Sosyal Medya

Genel

Özel eğitim pandemi ve zam kurbanı

Okullarda yüz yüze eğitim yaklaşırken, velilerin derdi büyük. Çocuğunu özel okulda okutmak isteyen veli, yaklaşık yüzde 25-30 artan okul, servis,…

Özel eğitim pandemi ve zam kurbanı

Okullarda yüz yüze eğitim yaklaşırken, velilerin derdi büyük. Çocuğunu özel okulda okutmak isteyen veli, yaklaşık yüzde 25-30 artan okul, servis, kantin ücretleri nedeniyle ciddi maliyetlerle karşı karşıya. Ekonomide yaşanan krizin etkisiyle 2021-2022 döneminde özel okullara kayıt yaptıran öğrenci sayısı 400 bin azalarak 1 milyon 50 bine düştü. Özel okullardan kaçış başladığını belirtirken Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Zafer Öztürk de okul cirolarında yüzde 20-25 oranında düşüş olduğunu açıkladı.

Özel okullarda talebin giderek düşmesinde en önemli etkenlerden biri ekonomik sorunlar. İki yıl önce 20 bin TL olan bir okul, bu yıl 40 bin TL’den başlıyor, 129 bin İ kadar çıkıyor. Servisi, yemek ücretiyle bu rakamlar 150 bin TL’yi aşıyor. Diğer önemli neden ise geçen yıl pandemi döneminde evden eğitim alınmasına rağmen öğrencinin yararlanamadığı yemek ücreti gibi ücretlerin geri ödenmesinde yaşanan sorunlar. Kontenjanlarını dolduramayan özel okullar ise ya kapanıyor ya da devrediliyor.

Özel Okul Velileri Platformu Sözcüsü Özgür Özkan, fiyat artışları ve özel okullara güvensizliğin arttığını belirtti. “Kendi çocuğum için anasınıfı baktım, 50 bin TL’nin altında bir okul bulamadım. Bu fiyatlarla, mevcut ekonomik ortamda, hem de geçen yılki tecrübeler varken herkes özel okul tercihini sorgulamaya başladı” diyen Özkan, şunları söyledi:

“Online eğitim döneminde özel okullardan indirim talebimiz oldu. Ama alamadık. Hatta yemek ücretlerini dahi iade etmeyen okullar oldu, bir çoğu da bir yıl sonra ve kesinti yaparak iade etti. Bizler tekrar aynı mağduriyetlerin yaşanmasından endişeliyiz. Geçen yıl da okulların kayıt döneminde yüz yüze eğitime geçeceğiz denilmişti, okullar kayıt aldı paralar ödendi ve yine online eğitime geçildi.”

GÜVEN KIRILDI

Özel okullara güvenin kırıldığını belirten Özkan, bu yıl da yemek ücretlerinin zorunlu kılındığını hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bu da yönetmeliğe aykırı. Yani bu tarz hizmetler veli talep ederse verilir. Ama bazı özel okullar bu gibi hizmetleri kayıt koşulu olarak dayatıyor. 7-10 bin TL yemek ücreti alan okullar var. Açık bir yönetmelik ihlalidir bu. Biz ayrıca Kısa Çalışma Ödeneği’nden (KÇÖ) faydalanan okulların bu oranda veliye indirim yapmasını da istedik. Ama yapılmadı. Hatta KDV indirimi uygulandı, bu indirimi veliye yansıtmayan okullar dahi oldu. Bir sonraki kayıt döneminde kayıt ücretinden düştüler ve veliyi sonraki yıl için de o okula mecbur ettiler. Özel okulların haksız uygulamalarının dayanağını teşkil eden Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki boşluklar ve muğlak ifadeler değiştirilmeli, uzaktan eğitim standartları eklenmelidir.”

ZAMMI DÜŞÜK TUTTUK

TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk ise velileri okul seçimi konusunda uyardı. “Veli sadece fiyat konuşuyor. Bu tarz mağduriyetlerin yaşandığı okullar daha 1-2 yıllık olan ticarethane mantığıyla kurulmuş okullardır” diyen Öztürk şöyle devam etti:

“Zam konusunda da yasal sınır yüzde 25-27 oldu. Ama yüzde 15-20 aralığında yaptık. Çünkü ekonomimiz malum, velilerin alım gücü ve ekonomik endişeleri malum. Zaten öğrenci sayımızda düşüş var, bu düşüşün devam etmesini istemiyoruz. Bu yıl hiçbir şekilde kapanmayı düşünemeyiz.”

 

 

 

Kaynak: cumhuroyet.com.tr

BAKMADAN GEÇME

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

  • Asya Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye Dev Finansman: Deprem Bölgeleri İçin Destek Verecekler

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından toparlanma sürecini hızlandırmak, enerji ile imalat sektörlerindeki yatırımları desteklemek amacıyla Asya Kalkınma Bankası’ndan (AKB) toplam 325 milyon dolarlık kaynak sağladığını açıkladı.

Benzer Haberler