Sosyal Medya

Ekonomi

Borcu düşüremiyorsan, “revizyon” yap!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kısa vadeli dış borç istatistiklerini revize etti. Mayısta 144,9 milyar dolarla zirvede olan kısa vadeli dış…

Borcu düşüremiyorsan, “revizyon” yap!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kısa vadeli dış borç istatistiklerini revize etti. Mayısta 144,9 milyar dolarla zirvede olan kısa vadeli dış borç, revizyon sonrasında 121,7 milyar dolara indi ve böylece dış borç 23,2 milyar dolar düştü.

Revizyonun arka planı ne?

T24’ten Barış Soydan, TCMB’nin açıkladığı ve ve kuşku verici şekilde önemli bir düşüşe işaret eden dış borç hesaplarının güncellemesi hikayesinin izlerini sürmüş. Soydan’a göre Türkiye’nin ekonomik kırılganlığını artıran dış borç istatistiklerinin revizyonu uzun zamandır Merkez Bankası’nın gündeminde; karar Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu dönemde alınmış durumda.  TCMB’nin görevden alınan iki önceki başkanı Murat Uysal zamanında çalışmalar başlatılıyor.  Sonraki Başkan Naci Ağbal, revizyona sahip çıkmıyor ve son Başkan Kavcıoğlu işi tamamlaması için  Başkan Yardımcısı Emrah Şener’i yönlendiriyor.

Soydan’a göre Ankara’da, borç istatistiklerine yönelik revizyon “çalışmaları” daha devam edecek.

Revizyon sonrası ne oldu? 

TCMB’nin “Kısa Vadeli Dış Borç”, “Uluslararası Yatırım Pozisyonu”, “Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri” ile “Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri”nde yapılan revizyonlara ilişkin hazırladığı bilgi notu yayımlandı. İnternet sitesinde, “Merkez’in Güncesi” başlıklı bölümünde yayınladığı bir yazıyla revizyonun nedenleri açıklıyor.

Bu yazıya göre “Dış borç istatistiklerini etkileyen en kapsamlı revizyon vadeli dış ticaret kaynaklı ihracat alacakları ve ithalat borçlarının firmalardan doğrudan raporlama yöntemi ile derlenmesi oldu.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yapılan revizyonlar sonrası mayıs sonu itibarıyla kısa vadeli dış borcun 25,7 milyar dolar, net uluslararası yatırım pozisyonu açığının 33,6 milyar dolar ve firmaların net döviz pozisyonu açığının ise 37 milyar dolar azaldığını bildirdi.

Bilgi notuna göre revizyonlarla:

ticari krediler verilerinde tespit edilen yanlılıkların veri kalitesinin artırılması yoluyla düzeltildi.

menkul kıymet istatistiklerinde uluslararası standartlara uyumun artırıldı.

yurt dışı yerleşiklerin mevduatlarında kısa ve uzun vade ayrımı istatistiklere yansıtıldı.

Dış borç rakamını ne düşürdü: TCMB’ye göre ticari kredilerin firmalardan doğrudan raporlama yoluyla derlenmesi. Banka’ya göre “Firmaların dış ticaretten kaynaklı ihracat alacakları ve ithalat borçları daha önce gümrük beyannameleri esas alınarak belirli varsayımlar altında borç istatistiklerine yansıtılmaktaydı. Ancak Türkiye’nin ithalatı ve vadeli ithalatında yapısal bir değişiklik olmamasına rağmen son yıllarda ithalat borçlarında dikkat çekici bir artış gözlenmiştir. Firmaların gümrük beyannamelerinde ödeme şeklini tam yansıtamamaları ve bankacılık sistemi aracılığıyla yaptıkları ithalatta kredi geri ödeme bilgilerini bankalara zamanlı raporlamamalarının bu artışın kaynağı olduğu değerlendirilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Ticari krediler istatistiklerindeki yanlılıklar düzeltildi:  Bilgi notuna göre, TCMB’nin 15 milyon dolar üzeri yabancı para kredi riski bulunan firmalardan döviz risklerinin takibi amacıyla 2018’den itibaren yabancı para borç ve alacaklarına ilişkin aldığı raporlamalarda da yurt dışı ticari borçların varsayımların oldukça altında kaldığının görülmekte. İthalat borçlarının ithalata oranının ortalama ve medyan değerlerinin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kıyasla Türkiye’de görece yüksek olduğu vurgulanan notta, “Gelişmekte olan ülkelerin 2020 ortalaması yüzde 13 ve medyan değerleri yüzde 9 düzeyinde iken, gelişmiş ülkelerin aynı oranları sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 8 düzeyindedir. Türkiye’nin bu dönemdeki ithalat borçlarının ithalata oranı ise yüzde 26 düzeyindedir.” denildi.

Notta, ticari krediler istatistiklerindeki söz konusu yanlılıkların düzeltilmesi amacıyla geçen yıl TCMB ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğinde birçok ülkede yaygın olarak kullanılan doğrudan raporlama tekniği ile firma seviyesinde veri derlenmesine yönelik bir çalışma başlatıldığı anımsatıldı.

“Çalışma ile çeyreklik dönemler itibarıyla toplam vadeli ithalatın ve ihracatın en az yüzde 80’ini temsil eden firmalardan ticari alacak ve borçlarını yurt içi ve yurt dışı ayrımında, yabancı para kompozisyonlarını da içerecek şekilde raporlamaları talep edilmiştir. Doğrudan raporlama yöntemiyle elde edilen ticari kredi borç ve alacak verileri öncelikle tam kapsayıcılık sağlayacak şekilde tümevarım yöntemiyle genişletilmiş, daha sonra da girdi oluşturdukları istatistiklere geriye dönük olarak yansıtılabilmeleri için geçmiş zaman serileri üretilmiştir. Buna göre; mayıs ayı itibarıyla ihracat alacakları 13,1 milyar dolar artarak 24,5 milyar dolardan 37,6 milyar dolara çıkmış, ithalat borçları ise 25,1 milyar dolar azalarak 56,5 milyar dolardan 31,4 milyar dolara gerilemiştir.”

Menkul kıymetlerde “yasal sahiplikten ekonomik sahiplik” esasına:  TCMB menkul kıymet istatistiklerinde yapılan revizyonda, menkul kıymetlerin sahiplik tanımında yasal sahiplikten ekonomik sahiplik esasına geçti.

Eski uygulamada, bir bankanın sahipliğindeki menkul kıymetin yurt dışı yerleşik ile repo veya ödünç verme işlemi sonucu el değiştirdiğinde, DİBS’ler için yasal sahipliğin, eurobondlar için ise ekonomik sahipliğin esas alınmaktaydı.  Yeni uygulamada DİBS’ler için de ekonomik sahiplik esas alınmaya başlandı.  “Ekonomik sahiplik” tüm risk ve faydaları taşıyan taraf olmak demek.

“Bu yeni tanım ve uygulama gereği, repo yoluyla sağlanan yurt dışı kaynaklar ve fonlar, banka için kredi yükümlülüğü olarak kaydedilmektedir. Repo konusu menkul kıymetler ise bankanın ekonomik sahipliğinde kalmaya devam etmektedir. Repo yoluyla sağlanan yurt dışı kaynakların kredi kullanımı olarak değerlendirilmesi dış borç stokunu yukarı yönlü etkilemiştir.

Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’deki mevduatları “kısa ve uzun vade ayrımına” göre düzenlendi. Eski uygulamada yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yurt içinde yerleşik bankalardaki döviz ve TL mevduatlarının tamamının kısa vadeli olduğu varsayılmaktaydı ancak söz konusu mevduat yükümlülükleri için banka mizan verilerinde 1 yıla kadar ve 1 yılın üstünde olmak üzere vadeye göre ayrım olduğu bilinmekteydi. Bu çerçevede, mevcut tablodaki mevduat kalemlerinin kısa ve uzun vadeli olarak ayrıştırılması Bankalar Tek Düzen Hesap Planı çerçevesinde yapıldı. Çalışma sonucu, uzun vadeli mevduat tutarları kısa vadeli dış borç tablosundan çıkarıldı. 

Rakamlar nereden nereye geldi? 

Kısa vadeli dış borç: Üç başlık altında gerçekleştirilen revizyonlarla Mayıs 2021 itibarıyla kısa vadeli dış borç 25,7 milyar dolar azalarak 144,9 milyar dolardan 119,2 milyar dolara geriledi.

Net UYP’de açık: 33,6 milyar dolar azalarak 327,8 milyar dolardan 294,2 milyar dolara gerildi.

Reel sektörde açık: finans dışı firmaların net döviz pozisyonu açığı 37 milyar dolar gerileyerek 168,6 milyar dolardan 131,6 milyar dolara düştü.

Haziran rakamları nasıl değişti? 

1. Kısa vadeli dış borç:  kısa vadeli dış borç stoku haziranda 2020 yıl sonuna göre %6,5 artarak 121,7 milyar dolar oldu.

– bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku %1,3 artarak 58,1 milyar dolara,

diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku %2,8 yükselerek 36,5 milyar dolara çıktı.

2. Net UYP (Uluslararası yatırım pozisyonu): haziran sonunda geçen yıl sonuna kıyasla Türkiye’nin   

yurt dışı varlıkları %7,4 artarak 274,4 milyar dolara çıktı,

yurtdışı yükümlülükleri %12,4 azalarak 555 milyar dolara geriledi.

net uluslararası yatırım pozisyonu açığı da 2020 sonu 378,3 milyar dolardan, haziranda 280,6 milyar dolara düştü.

3. Reel sektörün döviz açığı: 

Finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri haziranda:

varlıklar bir önceki aya göre 420 milyon dolar arttı,

yükümlülükler 3 milyar 243 milyon dolar azaldı.

net döviz pozisyonu açığı bir önceki aya göre 3,6 milyar dolar azalarak 127,9 milyar dolar oldu.

kısa vadeli varlıklar 126,5 milyar dolar oldu.

kısa vadeli yükümlülükler 68,1 milyar dolar oldu.

kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı ise %25 oldu.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler