Sosyal Medya

Politika

Middle East Eye yazdı: Erdoğan–Bahçeli İttifakında Çatlaklar mı Başlıyor? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin görüşmesi, ikili arasındaki bağların son dönemde zayıfladığına dair söylentileri yeniden alevlendirdi. Kürt barış süreci, dış politika ve güvenlik bürokrasisindeki atamalar, ittifak içinde gerilimi artırıyor.

Middle East Eye yazdı: Erdoğan–Bahçeli İttifakında Çatlaklar mı Başlıyor? 

Yazar:  Ragıp Soylu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin görüşmesi, ikili arasındaki bağların son dönemde zayıfladığına dair söylentileri yeniden alevlendirdi. Kürt barış süreci, dış politika ve güvenlik bürokrasisindeki atamalar, ittifak içinde gerilimi artırıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haftalardır süren “koalisyonda kriz” iddialarının ardından, Çarşamba günü ittifak ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya geldi.

Görüşme, Bahçeli’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılmaması sonrası başlayan dedikoduların ardından geldi. Bu yokluk, Ankara kulislerinde “MHP–AKP hattında soğuk rüzgarlar esiyor” yorumlarını güçlendirmişti.

Her iki lider de daha sonra kamuoyu önünde “herhangi bir sorun olmadığını” açıklasa da, iktidar bloğu içindeki görüş ayrılıklarının arttığı yönündeki emareler dikkat çekiyor.


Kürt Barış Süreci ve Yargı Dosyalarında Görüş Ayrılığı

Bahçeli’nin son dönemde özellikle yerel yöneticilere yönelik tutuklamalar konusunda rahatsızlığını gizlemediği belirtiliyor. MHP lideri, CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasına tepki göstermişti.

Geçtiğimiz hafta Özer’in mahkeme kararıyla serbest bırakılması ve ardından “Bahçeli’ye teşekkür etmesi”, kulislerde MHP’nin perde arkasında devreye girdiği yönünde yorumlandı.

Bahçeli’nin ayrıca, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını da desteklediği ileri sürülüyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Demirtaş’ın tutukluluğunun hak ihlali oluşturduğunu açıklamıştı, ancak AKP içinde bu karara karşı çıkan bir kesim bulunuyor.

Bazı kaynaklara göre Bahçeli, Demirtaş’ın serbest kalmasının PKK ile barış sürecini yeniden canlandırabileceğine inanıyor. Bu adımın Kürt seçmen tabanında da “pozitif bir sinyal” yaratabileceği düşünülüyor.

MHP lideri ayrıca, PKK’lıların topluma kazandırılmasına yönelik yasal düzenleme hazırlıkları kapsamında kurulan Meclis Komisyonu’nun, Abdullah Öcalan’ı İmralı’da ziyaret etmesi gerektiğini savunuyor. Erdoğan ise bu konuda şu ana kadar sessizliğini koruyor.


Kıbrıs ve Dış Politika: İki Farklı Yol

Erdoğan–Bahçeli hattındaki gerilim yalnızca iç politikayla sınırlı değil. Dış politikada da ton farkı giderek belirginleşiyor.

Bahçeli, Kuzey Kıbrıs’taki seçimlerde federasyon yanlısı aday Tufan Erhürman’ın kazandığı zaferin ardından, Ankara’nın “ılımlı” tutumunu eleştirdi. Erdoğan yönetimi Erhürman’ı tebrik ederken, Bahçeli açıkça “Kıbrıs Türkiye’ye bağlanmalı” çağrısı yaptı.

Bu çıkış, Erdoğan’ın Batı ile ilişkilerde yeniden yumuşamaya gittiği dönemde, MHP’nin milliyetçi söylemini sertleştirdi.

Gerilimi büyüten bir diğer çıkış ise Bahçeli’nin “Türkiye, Rusya ve Çin ile stratejik ittifak kurmalı” çağrısı oldu. Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında yapılan bu açıklama, Cumhurbaşkanı’na yöneltilen sorularda “Bu Bahçeli’nin kendi görüşü” yanıtıyla geçiştirildi.

Erdoğan’ın 2023 seçimlerinden sonra izlediği daha Batı yanlısı dış politika hattı, MHP cephesinde “ideolojik rahatsızlık” yaratıyor.


Güvenlik Bürokrasisinde Güç Mücadelesi

Ankara kulislerine göre MHP’yi en fazla rahatsız eden gelişme, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın geçtiğimiz ay yaptığı emniyet atamaları.

Yerlikaya’nın bazı kritik illerdeki emniyet müdürlerini MHP’ye danışmadan değiştirmesi, partide “ittifak teamülleri ihlal edildi” yorumlarına yol açtı.

MHP’nin uzun süredir emniyet, yargı ve istihbarat teşkilatlarında etkili olduğu biliniyor. Bu kurumlarda görev yapan çok sayıda ismin MHP’ye yakın kadrolardan geldiği konuşuluyor.

Dolayısıyla bürokrasi içindeki ağırlığın azalması, Bahçeli açısından yalnızca siyasi değil, iktidar denklemindeki güç dengesini de ilgilendiren bir mesele.


“Bu Bir Siyasi Evlilik”

Politik gözlemciler, her şeye rağmen AKP–MHP koalisyonunun kısa vadede dağılmayacağını düşünüyor.
İttifak, her iki taraf için de karşılıklı çıkar temeline dayalı bir güç paylaşımı oluşturuyor.

Bir Ankara kaynağı, durumu şöyle özetliyor:

“Bu bir siyasi evlilik. Boşanma hemen olmaz. Ama artık ilişkideki çatlaklar gizlenemiyor.”

MHP, AKP’ye parlamentoda istikrar ve milliyetçi tabanda oy desteği sağlarken, AKP de MHP’ye devlet kadrolarında nüfuz kazandırıyor.

Ancak önümüzdeki seçim takvimi yaklaşırken, özellikle Erdoğan’ın yeniden aday olup olmayacağı tartışması, bu dengeleri yeniden zorlayabilir.


Seçim Dönemine Doğru Yeni İttifak Arayışları

Siyasi analistler, Erdoğan’ın 2026’ya doğru DEM Partisi ve küçük sağ partiler (Gelecek, DEVA gibi) ile daha esnek işbirliği modelleri geliştirmeye çalışabileceğini belirtiyor.

Bu olasılık, MHP’nin hem ideolojik hem de seçmen tabanı açısından ciddi bir sınav anlamına geliyor.
Bahçeli’nin son haftalarda “milliyetçi çizgiye dönüş” vurgusu yapması da bu kaygının bir yansıması olarak görülüyor.


Diğer Gelişmeler

  • Ankara, Gazze’ye uluslararası barış gücü gönderilmesi planında ABD ve İsrail ile görüşmelerini sürdürüyor.

  • İngiltere parlamentosundaki Türk-Kürt kökenli bir milletvekili, Ankara ile PKK arasında başlayan yeni barış sürecini “dönüştürücü bir fırsat” olarak nitelendirdi.

  • Avrupa Birliği, Türkiye’deki misyonuna ilk kez bir askeri danışman atadı. Bu adım, AB–Türkiye güvenlik ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler