Sosyal Medya

Ekonomi

Güldem Atabay: Bütçe verilerinin anlattığı buhran…

Ağustos 2022 merkezi bütçe son kalemdeki performansa bakınca “bütçe dengesinin 3,6 milyar TL fazla” vermesi kamu maliyesinde bozulmanın gerçek seviyesini…

Güldem Atabay: Bütçe verilerinin anlattığı buhran…

Ağustos 2022 merkezi bütçe son kalemdeki performansa bakınca “bütçe dengesinin 3,6 milyar TL fazla” vermesi kamu maliyesinde bozulmanın gerçek seviyesini yansıtmaktan oldukça uzak. Çünkü yüksek enflasyonun düşük faiz politikasıyla birleşmesinden ortaya çıkan gelir artışı, temmuzdan bu yana anormal şekilde artma eğilimine giden harcama kalemlerinin yaratmakta olduğu tahribatı örtüler nitelikte.

Şimdilik.

2022 sekiz yedi ayda yüksek enflasyon vergi matrahlarının şişirdikçe, gelirler artışlarının performansı göz kamaştırıcı. Toplam bütçe gelirleri ilk sekiz ayda yıllık %102,6 artarken sadece ağustostaki yıllık artış %108,8. Resmi enflasyonun %80 olduğunu kabul etmek zorunda olduğumuza göre reel gelir artışı oldukça yüksek. Ancak enflasyonun muhtemelen %120-130’lar civarında olduğu hissiyle bakarsak aynı veriye, gelir performansını sorgulamak gerekir.

Aşağıdaki tabloda izlenebileceği gibi kurumlar vergisi benzer şekilde (enflasyon muhasebesi yapılmadığı ortamda) son derece dikkat çekici bir artış sergilemekte; ilk sekiz ayda yıllık %212,9’la. İç tüketim seviyesini yansıtan bazı kalemlerde son iki ayda izlenen yavaşlama yıllık performansları aşağıya çekse de, toplam artış seviyeleri oldukça tatmin edici. Dahilde alınan KDV’deki zayıf ve zayıflayan performansı izlemekte fayda var ancak toplam içinde oranının nispeten düşük olması iyi haber. Diğer yandan doğalgaz fiyatlarını sübvanse eden hükümetin bu kalemden vergi kaybının acısı motorlu taşıt vergilerinden fazlasıyla çıkarılmış görünüyor. Alkol ve tütün kullanımı ise vergi performansının yansıttığını göre daha fazla ÖTV artışının tolere edilmediği ve tüketimin düştüğü bir sınırı çoktan geçmiş.

Bütçe harcama kalemlerine göz atınca, genel mali performanstaki durumun vahameti hemen ortaya çıkıyor.

Gelirlerde enflasyon kaynaklı ani genişleme harcama tarafında kontrolün aşama aşama gevşetilmesiyle sonuçlanmakta sene başından bu yana. Başka bir ifadeyle, yüksek ve aniden yükselen enflasyonun gelirleri patlatmasını fırsat bilen AKP hükümeti, giderleri hızla enflasyondaki artışa endekslemiş; endekslemek zorunda kalmış görünüyor. Yılın ilk yarısında gelir artışının az bir miktar altında bir artışla ilerleyen harcama performansı, temmuz ve ağustos ayları itibarıyla gelirdeki artışın iki katı bir seviyeye ulaşmış durumda.

Toplam giderler ilk sekiz ayda %90,7 artarken ağustosta artış %186. Kaynağı tabi faiz dışı giderlerde artış: %203,9. Çünkü mal ve hizmet alımlarında ağustostaki yıllık artış %299. Seçimin ayak sesleri duyulmaya başlanmış.

Ve tabi AKP dönemi zamanının en yanlış uygulaması KKM. Faizi erken indirip kuru patlatınca 50 sene öncesinin tozlu raflarından indirilen, o zamanlarda da kamuyu batma noktasına yaklaştıran uygulama. Ağustostaki 15 milyar servet transferi de eklenince sekiz aylık transfer faturası 75,6 milyar TL’ye varmış durumda. Faiz indirmek gibi bir inat olmasaydı bu miktarla ne tür faydalı kamu hizmetleri yapılabileceği sosyal medyada bolca listelenmiş durumda. Üstelik bu harcamanın üzerine TCMB’nin da kabaca aynı dönemde 100 milyar benzeri bir seviyede transfer yaptığı düşünülürse sene sonunda bu rakamın 300-350 milyara ulaşması kaçınılmaz.

TCMB’yi kenarda tutup da KKM’yi gerçekte olduğu gibi faiz ödemesi olarak hesaba katarsak, faiz düşürmenin ağustosta faiz giderini %176, ilk sekiz ayda da %77 fırlattığını görüyoruz. Büyük bir başarı.

Ya sonra: AKP’nin tufanı

Bu gidişattan anlaşılması gereken, ani ve yüksek enflasyon artışının gelir performansını ilk aşamada oldukça güçlü bir şekilde yukarı ittiği. belli bir vadeyle harcamaların da yüksek enflasyona uyum sağlayan şekilde artmasıyla, enflasyonu düşürecek bir politika olmadığı için kamu maliyesinde artık bir kısır döngüye girildiği. Bu döngünün kırılmaması halinde çok da uzak olmayan bir vade ile bütçe açıklarının, kamu borçlanma gereğinin hızla artış eğilimine gireceği.

Bir de OVP gerçeği var elimizde. Her ne kadar OVP’deki makroekonomik hedefler bir seçim propagandası olarak hayal satmak için gerçeklikten uzak seviyede iyimser konmuş olsa da, harcama planlarını ciddiye almakta fayda var.

Ocak-Ağustos 2022 döneminde 33 milyar TL fazla veren bütçenin Ocak-Aralık döneminde 460 milyar açığa dönmesi beklentisi OVP’de yazıyor. Bu doğru ise kalan son dört ayda aylık yaklaşık 120 milyar TL bütçe açığı verecek şekilde bir seçim ekonomisi devreye sokulacak. 

Enflasyondaki artışa, cari açıktaki genişlemeye yeni ve muazzam bir ivme verilecek. Cari açığın yanına önemli seviyede bir bütçe açığı eklenecek. Çifte açık, yüksek enflasyon ve bunları sadece beslemeye odaklı ekononomi politikalarıyla seçime girmiş olacağız.

AKP’nin yarattığı büyük tufan ve buhranın tanımı tam da bu işte.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati de “mali disiplinden taviz vermeden yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz” diye gerçekliği olmayan cümleler kurarak seçimde başarı elde edeceğini sanadursun. 

GA.

BAKMADAN GEÇME

  • Sabancı’dan ‘CarrefourSA Satılıyor’ Haberlerine Yanıt: ‘İddialar Gerçeği Yansıtmamaktadır’

    Türkiye perakende sektöründe gündeme bomba gibi düşen “CarrefourSA satılıyor” iddiaları sonrası Sabancı Holding açıklama yaptı. İddialara göre, zincirin bazı mağazalarının rakip firmalar A101 ve Anpagross’a devredileceği konuşuluyordu.

  • DİSK’ten Çarpıcı Rapor: Kaç Kişinin Maaşı Asgari Ücretin Altında Kaldı?

    Kamuoyunun gündemi asgari ücret artışına odaklanmışken, maaşlarda yaşanan erime, halkın yoksulluk seviyesini bir kez daha gözler önüne serdi. Asgari ücret zamları için masalar kurulurken, Türkiye’nin çalışma hayatına dair çarpıcı bir tablo ortaya çıktı. Artık “Maaşım asgari ücretin üzerinde” diyenlerin sayısı hızla azalıyor.

  • Konut Zamları Halkı Zorluyor: Mega Kentlerde Kira Fiyatları Patladı

    Kasım 2025 itibarıyla Türkiye genelinde daire nitelikli konutların ortalama kira bedeli 23.805 TL’ye ulaştı. Ülke genelinde kiralardaki yıllık artış oranı %27,82 olarak kaydedildi ve bu oran, Kasım ayındaki %31,07’lik yıllık enflasyonun altında kaldı.

  • Cumhuriyetin Köklü Kurumu TMO, Rekor Seviyede Zarar Açıkladı

    Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2023’te 675 milyon TL kâr elde ederken, 2024 yılında 12 milyar TL zarara uğradı. Bu borca rağmen aynı dönemde üstelik buğday ve mısır üretimi azaldı; çiftçilerin bankalara olan borcu ise 1 trilyon TL’yi aştı. 

  • OSD Verileri Yayımladı: Yerli Araç Payı Artıyor, Otomobil Üretimi Hafif Geriledi

    Otomotiv sektörü, 2025 yılının ocak-kasım döneminde ihracatta güçlü bir performans sergiledi. Otomotiv ihracatı adet bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak 960 bin 989 oldu. Toplam otomotiv sanayi ihracatı ise 37 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

  • Kasım Ayında Merkezi Yönetim Bütçesi 169,5 Milyar TL Fazla Verdi

    Kasım ayında merkezi yönetim bütçesi 169,5 milyar TL fazla verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçe Kasım ayında bu seviyede fazla kaydetti.

  • İnşaat Üretimi Ekim Ayında Yıllık Yüzde 28 Arttı

    Türkiye’de inşaat üretimi ekim ayında yıllık bazda yüzde 28,0 artış gösterdi. Bir önceki aya ait veri ise yüzde 29,9’dan yüzde 29,8’e revize edildi. İnşaat üretim endeksi, aylık bazda ise yüzde 0,1 oranında geriledi.

  • Hizmet Üretim Endeksi Açıklandı

    Hizmet üretim endeksi, 2025 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3,4 oranında artış gösterdi. Bu dönemde ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 0,1’lik düşüş yaşanırken, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,4 oranında yükseldi. Bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 13,4, gayrimenkul hizmetleri yüzde 14,5 artış kaydetti. Buna karşılık mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 0,5 azalırken, idari ve destek hizmetleri yüzde 2,6 oranında artış gösterdi.

  • TÜİK: Ücretli Çalışan Sayısı Yıllık Yüzde 1 Arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ekim ayına ilişkin ücretli çalışan istatistiklerini yayımladı. Buna göre, sanayi, inşaat ile ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1 artarak 16 milyon 20 bin 394 kişiye ulaştı. Geçen yılın Ekim ayında bu sayı 15 milyon 860 bin 31 olarak kaydedilmişti.

  • Japon Şirketlerinden Güçlü Sinyal: Güven Endeksi 4 Yılın En Yükseğinde

    Japonya’da büyük imalat şirketlerinin iş dünyasına olan güveni, Aralık ayına kadar olan üç aylık dönemde son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yakından takip edilen Tankan anketi, bankanın bu hafta faiz artırabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.

  • ANALİZ | Borsada zirve testi: Gözler 11.605 seviyesinde

    Piyasalar, TCMB’nin beklentilere paralel 150 baz puanlık faiz indirimi sonrasında yeni bir denge arayışına girdi. Faiz kararının Borsa İstanbul üzerindeki etkisi sınırlı kalırken, bankacılık hisselerindeki satışlar dikkat çekti. BIST 100 Endeksi için kritik eşik olarak öne çıkan 11.605 seviyesi, önümüzdeki günlerde yön tayini açısından belirleyici olacak.

  • SABAH Yorumu: 📉 Küresel Piyasa İştahı Azalıyor

    ABD borsalarındaki düşüş ve AI hisselerindeki sorgulamaların etkisiyle Asya piyasaları haftaya satıcılı başladı. Çin'deki zayıf ekonomik görünüm, merkez bankaları kararları ve kritik ABD verileri öncesinde risk iştahı düşerken, altın/gümüş güvenli liman talebiyle öne çıkıyor.

  • Bu hafta piyasaları neler bekliyor? Faiz indirimi sonrası iç gündem, küreselde yoğun veri trafiği

    TCMB’nin beklentilere paralel 150 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte iç piyasalarda dengeli bir görünüm korunurken, küresel tarafta FED’in genişleyici adımları ve Japonya Merkez Bankası’nın olası faiz artışı öne çıkıyor. Yeni haftada bütçe gündemi, PPK tutanakları ve yoğun küresel veri akışı piyasaların ana yön belirleyicisi olacak.

Benzer Haberler