Sosyal Medya

Genel

Emre Balıca yazdı:  “13110”

Bizler bize pembe gözlük takacak ve hatta mışıl mışıl uyutacak olanları seviyoruz. Bir de gaz veriyorsa neslin deden ceddin baban diye, tutmayın küçük enişteyi.

Emre Balıca yazdı:  “13110”

Merhaba sevgili okurlar,

Kişi başı yıllık geliriniz 13110 USD’yi bulduğuna göre büyümenin nimetlerinden yararlanıyorsunuzdur diye düşünüyorum. Pandemiden sonra en düşük büyüme ama o kadar kusur kadı kızında da var.

Ben TÜİK ‘den daha da büyüdük ama söylemeye korkuyoruz tadında bir açıklama beklerdim ama olsun.

O değil de bu kadar gelir elde ediyor olduğumuza göre kredi kartı sınırlamalarını neden tartışıyorsunuz onu anlamıyorum.

Ben size az çok nedenini söyleyeyim.

Bilen kişi sözü dinlemiyoruz. Dinlemek istemiyoruz. İşimize geldiği gibi yaşamayı ve hatta yatırım yapmadan tüketerek yaşamayı seviyoruz. Bunu bile bile yapıyoruz. Biz sonunu düşünen kahraman olamaz cümlesini hayatımıza sığıştırarak yaşamaktan zevk alıyoruz. Ta ki işler sarpa sarıp sıkıntıya girene kadar.

Ne alakası var diyeceksiniz?

Sevgili okur, bu ülke ilk defa enflasyonlu bir dönem geçirmiyor. Hiperenflasyonun içinden çıkmış bir geçmişe sahibiz. Ne öğrenmişiz?

Hiçbir şey.

Ne öğrenmeye çalışmışız?

Hiçbir şey.

Öğrenmeye karşı bir hevesimiz olmuş mu?

Hayır.

Yazının bundan sonrasın da kırmızı başlıklı kızdan bahsetsem de okumayacağınız için sorun olmayacak. Ve hatta okumaya o kadar uzağız ki, belki buraya kadar okuyan bile yok. Sorun da bu tarafımız değil mi?

Liyakate de bu yüzden değer vermediğimiz ortada değil mi? Bizler bize pembe gözlük takacak ve hatta mışıl mışıl uyutacak olanları seviyoruz. Bir de gaz veriyorsa neslin deden ceddin baban diye, tutmayın küçük enişteyi.

 

Gazetelerin ekonomi sayfalarının dördüncü ya da beşinci sayfalara itelenmesinin açıklaması bu olabilir. Bizler için magazinel hayat daha önem taşıyor. Düşünsenize sabah programlarının karşısında ekonomi kanalında çıkan duayen bir ekonomistin açıklaması aynı heyecan ile mi takip ediliyor?

Hatta kaç kişi tanıyorsunuz ekonomi yazarlarından içinizden cevaplasanıza?

Arkasından da Survivor’da adaya kimlerin veda ettiğini düşünün.

Hangisine daha hızlı cevap verdiniz?

Bu kişilerin ilgi alanından bağımsız bir soru emin olun. Çünkü gerçekten kişi başı yıllık geliriniz 13110 USD olduysa, nereye koyup da rahvan gitmesi gerektiğini iyi biliyorsunuz.

Yok eğer bu gelirin yarısını bile elde edemiyorsanız oturup düşüneceksiniz. Nerede hata yapıyorum diye. Kaldı ki, sizin bu konuda düşünebilmeniz için daha önceden üstüne basa basa nelerin yapılması gerektiğini anlatan işi ve bilgisi ekonomi olan insanlar var.

Sanıyorum biz bunu sevmiyoruz işte. Birilerinin bizler adına düşünmesi ve karar vermesi daha pratik geliyor olmalı. Nasıl olsa birileri yapar ben de aynısını yaparım düşüncesinden de sıyrılamıyoruz. Kendi özgür ekonomi kurgumuzu oluşturamıyoruz. Yaratıcılık zor geliyor bize.

Şöyle düşünün; pek çok ekonomist tüketim için alınan kredilerin kullanılan kredi kartlarındaki şişmenin sorun olacağını, bu durumun icra iflasları da beraberinde getireceğini bayağı önceden söylüyordu. Şimdi ise konu kredi ve kredi kartlarındaki şişmenin yarattığı enflasyon etkisi olunca sesimiz yükselmeye başladı. Neden haritamızı önceden buna göre çizmedik? Çünkü herkesin işine böyle geliyordu.

Konut fiyatlarındaki şişme. Bu durumun bir balon gibi patlayabileceği de bayağıdır söyleniyor. Hatta iktidar inşaat sektöründe bu kadar ısrarlı olmasa o balon çoktan patlayacaktı ama hala şişme devam ettiğine ve kimse umursamadığına göre işimize geldiği gibi davranmaya devam ediyoruz. Patladığı zaman ağlayacağız.

Benzeri bir durum halka arzlarda konu olmuştu. Borsadaki derinleşmenin ve kazancın tam olarak bu şekilde ifade edilemeyeceği geçen sene pek çok defa yazıldı. Ama geçen sene halka arzların tavan tavan gitmesi katılımcı sayısında da çılgınlık yaşattı. Borsa katılımcı konusunda rekor kırdı. Sene sonu ciddi satışlar halka arz coşkusu ile gelenleri de bir anda kaçırdı. Şimdi yapılan halka arzlara insanlar tedirgin giriyorlar. Merak ediyorum şimdi ebebek hisseleri satış yediğinde de hisse senetlerini alanlar dükkanların önüne gitti mi?

Hadi bu son örnek olsun. Pandemi de dünya ile birlikte dört el sarıldığımız kripto paralar da yaşanan çöküşlerden bahsetmeme gerek var mı?

Öğrenmek çok sevdiğimiz bir şey değil.

Aslında bu yazıyı yazmama sebep olan da hafta içi herkese açık olmayan çevremdeki insanlar için yaptığım bir zoom toplantısı. Konuk olarak finans piyasalarında adı geçen bir misafirim vardı. Gayet keyifli ve dolu dolu bir yayın oldu. Katılımcı da iyiydi.

Ama yeterli miydi?

Hayır. Ekonomik gidişattan ve gelecek beklentilerinden bahsedeceksek hem de hiç değildi.

İşte ondan sonra anladım ki, biz de herkes yıllık 13110 usd.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler