Sosyal Medya

Ekonomi

Güldem Atabay: Merkez Bankası’nda yaşananlar halkı nasıl etkiliyor?

Merkez Bankası’nda son dönemde yaşanan gelişmeler ekonomiyi olumsuz etkilerken, Türk Lirası’nın değer kaybı da hızlandı. Ali Abaday ile Gündem-Siz programına…

Güldem Atabay:  Merkez Bankası’nda yaşananlar halkı nasıl etkiliyor?

Merkez Bankası’nda son dönemde yaşanan gelişmeler ekonomiyi olumsuz etkilerken, Türk Lirası’nın değer kaybı da hızlandı. Ali Abaday ile Gündem-Siz programına konuk olan ekonomist Güldem Atabay, sokaktaki insanın anlayacağı şekilde yaşanan gelişmelerin nasıl halkın bütçesini etkilediğini yazdı.

 

Ali Abaday programın başında Merkez Bankası’nın faiz kararlarının ne anlama geldiğini, açıklanan faiz rakamlarının ne demek olduğunu sordu. Güldem Atabay, Merkez Bankası’nın diğer bankalara para verdiğini, bankalarında bu parayı kredi isteyenlere sunduğunu söyledi.

 

“Ancak Merkez Bankası’nın politika faizi dediğimiz faiz miktarının altında bir faiz ile bankalar kredi veremez. Siz faizin miktarına göre kredi alır ya da almazsınız. Faizin yüksek olması durumunda ekonomi yavaşlar. Bu da daha çok enflasyonu düşürmek için yapılır çünkü kredi alıp yatırım yapacak kişi kredi çekmez. İç piyasada bir durgunluk olur ve sonunda enflasyon düşer.”

 

Abaday bunun üzerine faiz ile enflasyon arasındaki bağlantıyı ve “faiz düşerse enflasyon düşer” sözünün ne kadar gerçekçi olduğunu sordu.

 

Atabay, iktisat teorisinde böyle bir durum olmadığını, bu görüşün temel nedeninin, faizlerin az olduğu yerlerde daha fazla kredi çekilip yatırım yapılacağı, harcamaların artacağı ve bunun da enflasyonu düşüreceği fikrinden çıktığını söyledi. Atabay belki başlarda bu düşüncenin doğru olabileceğini ancak sonradan işe yaramayacağını ifade etti.

 

Abaday, daha önce katıldığı bir programda Atabay’ın “Türkiye’de basit önlemler alınsa ekonomi düzelir” dediğini ancak son yazılarından birinde artık Türkiye ekonomisinin hiçbir önlem ile dahi düzeltilemeyeceğini yazdığını söyledi ve Türkiye’de ekonominin nasıl düzelebileceğini sordu.

 

Atabay, mevcut hükümetin söylediği sözlerin hiçbir önemi olmadığını çünkü kendi sözlerini ve daha önemlisi kanunları tanımadığını aktardı.

 

“Bir Merkez Bankası başkanının yaptığı icraatlarına ekonomiye yansıması için en az altı ay gerekir. Naci Ağbal bu süre dolmadan alındı. Üstelik o ciddi bir ekonomik paket uygulayacağını açıklamıştı. Yeni Merkez Bankası Başkanı da yaptığı açıklamada aynı uygulamaları sürdüreceğini söyledi. Üstelik kendisi kısa süre önce yazdığı yazıda bu uygulamaları eleştirmişti.”

 

Bu açıklama üzerine Ali Abaday, “Kısaca Merkez Bankası başkanı bir takımın teknik direktörü gibi. Yaptığı değişikliklerin takıma yansıması bir süre alıyor” dedi.

 

Atabay da örneğin doğru olduğunu belirterek, Türkiye’de hükümetin artık güven vermediği için yabancı yatırımcının gelmediğini ve bunun değişmesi için öncelikle hükümetin değişmesi gerektiğini belirtti.

 

Ali Abaday programın ilerleyen bölümlerinde muhalefetin sorduğu Merkez Bankası’ndaki kayıp 128 milyar doların gerçekten kayıp olup olmadığını sordu.

 

Atabay bu paraya ne olduğunu şu şekilde anlattı;

 

“Koronavirüs gibi dönemlerde hükümet insanların zorluk yaşamaması için piyasaya para vereceğini söyleyebilir. Mesela, ‘Üç ay boyunca her gün 50 milyon dolar vereceğim’ diyebilir ancak bu süre asla üç ayı geçmez. Şimdi biz bir döneme bakıyoruz dolar miktarı hiç hareket etmiyor. Normal değil bu. Gün içinde oynama olması lazım. Bunun üzerine Merkez Bankası’nın işleyişini bilen ekonomistler kamu bankalarından dolar satıldığını, bunun arka kapılardan yapıldığını anladı. Bu para normalde bankalara açıkça verilmeli, bankalarda kime, hangi faiz ile verdiğini açıklamalı. Şimdi bu dönemde bi grup şirket ucuzdan dolar alarak borçlarını kapadı ve batmaktan kurtuldu. Ancak bu şirketler hangisi bilinmiyor.”

 

Ali Abaday bütün bu gelişmelerin vatandaşa nasıl yansıdığını sorunca Atabay şu cevabı verdi;

 

“Şimdi ithal edilen ürünlerin döviz artınca fiyatı artıyor. Bulgur mesela ithal ediliyor ve fiyatı artıyor. Merkez Bankası’nın ödeyebileceği doları olmadan borç aldığı ortaya çıkınca bir grup bunun üzerine TL karşıtı işlem yapıyor. Bu noktada Türk Lirası değer kaybediyor. TL değer kaybedince doğal olarak vatandaşın cebindeki para da değerini kaybediyor.”

 

 

Yazarın izniyle Ahval’de yayınlanan söyleşiden alınmıştır

 

Cüneyt Akman: TCMB BAŞKANLIĞI ÖZELİNDE CUMHURBAŞKANLIĞI REJİMİNİN YASALLIĞI, KEYFÎLİĞİ VE UNUTKANLIĞI MESELESİ

 

FÖŞ yazdı: Global mali krizin ayak sesleri

 

Murat Kubilay Yazdı: “2. Perde Yeniden Şiddetleniyor”

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler