“Erdoğan Kuşağı” Kendi Bildiği Türkiye’ye İnancını Kaybediyor: Gençler Baskı, Ekonomi ve Özgürlük Kıskacında

Türkiye nüfusunun beşte birini oluşturan genç kuşak, başka bir lider tanımadan büyüdü. Ancak Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere ülke genelinde artan baskılar, ifade özgürlüğünün daralması, ekonomik zorluklar ve geleceğe dair umutsuzluk, gençlerde büyük bir kırılmaya yol açıyor. Bloomberg’in İstanbul ve Ankara’da konuştuğu öğrenciler, gözaltılar, polis baskısı ve kültürel müdahaleler nedeniyle kendilerini yabancılaştıklarını söylüyor: “Hak, hukuk, adalet bile dememiz istenmiyor.”

---

Boğaziçi’nde Bir Kayıt Günü: Heyecan Yerini Baskıya Bırakıyor

İstanbul’un en prestijli üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesi…
Bosphorus’un kıyısında tarihi binalar, yemyeşil bahçeler… Ve artık kampüs girişinde çevik kuvvet bariyerleri ve silahlı polisler.

Bilgisayar mühendisliği bölümüne kayıt için bekleyen Ali, binlerce başarılı öğrenciyi çeken bu üniversitenin özgür ruhunun giderek kaybolduğunu söylüyor:

“Her yerde polis var. Öğrencilerin fotoğrafını çekiyorlar. Herkes stres altında.”

Boğaziçi’nin uluslararası, özgürlükçü kimliği artık tehdit altında. Üniversitenin 2021’de Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir kayyum rektör krizini hatırlayan öğrenciler, o dönemde 200’den fazla kişinin gözaltına alındığını anlatıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=Is6e7p2XmIU&t=850s

---

Bir Kuşağın Tek Lideri: 20 Yılın Yarattığı Yorgunluk

Türkiye nüfusunun %20’sinden fazlası, doğduğundan beri yalnızca Erdoğan’ı devletin başında gördü.
2003’te başbakan, 2014’ten bu yana cumhurbaşkanı…

AK Parti döneminde devlet düzeni giderek daha muhafazakâr ve daha müdahaleci hale geldi. Eğitimden kültüre, yaşam tarzından medyaya kadar geniş bir alanda kontrol arttı. Gençler ise nefes alamadıklarını söylüyor.

İstanbul ve Ankara’da Bloomberg’e konuşan 12 öğrenci, isimlerinin gizli tutulmasını istedi. Hepsi aynı duyguyu dile getiriyor:

“Bizim yerimize düşünülüyor, bizim yerimize karar veriliyor.”

Düşük  Ücret Döngüsü: Gençlerin Geliri Yetmiyor, Umudu da Tükeniyor

---

Silivri’nin Karanlık Gölgesi: Boğaziçi'nden Cezaevine Uzanan Yol

Ali, tanıdığı bir öğrencinin protestoya katıldığı için iki ay Silivri’de kaldığını anlatıyor:

“Sınavlarda çok başarılıydı. Ama bir protestoya katıldığı için cezaevine gönderildi.”

Silivri, sadece bir cezaevi değil; gazetecilerden siyasetçilere kadar muhalif seslerin gönderildiği bir sembol.

Bir Türk sosyal medya memesinde şöyle deniyor:

“Silivri soğuktur.”

Bu ironik cümle artık bir uyarıya dönüşmüş durumda.

---

Gençler Konuştuğu İçin Yargılanıyor: “Hak, Hukuk, Adalet” Bile Yasak mı?

Sadece protestoya katılmak değil, şaka yapmak bile suç sayılabiliyor.

• Eylül ayında YouTuber Boğaç Soydemir ve konuğu Enes Akgündüz, alkolle ilgili bir espri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla gözaltına alındı.

• İstanbul’da yetişkinlere özel bir konserde sahne alan Manifest adlı kız grubu, kıyafetleri ve dansları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.

Antalya’da üniversite öğrencisi olan Ece şöyle anlatıyor:

“Asıl mesele kıyafet değil. Konserlerde ‘Hak, hukuk, adalet’ sloganı atılıyordu. O sloganı istemiyorlar.”

Bu slogan, İmamoğlu’nun tutuklandığı günlerden beri muhalif eylemlerin ortak çağrısı haline geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise gençlerden nasıl bir profil istediğini açıkça dile getiriyor:

“Bir avuç cadı kılığına gireni görmezden gelin. Bizim ahlaklı, namazında niyazında bir gençliğimiz var.”

---

Ekonomi ve Yaşam Tarzı Baskısı: Neden Gitmek İstiyorlar?

Ekonomik tablo da gençler için geleceksizliği besliyor:

• Yüksek enflasyon

• İşsizlik

• Öğrenci evlerinin bile karşılanamayan kiraları

Sonuç: Gençler gidiyor.

Yerel medya verilerine göre:

• İstanbul’un en prestijli özel liselerinden mezun olan öğrencilerin %80’i yurtdışında üniversiteyi tercih ediyor.
  (15 yıl önce bu oran %30-40 arasındaydı.)

• Özel üniversite mezunlarının yurtdışına çıkma oranı, devlet üniversitelerinden daha yüksek.

TEPAV’dan Ekrem Cunedioğlu bunu şöyle yorumluyor:

“Gençler siyasette temsil edilmiyor. Zorlayıcı politikalar yüzünden umutları baskılanıyor.”

---

Yeni Türkiye’nin Yorgun Kuşağı

Ali ve Ece, ülkeden hâlâ umudunu kesmemiş olanlardan.

Ali şöyle düşünüyor:

“Sistem 5–10 yıl içinde değişecek. Ama bunu beklemek zorunda kalmak acı veriyor.”

Bir başka Boğaziçi öğrencisi ise özetliyor:

“Biz bu ülkeyi seviyoruz. Ama bu ülke bizi sevmiyor gibi.”

---

SONUÇ: Bir Kuşağın Güveni Sarsılıyor

• Gençler daha fazla özgürlük, adalet ve fırsat istiyor.

• Devlet ise daha fazla kontrol dayatıyor.

• Aradaki gerilim giderek büyüyor.

“Erdoğan Kuşağı”, tek tanıdığı düzenin geleceğinde artık kendini görmüyor.

---

Kaynak: Bloomberg

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz?
Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]