Sosyal Medya

Ekonomi

Döviz açığımız 3.5 yılda 182 milyar dolar azaldı!

      2017’de rekor kıran döviz açık pozisyonu krizli yıllarda hızla geriledi. Merkez Bankası’nın revizyonu da verilere yansıyınca milli…

Döviz açığımız 3.5 yılda 182 milyar dolar azaldı!

 

 

 

2017’de rekor kıran döviz açık pozisyonu krizli yıllarda hızla geriledi. Merkez Bankası’nın revizyonu da verilere yansıyınca milli gelirin yüzde 25’ine yaklaşan oranda bir iyileşme yaşandı. Firmaların ihracat alacaklarını az, ithalat borçlarını çok gösterdiği ortaya çıktı….

 

Döviz açığımız 3.5 yılda 182 milyar dolar azaldı!

Kriz yıllarında (2018-2020) yoğun yabancı sermaye çıkışı, rezervlerdeki azalma yani bir nevi dış yükümlülük itfası sayesinde ülkenin döviz açığında da önemli miktarda gerileme oldu. Bu köşede zaman zaman işliyoruz. Merkez Bankası’nın açıkladığı Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verileri ülkenin dış dünya ile yaptığı alışverişin genel bir tablosu niteliğinde. 20 Kasım 2018’de kaleme aldığımız “Döviz yükseldi, ekonomi durdu, açık yüzde 36” azaldı haberimizde “Yüzde 7.4 büyümenin sağlandığı 2017 yılı sonu itibarıyla döviz açığımız 461.8 milyar dolarla (sonradan 462.8 milyara revize edildi) tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı. Merkez Bankası tarafından açıklanan dokuz aylık tabloya göre döviz açığımız 2017 yıl sonuna kıyasla yüzde 36 geriledi” tespitini yapmıştık.

 

Yine 20 Eylül 2020 tarihli “Döviz açığı kritik seviyede” başlıklı haberimizde, “Döviz kurlarındaki artış, rezervlerdeki azalış, salgın nedeniyle ekonomide daralma derken döviz açığı yeniden milli gelirin yüzde 50’sini aştı. En son 2017’de yüzde 54 seviyesine çıkan açık oranının artmasında döviz varlıklarında yedi ayda yüzde 8.4’lük azalış etkili oldu” notunu düştük.

 

ORANDA 17 PUANLIK DÜZELME

 

İşte o rekorlar kırarak milli gelirin yüzde 50’sini aşan döviz açığı (net UYP açığı) 2017’den bu yana miktarsal anlamda azalarak Haziran 2021 itibarıyla 280.6 milyar dolara geriledi. Bilhassa hızlı büyümenin yakalandığı bu yılın ilk altı ayında açık geçen yıl sonuna göre 98 milyar dolar azaldı. Merkez Bankası’nın dün açıkladığı revize edilmiş tabloya göre; 2017 yılı sonunda 443.1 milyar dolar olan döviz açığı, 2020 sonunda 378.3 milyar dolara gerilemişti. 2021 yılı Mayıs sonu itibarıyla 327.8 milyar dolar olarak açıklanan net UYP açığı son revizyonla birlikte 33.6 milyar dolar daha aşağı çekilerek 294.2 milyar dolara düştü. Eylül ayı başında ikinci çeyrek milli gelir verileri açıklandığında döviz açığının dolar bazlı milli gelirin yüzde kaçına isabet ettiğini ney bir şekilde hesaplayabileceğiz.

 

Tahmini bir hesaplama (nominal GSYİH artışı yıllık yüzde 26) ve ortalama bir kur alırsak (8 TL) 163 milyar dolarlık bir çeyreklik gelir karşımıza çıkıyor. Bunu son üç çeyrekle topladığımızda yaklaşık 740 milyar dolarlık bir büyüklük karşımıza çıkıyor. Döviz açığımız bu yılın ilk yarısı sonunda milli gelirin yüzde 37.8’ine gerilemiş oluyor. 2020 sonbaharında bu oran yüzde 51, 2017 sonunda yüzde 54’tü.

 

MİLLİ GELİRİN 4’TE BİRİ KADAR

 

Merkez Bankası dün üç farklı revizyona gitti. Bunlar haliyle Türkiye’nin döviz açık pozisyonunu etkiledi. Yukarıda aktardık, mayıs verisinde 33.6 milyar dolarlık bir düzeltme oldu. Örneğin 2020 yıl sonunda döviz açığımız 413 milyar dolarken düzeltme sonrası 378 milyar dolara çekildi. Yine eski seride 462.8 milyar dolar olan 2017 sonu verisi 443 milyar dolara düştü. Buna göre revizyonlarla birlikte döviz açığının son 3.5 yılda 182.2 milyar dolar azaldığını görüyoruz.

Tahmini milli gelirin yüzde 24.5’i kadarlık bir düzelme söz konusu. Elbette düzelme yoğun yükümlülük azalışı yani borç itfası sayesinde elde edilirken, varlık kompozisyonundaki değişim de buna etki etmiş görünüyor.

 

Merkez Bankası’nın dün detaylarını açıkladığı üç revizyona gelirsek; ilki ticari krediler ile ithalat borçları arasındaki uyumsuzluğun düzeltilmesi, ikincisi bankaların menkul kıymet sahipliği-repo işlemlerindeki karışıklığın düzeltilmesi ve üçüncüsü de yabancıların ülkedeki döviz varlıklarının kısa ve uzun vadeli olarak tanımlanması olarak sıralandı.

 

TİCARET BİLANÇOSUNDA DÜZELTME

Bu işlemler sonucunda Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamaya göre, “Üç başlık altında gerçekleştirilen revizyonlar sonrası Mayıs 2021 itibarıyla; kısa vadeli dış borç 25.7 milyar ABD doları azalarak 144.9 milyar ABD dolarından 119.2 milyar ABD dolarına, UYP net pozisyon açığı 33.6 milyar ABD doları azalarak 327.8 milyar ABD dolarından 294.2 milyar ABD dolarına, firmaların net döviz pozisyon açığı ise 37 milyar ABD doları azalarak 168.6 milyar ABD dolarından 131.6 milyar ABD dolarına geriledi.”

Burada en dikkat çeken kalem firmaların dış borç verileri. Türkiye’nin ithalatı ve vadeli ithalatında yapısal bir değişiklik olmamasına rağmen son yıllarda ithalat borçlarında (Tabloda yer alan) dikkat çekici bir artış gözlendi. Firmaların gümrük beyannamelerinde ödeme şeklini tam yansıtamamaları ve bankacılık sistemi aracılığıyla yaptıkları ithalatta kredi geri ödeme bilgilerini bankalara zamanlı raporlamamalarının bu artışın kaynağı olduğu değerlendirildi. TCMB’nin 2018 yılından itibaren yabancı para borç ve alacaklarına ilişkin aldığı raporlamalarda da yurt dışı ticari borçların varsayımların oldukça altında olduğu görüldü.

Yine gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin “İthalat Borçları/İthalat” oranlarının ortalama ve medyan değerlerine kıyasla 2020 yılı ortalaması sırasıyla yüzde 10 / yüzde 8 ve yüzde 13 / yüzde 9 iken, Türkiye’nin bu dönemdeki ithalat borçlarının ithalata oranının yüzde 26 olduğu saptandı. Revizyon sonucunda 2021 Mayıs ayı itibarıyla ihracat alacakları 13.1 milyar ABD doları artarak 24.5 milyar ABD dolarından 37.6 milyar ABD dolarına, ithalat borçları ise 25.1 milyar ABD doları azalarak 56.5 milyar ABD dolarından 31.4 milyar ABD dolarına geriledi.

 

 

M Recep Erçin, yazarın izniyle linkteki kaynaktan yeniden yayınlandı

 

 

Yatırım Finansman’dan Haftalık Banka Verileri

 

Borcu düşüremiyorsan, “revizyon” yap!

 

ANALİZ: TL haftayı umutla kapatıyor

BAKMADAN GEÇME

  • Can İlker: Küresel Sistem Çatırdıyor: Balonlar, Kırılganlıklar ve Kaotik Bir Gelecek

    Küresel piyasalarda yapay zeka balonundan ABD’nin sürdürülemez mali yapısına, Venezuela’daki rejim şovlarından Fed’in bilanço stratejisine kadar geniş bir kriz sarmalı oluşuyor. Borsa göstergeleri teknik olarak kritik seviyelere gerilerken, yatırımcılar hem jeopolitik hem finansal risklerin eşzamanlı olarak büyüdüğü bir döneme giriyor.

  • Trump, Xi ile de Görüşeceğini Söyledi, Piyasalar Yükseliyor

    ABD Başkanı Trump daha dün hem tarifeler hem de Çin'le ticaret savaşı hakkında çok sert açıklamalarda bulunmuştu. Bugün ise her şey yine bir anda değişti.

  • TCMB’den Ekim’de Faiz İndirimi Sinyali: Piyasa Beklentisi Yüzde Kaç?

    Bloomberg HT’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim ayı faiz kararına ilişkin düzenlediği ankete göre, piyasalar TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 39’a çekmesini bekliyor.

  • Konut Satışlarında ‘İş Yatırım’ dan Dikkat Çeken Analiz

    İş Yatırım’ın hazırladığı konut sektörü verilerine göre, Türkiye’de konut satışları Eylül 2025’te güçlü bir ivme yakalayarak 150.657 adede ulaştı. Yıllık bazda %6,9’luk artış kaydeden satışlar, özellikle ipotekli işlemlerdeki %34,4’lük sıçramayla dikkat çekti.

  • ING Yatırım’dan Yıl Sonu Enflasyon ve Faiz Tahmini

    Eylül ayına ilişkin enflasyon verisinin beklenenden yüksek gelmesi, tüm ekonomik hesaplamaları yeniden şekillendirdi. Yıl sonuna yönelik tahminler güncellenirken, ING Yatırım Genel Müdürü Murat Yılmaz, yıl sonuna kadar yapılacak iki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın toplam politika faizi indirimlerinin 300 baz puanı aşmayacağını öngördüklerini ifade etti.

  • Memurların Fazla Mesai ve Gündelik Ücretlerine Zam: 2026 Ücretleri Belli Oldu

    2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, devlet memurlarının saatlik fazla mesai ücretinde önemli bir artış yapılacak. 2025 yılında 12,80 TL olan saatlik fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla %29,3 artışla 16,55 TL’ye yükselecek.

  • Trump ve Putin Görüşme Kararı Aldı, Piyasalarda Hareket Başladı

    Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir teleton görüşmesi yaptışar. O görüşmede bir başka ve bu kez yüz yüze görüşmenin kararı çıktı. Trump ve Putin muhtemelen 2 hafta içinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de görüşecek. Görüşmenin konusu doğrudan doğruya Ukrayna savaşını bitirmek olacak.

  • Dikkatlerden Kaçan Bomba Operasyon: Eski TCMB Başkan Yardımcısı ve Eski BKM Genel Müdürü Tutuklandı

    Sabah saatlerinde herkes Can Holding'e yönelik 2. Dalga operasyon haberine dikkatlerini vermişken, en az onun kadar önemli bir operasyonun haberi gözlerden kaçtı.

  • SASA’ya Dev Yatırım Adımı: Yumurtalık’taki O Alan ‘Özel Endüstri Bölgesi’ İlan Edildi

    Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, geçen Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gece saat 00.18’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı Kararı”nı paylaştı. Kararda, Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 4/Ç maddesi uyarınca “SASA Polyester Sanayi Anonim Şirketi Yumurtalık Özel Endüstri Bölgesi” olarak ilan edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Reuters: Kredi Riski Balonla Buluştu — Piyasalar “Güvenli Liman”a Kaçıyor

    ABD borsalarında yüksek değerlemeler, yapay zekâ (AI) balonu endişeleri, hükümetin kapanması ve Washington–Pekin hattındaki gerilim derken, şimdi de bölgesel bankalar kaynaklı kredi riski gündemde. Zions ve Western Alliance’ın açıkladığı zararlardan sonra banka hisseleri sert düştü. Piyasalar panik moduna geçerken, altın fiyatı 4.378 dolar ile rekor kırdı ve yatırımcılar Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdi.

  • Bloomberg: Türk Lirası Yeni Rekor Düşüşte — Kademeli Değer Kaybı Devam Ediyor

    Türk lirası haftayı 41,95 seviyesinden kapatarak tarihî dip seviyesini yeniledi. Bloomberg’e göre, piyasa beklentileri TCMB’nin kontrollü bir değer kaybına izin verdiği yönünde. Liranın zayıflama hızı, enflasyon oranının altında kaldığı sürece politika çerçevesine uygun görülüyor. Uzmanlar, bu stratejinin “öngörülebilir ama kalıcı bir değer kaybı” anlamına geldiğini belirtiyor.

  • Trump–Putin Zirvesi Yeniden Gündemde: “Barış Planı mı, Zaman Kazanma Hamlesi mi?”

    ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci kez yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor. Alaska’da yapılan ilk zirveden sonuç alınamamasına rağmen Trump, “Ukrayna savaşını bitirme” hedefiyle yeni bir buluşma planladığını açıkladı. Ancak uzmanlar, bu adımın Putin üzerindeki diplomatik baskıyı azaltabileceği ve Ukrayna’ya yönelik desteği zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmenin planlanan adresi Budapeşte, Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılandı.

  • İş Yatırım Doğuş Otomotiv (DOGAS) Analizi: 3Ç25 Kar Tahmini

    Borsada bilanço zamanı başladı. Pek çok yatırım kuruluşu da bilançolardaki 3.çeyrek kar tahminlerini analizlerini ele almaya başladı. Aşağıda İş Yatırım'ın Doğuş Otomotiv için yaptığı kar tahminini bulacaksınız.

Benzer Haberler