Gündem
Nuray Babacan: AKP’de yetki ve güç tartışması SARAY- PARTİ ÇEKİŞMESİ
Gazete Pencere yazarı gazeteci Nuray Babacan, AKP içinden haberler aktarmaya devam ediyor. Bugünkü köşe yazısında Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin AKP’ye bitmek…
Gazete Pencere yazarı gazeteci Nuray Babacan, AKP içinden haberler aktarmaya devam ediyor. Bugünkü köşe yazısında Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin AKP’ye bitmek bilmeyen parti içi tartışmalar olduğunu anlatıyor. Son dönemde bu konudaki tartışmaların hız kazandığını, 80 kişilik 9 cumhurbaşkanlığı kuruluna, iki yenisinin ekleneceği iddiasının da son gelişme olduğunu aktarıyor.
Yeni yönetim sisteminin oluşturduğu “parti grubu, genel merkez yönetimi ve saray ekibi” arasındaki uyumsuzluk dikkat çekiyor. Parti ve grup arasında uyum sağlanırken, sarayla yaşanan gerilimler artıyor. Atanmış ve seçilmişler arasındaki yetki çatışmaları büyürken, bu konuyu ele alan gazetecilerin susturulmaya çalışılması sıradanlaştı.
Bu çekişmenin temel nedenleri arasında, cumhurbaşkanlığı danışmanlarının parti sözcülerinin yerine açıklama yapması, bakanların sarayda toplanması, genel merkez ve partinin bilgilendirilmeden yapılan çalışmalar ve kamu atamalarında danışmanların etkisi olduğu belirtiliyor.
Ayrıca, mevcut 9 cumhurbaşkanlığı politika kuruluna 2 yeni kurul eklenmesi planı, parti grubunun ve genel merkezin daha da zayıflatılacağı gerekçesiyle tepki topluyor. Özellikle ekonomik kriz döneminde yeni kadroların oluşturulması kamuoyunda eleştirilere yol açıyor ve bu planın şimdilik askıya alındığı iddia ediliyor.
“Bazı bakan ve parti yöneticilerinin ‘uygulanan parti politikalarına’ ters düşen danışmanların görevden alınacağını beklediği sırada tam tersi kararların sorun oluşturduğu anlatılıyor. Aynen normalleşme ve yenilenme bekleyenler de olduğu gibi.”
Bazı bakan ve parti yöneticileri, parti politikalarına ters düşen danışmanların görevden alınmasını beklerken, tam tersi kararların hayal kırıklığı yarattığı ifade ediliyor. Ayrıca, saraydaki başdanışman ve danışman sayısının gizli tutulması, bu şişkin kadronun kamuoyunda tepki yaratma endişesinden kaynaklandığı belirtiliyor.