sermaye piyasalarına dair bazı bilgiler paylaşan Aran, makroekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu...

İş Bankası GM Hakan Aran: “Faiz enflasyon beklentilerine paralel inmelidir”

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, faiz ve kur konusunda eğer sonuç almak isteniyorsa enflasyondaki beklentilerin iyileştirilmesi ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Faizler kesinlikle inmelidir, ama mutlaka enflasyon beklentilerine paralel inmelidir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizin tek başına inmesi, bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez” dedi.

Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne katılan Hakan Aran, burada bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında, ülkemizde sermaye piyasalarına dair bazı bilgiler paylaşan Aran, makroekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

“Ülkenin bir açmazı olan faiz-kur-enflasyon üçlüsüne” dikkat çeken Aran, “Bu üçlünün hangisine el atsak bir diğeri kontrol dışına çıkıyor. Özellikle enflasyonun kontrol altına alınması, tek haneli seviyelere indirilmesi mümkün olduğunda yapısal sorunlarımızı çözebiliriz” dedi.

“İstikrarlı bir duruşla enflasyon beklentilerini aşağı çekmeli öngörülebilirliği tesis etmeliyiz”

Enflasyonist ortamda belirsizliğin, risklerin ve gelir adaletsizliğinin arttığını, öngörülebilirliğin bozulduğunu, sabit ücretlilerin gelir dağılımından aldığı payın ve yatırımcı iştahının azaldığını söyleyen Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Enflasyonist ortamdan bir an evvel çıkmak ve enflasyonu kontrol altına almak bence birinci yapılması gereken şey. Faiz ve kur konusunda da eğer sonuç almak istiyorsak, enflasyondaki beklentileri iyileştirmemiz ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Yüksek faiz, sermaye piyasalarının gelişiminin önünde de engel teşkil ediyor. Reel faizlerdeki artış, işsizlikte artış ve istihdamda azalma anlamına geliyor. Ayrıca, yatırım iştahını da aynen enflasyonda olduğu gibi düşürüyor. Faizler kesinlikle inmelidir, ama mutlaka enflasyon beklentilerine paralel inmelidir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizin tek başına inmesi, bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez. Acele etmeden, sabırlı bir şekilde, istikrarlı bir duruş sergileyerek hem enflasyon beklentilerini aşağı çekmeli hem de öngörülebilirliği tesis etmeliyiz.”

Hakan Aran, cari açık vermeyen uzun dönemli sürdürülebilir büyüme modeli için tasarrufların artırılması, bu tasarrufların borsa üzerinden sanayicilere ve üreticilere aktarılması, sermaye mülkiyetinin tabana yayılması, üretilenin hem içeride hem dışarıda satılması ve üretim verimliliğinin artırılmasının önemine dikkat çekti.

“Cari açık vermeden yüzde 5’lik büyüme, Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken önemli bir motivasyon olacak”

Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üretmediğimiz ve aynı zamanda kredi kullanarak tükettiğimiz bir büyüme modeli, daha fazla cari açık anlamına geliyor. Bugüne kadarki alışkanlıkları değiştirerek hedeflerimize ulaşabiliriz. Tüm bunları değiştirme konusunda önemli bir aşamaya geldik. Dikkatli ve sabırlı olmamız durumunda, önümüzdeki yıl ilk defa belki cari açık vermeden yüzde 5’e yakın bir büyümeyi başarabilecek noktada olduğumuza inanıyorum. Bunun, başarılması durumunda Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bizlere önemli bir moral ve motivasyon olacağını düşünüyorum.  Ülke olarak, ülke insanları olarak bunu hak ettiğimize inanıyorum. Tek yapmamız gereken sabırla, istikrarla doğru olan şeyleri ısrarla yapmaya devam etmek.”

 “Sürdürülebilir büyüme için sermaye piyasalarının da büyümesi ve derinleşmesi gerekir”

Ülkemizde sermaye piyasalarının gelişimine de vurgu yapan Aran, uzun yıllardır 1 milyon eşiğini geçemeyen yatırımcı sayısının Ekim 2021 itibarıyla 2,5 milyon seviyesine yaklaştığını söyledi.

Pandemi döneminde piyasalardaki belirsizlik ve oynaklığa karşın yükselen endeks seviyeleriyle yurtiçinde gerçekleşen şirket halka arz sayılarında ciddi artışlar yaşandığını belirten Aran, Borsa İstanbul’un istenilen derinliğe ulaşması için halka arzların sayısının ve şirketlerin halka açıklık oranının artması gerektiğini ifade etti.

Bu yılki halka arzlara bakıldığında yılın toplamında büyüklüğü 19.5 milyar TL olan 46 halka arz gerçekleştirildiğine değinen Aran, ulaşılan halka arz sayısının bugüne kadar yıllık bazda ulaşılan en yüksek seviye olduğunu söyledi. Aran, “Bu gelişme, şirketlerin özkaynaklarını güçlendirmeleri adına oldukça kıymetli. Ancak küresel ölçekte değerlendirildiğinde, bu alanda kat edilecek, gidilecek çok daha fazla mesafe olduğunu görüyoruz. Sermaye piyasalarımız henüz arzu edilen derinliğe ve büyüklüğe sahip değil. Nitekim ülkemizin 500 sanayi kuruluşunun sadece 67’si borsada işlem görüyor. Sürdürülebilir büyüme için ekonomiye kaynak sağlayan sermaye piyasalarının da büyümesi ve derinleşmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Borsadaki fiyat oynaklığının öngörülebilir olmasıyla birlikte yatırımcı sayısı artacaktır”

Hakan Aran, ülkemizde yatırımcıların tasarruflarının yaklaşık yüzde 78’inin ortalama vadesi 40 günü aşmayan mevduatta oluştuğunu, hisse senetlerinin payının ise yüzde 10’un altında olduğunu söyledi. Borsadaki fiyat oynaklığının yüksek ve kalıcı olmasının, özellikle riskten kaçınan yatırımcıların hisse senetlerinden uzak durmasına neden olduğuna dikkat çeken Aran, 2,5 milyona yaklaşan yatırımcı sayısının bunun artık kırıldığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Aran, fiyat oynaklığının öngörülebilir seviyeye inmesiyle birlikte yatırımcı sayısının ve niteliğinin daha da artabileceğini vurguladı.

Aran, konuşmasında yapay zekânın hayatımızın içine girdiği, algoritmaların sermaye piyasalarında alım-satım yaptığı, robofonların birikimleri yönlendirdiği, akıllı finansal sözleşmelerin imzalandığı ve dijital paraların alınıp satıldığı bir ortamda teknolojinin hızına yetişme zorunluluğu bulunduğunun da altını çizdi. Hakan Aran, iş gücünün teknolojiyle uyumunun sağlanması, iş gücü ile iş ihtiyacı arasındaki eğitim seviyesi açığının kapatılması, finansal ve teknoloji okuryazarlığının arttırılmasının sermaye piyasaları için de son derece yararlı olacağını söyledi.

Kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının da önemine işaret eden Aran, “Kadınların iş gücüne katılımını, girişimciliği ve girişimleri desteklemek de öngörülebilirliği tesis etmek kadar kıymetli.  Bunları başardığımızda sermaye piyasalarımızın sanayicilerimiz ve yatırımcılarımız için büyük fırsatlar barındırdığını söyleyebilirim” dedi.

BAKMADAN GEÇME

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

Benzer Haberler