Genel
Bitcoin Madencileri Rotayı Yapay Zekâya Çevirdi: Kazanç kurtarmıyor
Bir zamanlar tek odak noktaları dijital varlıkları çıkarmak olan Bitcoin madencilik şirketleri, artık devasa bilgi işlem güçlerini, enerjilerini ve hazır veri merkezlerini Yapay Zekâ (AI) iş yüklerine yönlendiriyor. Sektör uzmanları, kripto madenciliğinden elde edilen kâr marjlarının daralması ve AI hizmetlerinin sunduğu cazip getiri potansiyelinin bu köklü dönüşümü tetiklediğini belirtiyor. Yatırımcılar ise bu stratejik kararı hisseleri fırlatarak ödüllendiriyor.
Yapay Zekâ (AI) Patlaması Bitcoin Madencilerini Dönüşüme Zorluyor
Bir zamanlar tek odak noktaları dijital varlıkları çıkarmak olan Bitcoin madencilik şirketleri, artık devasa bilgi işlem güçlerini, enerjilerini ve hazır veri merkezlerini Yapay Zekâ (AI) iş yüklerine yönlendiriyor. Sektör uzmanları, kripto madenciliğinden elde edilen kâr marjlarının daralması ve AI hizmetlerinin sunduğu cazip getiri potansiyelinin bu köklü dönüşümü tetiklediğini belirtiyor. Yatırımcılar ise bu stratejik kararı hisseleri fırlatarak ödüllendiriyor.
Cloud altyapı firması InFlux Technologies CEO’su Daniel Keller, “Bitcoin madenciliği artık yetmiyor, beklentileri karşılamıyor,” diyerek sektördeki hayal kırıklığını özetliyor.
AI’a Geçişin Ana Nedenleri: Düşen Kârlılık ve Halving Etkisi
Bitcoin madenciliği alanı aşırı kalabalıklaştıkça ve Bitcoin’in fiyat dalgalanmaları kâr marjlarını sıkıştırdıkça, madenciler zorlanmaya başladı. Jefferies analistleri, Bitcoin fiyatlarındaki düşüş nedeniyle madenci kârlarının yalnızca Eylül ayında %7’den fazla azaldığını tahmin ediyor.
Bununla birlikte, her dört yılda bir gerçekleşen Bitcoin Halving (Yarılanma) olayı, madencilik ödüllerini yarı yarıya düşürerek gelirleri uzun vadede daha da aşındırıyor. Keller bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
“Halving takvimleri nedeniyle madencilik, uzun vadede AI bilgi işleminden daha az kârlıdır. Üstelik AI iş yüklerine olan talep şu anda tavan yapmış durumda ve BTC madencilerinin AI veri merkezlerinin ihtiyaç duyduğu şeye sahipler: Uygun fiyatlı ve istikrarlı güç.”
Madencilik şirketleri, zaten sahip oldukları arazi, enerji altyapısı ve veri merkezi kapasitesi sayesinde, AI devleri için cazip birer ortak haline geliyor.
Hisseler Neden Uçuşa Geçti? Fırsat AI Devlerinden Geliyor
AI talebindeki büyük artış, özellikle ChatGPT üreticisi OpenAI ve çip üreticileri Nvidia (NVDA), AMD ve Broadcom (AVGO) gibi sektör devlerinin yeni anlaşmalar yapmasıyla zirveye ulaştı.
Google (GOOGL), Microsoft (MSFT) ve Amazon (AMZN) gibi büyük bulut sağlayıcıları (hyperscalers), AI veri merkezi kapasitelerini artırma konusunda çok yıllık şebeke ve izin gecikmeleriyle karşı karşıya kalıyor. İşte tam bu noktada, hazır güç altyapısına sahip küçük ve orta ölçekli Bitcoin madencileri devreye girerek bu devasa talebi karşılama fırsatı yakalıyor.
Bernstein analisti Gautam Chhugani, Bitcoin madencilerinin şebekeye bağlı mevcut enerji altyapılarının, veri merkezi kurulum sürelerini %75’e kadar kısaltabildiğini belirtiyor. Bu, IREN, Riot (RIOT), TeraWulf (WULF) ve Cipher Miner (CIFR) gibi şirketlerin düşük ek sermaye harcamasıyla (capex) mevcut tesislerini Yüksek Performanslı Hesaplama (HPC) merkezlerine dönüştürmelerini sağlıyor.
Pazardaki Önemli Dönüşüm Örnekleri:
- Riot (RIOT): AI’ya yönelişle hisseleri yıl başından bu yana %104 arttı. 2026’da hem Bitcoin hem de HPC kullanımı için yeni alanlarını devreye almayı planlıyor.
- TeraWulf (WULF) ve Cipher Mining (CIFR): Google destekli AI bulut altyapı şirketi Fluidstack ile milyarlarca dolarlık, on yıllık kira sözleşmeleri imzaladı. TeraWulf’un hisseleri yılbaşından beri %150 sıçradı.
- IREN (Iris Energy): Bitcoin madenciliği genişlemesini durdurdu ve AI bulut hizmetlerine odaklandı. Ağustos ayında 4.200 adet Nvidia Blackwell çipi satın aldığını duyuran şirketin hisseleri yılbaşından bu yana %500’den fazla değerlendi.
Analistler, bu yönelimlerin geçici bir yan uğraş değil, sektördeki yapısal bir değişim olduğunu düşünüyor. Uzun vadeli, yatırım yapılabilir kredi notu destekli ve onlarca yıllık sözleşme süreleri, bu dönüşümün kalıcı olduğunu ve madencilerin sadece büyük bulut sağlayıcılarının kendi kampüslerini beklemesi için bir “acil durum çözümü” olmadığını gösteriyor.
