Ticaret Savaşlarının Gölgesinde Altın Fiyatlarında Rekor Beklentisi

Küresel piyasalarda jeopolitik gerilimler, ABD’deki mali belirsizlik ve yüksek ithalat tarifeleri altını yatırımcılar için yeniden güvenli liman haline getirdi. Goldman Sachs, 2025 yılı sonu için altın fiyatının ons başına 3.150 dolar seviyesine ulaşacağını öngörüyor. Banka, 2026 ortasında ise fiyatların 4.000 dolara tırmanabileceğini belirtiyor. Bu tahminler, hem küresel tedarik zincirindeki aksamalar hem de ABD’nin agresif ticaret politikalarının yarattığı piyasa dengesizlikleri üzerine inşa edilmiş durumda.

Trump’ın Tarifeleri Altın Piyasasını Nasıl Değiştirdi?

Trump yönetiminin, 100 ons ve üzerindeki ithal altın külçelerine %39 gümrük vergisi getirmesi küresel altın arzını altüst etti. İsviçre, altın rafinajı ve dağıtımında önemli bir merkez olmasına rağmen bu vergiler nedeniyle ABD pazarında rekabet edemez hale geldi. Bu durum, yatırımcıları ve arbitrajcıları daha küçük ebatlı külçelere veya Asya’daki rafinerilere yönlendirdi.

Sonuç olarak, Temmuz 2025’te ABD altın vadeli işlemleri 3.534,10 dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Bu fiyat, Londra piyasalarına göre %33 prim anlamına geliyor.

Kuzey Amerika’da Ticaret Gerilimi

İsviçre’nin yanı sıra Kanada ve Meksika da ABD’nin altın tedarik zincirinde kritik oyuncular. Ancak, ABD’nin uyguladığı tarifeler ve karşılıklı misilleme vergileri, Kuzey Amerika ticaretini karmaşık bir hale getirdi. Kanada’nın ABD mallarına getirdiği %25 ek vergi, kırılgan bir denge yarattı.

Vergi politikalarının ABD ekonomisine maliyeti de tartışmalı. Tax Foundation, bu tarifelerin ABD GSYH’sini %0,9 azaltabileceğini ve 10 yılda 2,3 trilyon dolar ek gelir getirebileceğini hesaplıyor. Ancak asıl bedel, küresel altın piyasasındaki parçalanma.

Goldman Sachs’ın Boğa Senaryosu: Güvenli Liman Talebi

Goldman Sachs’a göre 3.150 dolarlık yıl sonu hedefi, ABD’de artan bütçe açığı ve para politikasındaki gevşemeyle destekleniyor. 2025 mali yılında bütçe açığı 1,83 trilyon dolara ulaştı. Bu durum, Fed’i yıl sonuna kadar faizleri %3,25–%3,5 aralığına indirmeye zorluyor. Faiz indirimleri doların değerini düşürürken altının cazibesini artırıyor.

Ayrıca, Biden yönetiminin Rus varlıklarını dondurma kararı, altını merkez bankaları nezdinde “politik olarak tarafsız” bir rezerv aracı haline getirdi. 2025’te altın ETF’lerine 12 milyar dolarlık giriş olması da bu talep artışını teyit ediyor.

Tedarik Zincirinde Tıkanıklık ve Yüksek Maliyetler

%39’luk İsviçre altın külçesi vergisi, ABD’nin büyük ebatlı külçe arzında darboğaz yarattı. ABD rafinerileri, büyük miktarda ham altını işleyebilecek kapasiteye sahip değil. Bu nedenle daha küçük, tarife dışı altın birimleri (örneğin 1 ons’luk külçeler) %20 daha pahalıya ithal ediliyor.

Bazı yatırımcılar, büyük külçeleri eritip küçük birimlere dönüştürerek piyasaya sürüyor. Ancak bu işlem, ons başına 50–70 dolar ek rafinaj maliyeti yaratıyor. Goldman Sachs, bu yapısal sorunun ABD altın rafineri kapasitesi artırılana kadar süreceğini, bunun da 2026’ya sarkabileceğini öngörüyor.

Türkiye Açısından Yansımalar

ABD Başkanı Trump’ın altın ithalatına getirdiği tarifelerin Türkiye piyasalarına doğrudan etkisi sınırlı olsa da, küresel fiyatlardaki artışın Türkiye’de altın talebini ve fiyatlarını yukarı yönlü baskılaması bekleniyor. Özellikle düğün sezonu ve yatırım amaçlı alımların yoğun olduğu dönemlerde fiyatların rekor kırma potansiyeli artıyor.

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]