Sosyal Medya

Döviz

SABAH Bülteni:  Bak bak şova bak, sen de şova bak

Türk mali piyasalarda yerel seçimler ardından hâkim olan iyimser hava dün TCMB’nin yılın ikinci enflasyon raporunu açıklaması ardından daha da…

SABAH Bülteni:  Bak bak şova bak, sen de şova bak

Türk mali piyasalarda yerel seçimler ardından hâkim olan iyimser hava dün TCMB’nin yılın ikinci enflasyon raporunu açıklaması ardından daha da pekişti. TCMB, bizim beklentimizin aksine, yıl sonu enflasyon tahminlerini -yılın ilk dört ayında beklentilerinin üzerinde artış gösteren enflasyona paralel- 2 puan artışla %36’dan %38 seviyesine yükseltirken, 2025 ve 2026 yılsonu tahminlerini ise sırasıyla değiştirmeyerek %14 ve %9 seviyesinde korudu. TCMB Başkanı Karahan, enflasyonun hedeflerine uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşlarını korumakta kararlı olduklarını, enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin verilmeyeceğini, ‘ne gerekiyorsa’ da yapmaya hazır olduklarını söyleyerek ‘şahin’ bir duruş sergiledi.

 

Enflasyonda zirve seviyenin Mayıs ayında %75-76 seviyesinde görüleceğini belirten Karahan, yılın ikinci yarısında ise belirgin düşüş olacağına dikkat çekti. Öte yandan, yıl sonu için tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları %34 ve %42 olarak belirlenirken (orta noktası %38), TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, enflasyonun tahmin aralığının üst bandının bu yıl aşmayacağına emin olduklarını söyledi. TCMB’nin kararlı duruşu ve enflasyon raporu ardından soru cevap kısmında verdikleri samimi ve açık yanıtlar, piyasalar nezdinde olumlu olarak karşılandı.

Karahan ayrıca, Mart ayında yapılan 500 baz puan faiz artışının yurt içi ve dışı yerleşiklerin TL’ye güvenini artırdığını ve rezervlere olumlu yansıdığını söylerken, Londra swap piyasasının açılmasına yönelik bir soruya ise Başkan Karahan bu konuda düzenleme yetkisinin BDDK’da olduğu yanıtını verdi. Hatırlanacağı üzere, hafta başı, piyasalarda konuşulan swap sınırlamalarının gevşeteceği (Bloomberg International haberi) ve Türkiye’nin gri listeden çıkarılabileceği iddiaları (Reuters) Türk mali piyasalarında büyük bir heyecan yaratmıştı (bu iki konunun hâlen daha sıcaklığını koruduğunu not edelim).

Yerel seçimler öncesinde kur uçacak kaçacak korkularını besleyen yorumlara hiç katılmadığımız gibi otoritenin dezenflasyon sürecini tesis etmek adına ne gerekiyorsa yapacağını ve kurun yükselmesine de izin vermeyeceğini defaten söylemiştik. Yılın ilk çeyreğinde (özellikle de Mart ayında) kurun uçup kaçacağ endişesi ile TL’den yeniden koşar adım uzaklaşan yurtiçi yerleşikler TCMB’ye 29,2 milyar dolar rezerv kaybı yaşatırken, TCMB’nin de swap ve kamu dövizler hâriç net rezervleri eksi 74,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. Havanın yerel seçimler ardından beklentimize paralel iyimsere dönmesi ile son 23 iş gününde TCMB’nin 35 milyar dolar rezerv biriktirdiğini ve manşet rakamın da eksi 38,8 milyar dolar seviyesine kadar iyileştirdiğini görüyoruz.

Dün sabah saatlerinde Başkan Karahan’ın da işaret ettiği üzere şartlar müsade ettiği sürece bu tablo daha da iyileşecektir. Swap ve kamu dövizleri hâriç açıklanan son manşet veri, Ocak 2021’den bu yana en iyi seviyeye işaret ediyor (maalesef TCMB verileri daha da geçmiş dönemi göstermiyor). Seçim öncesi felaket tellallarının çığırtkanlığı ile yurtiçi yerleşikler Kapalıçarşı’ya hücûm etmeselerdi, TCMB’nin rezervleri erimeyecek ve belki de bugün yaşanan TL rallisi ile USDTRY kuru 27-28 seviyelerine kadar gerileyecekti.

Dün açıklanan haftalık TCMB verilere göre, 3 Mayıs ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) 3,4 milyar dolar daha gerilerken, son 5 haftada düşüş 10 milyar dolar seviyesine ulaştı. Öte yandan, TCMB’nin menkul kıymet istatistiklerine göre, söz konusu haftada, hisse senetlerinde yabancının pozisyonu 309 milyon dolar, devlet tahvilinde ise 761 milyon dolar arttı. Geçen hafta belirttiğimiz üzere, Türk varlıklarına olan ilgi artarken, JP Morgan’ın tahvil endeksindeki TL tahvillerinin ağırlığını arttırması sonrası son iki haftada DİBS alımları yaklaşık 1,4 milyar dolar artış kaydetti. Tahvil piyasasında yabancının payı artarken, TL lehine gelişmeleri büyük bir mutluluk ile takip ediyoruz. Yabancı indinde Türkiye’nin 5 yıl vadeli riskleri gösteren CDS risk priminin de 4 yılın en düşük seviyesi olan 275 baz puana kadar gerilediğini not edelim (çok olumlu bir gelişme).

Çok da laf kalabalığı yapmadan… Türk varlıklarına yönelik hem içerden hem de dışardan büyük bir ilginin başladığını hep birlikte görüyoruz. Bu bağlamda, hafta başı yazdığımız “Türk Lirası ‘sahalara’ geri dönüyor” başlıklı yazımızda da belirttiğimiz üzere, ilk etapta sonbahara kadar TL olumlu havadan faydalanmak gerektiğini altını bir kez daha çizmek isteriz. TL’nin reel anlamda değerlenmeye devam edeceğini (kurun enflasyonun altında artacağını), hatta biraz iddialı olsa da, kurun göreceli sakin seyrini de gözeterek şirketlerin kısa vadede döviz kredisi kullanımını da artırabileceğini düşünüyoruz. TCMB hazır şartlar elverişli iken, bu süratte rezerv biriktirmeye devam ederse, Haziran ayında swap ve kamu dövizleri dışarı bırakılarak takip ettiğimiz net rezervlerin artıya geçtiğine de şahit olacağız!

TCMB döviz aldıkça hâliyle karşılığında piyasaya TL vermeye devam edeceğini ve bollaşan bir ürününü fiyatı düşer mantığından hareketle TL’nin de fiyatının (paranın da fiyatı faiz) düşeceğini düşünebilirsiniz. Tıpkı bu hafta ortası olduğu gibi. Lâkin bizler, mevduat faizinin Türk Lirasına geçişi teşvik seviyesinde kalmaya devam edeceğine işaret eden TCMB’nin rehberliğinde, piyasada oluşacak likiditenin sterilize edilmeye (kitabî bir yaklaşımla, sterilizasyon Merkez bankalarının, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan para arzı artışlarının etkilerini dengelemek için yaptıkları açık piyasa işlemlerine anlamına geliyor) devam edileceğini düşünüyoruz. Zaten, dün ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %52,57 seviyesine geri dönerken, TL referans faizi de %50 seviyesine yükseldi. Bu da mevduat faiz oranlarında yakın gelecekte %50’nin altında bir oranı düşünmenin çok da doğru olmayacağına işaret ediyor.

Yurtdışı piyasalarda ise temkinli iyimser seyrin korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta Cuma günü açıklanan ABD istihdam raporunun beklentileri karşılayamaması ardından iyimser bir seyre bürünen piyasalar, faiz indirim beklentilerini perçinleyecek yeni bir gelişme beklerken, dün ABD’de açıklanan haftalık işsizlik maaşı için yeni başvuruda bulunan Amerikalıların sayısı geçen hafta sekiz aydan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine yükseldi. İstihdam piyasasının istikrarlı bir şekilde soğuduğuna dair daha fazla kanıt sunan dünkü veri ardından ABD borsaları geceyi %0,5 – 1 aralığında yükselişle tamamladı. Artık gözler haftaya Çarşamba günü açıklanacak ABD tüketici enflasyon verisine çevrildi.

ABD dolarının piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil faizi %4,45 seviyesine gerilemesine paralel faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı 2,355 dolar seviyesine yükselirken, geçen hafta 26 dolar seviyesini bir kez daha test ederek (re-test) teknik mânâda güçlü bir sinyal üreten gümüş ise 28,50 dolar seviyesine dayandığını görüyoruz. Kıymetli madenlerde uzun pozisyonumuzu korurken, gümüşün psikolojik 30 dolar seviyesini aşması sonrası daha da sürtalenmesini bekliyoruz. Ortadoğu’da ise tansiyonun yeniden arttığını görüyoruz. Reuters haberine göre, İsrail güçlerinin Refah bölgelerini bombaladığı iddia edilirken, Başbakan Netanyahu ise ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’in güney Gazze şehrine saldırması hâlinde silahlarını keseceği tehdidini reddetti. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatının yeniden yükselişe geçerek 84,40 dolar seviyesine geldiğini not edelim.

İsveç Merkez Bankası’nın ekonomik yavaşlama nedeniyle politika faizin 8 yıl aradan sonra ilk kez indirime kararı ardından dün gözler gelişen ekonomilerde faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceğini anlamak adına İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) olağan faiz toplantısına çevrildi. BoE, dört yıl aradan sonra, ilk faiz indirimin sinyalini verirken, Başkan Bailey yatırımcıların beklediğinden daha fazla indirim olabileceğini de söyleyerek faiz indirimlerinin önümüzdeki ay başlamasının önünü açtı. GBPUSD paritesi 1,25 seviyelerinde yatay bir seyir izliyor.

Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında temkinli iyimser bir görünümün hâkim olduğunu görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa artılar göze çarpıyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de işsizlik ve sanayi üretimi, dışarıda ise İngiltere’de sanayi üretimi ve büyüme; ABD’de ise Michigan tüketici güven endeksi takip edilebilir. USDTRY kurunun güne TCMB’nin kurduğu 32,20 – 32,25 bandındaki ‘baraj’ seviyesinden başladığını, hisse senetlerinde ise iyimser görünümün devam edeceğini düşünüyoruz. Herkese güzel bir hafta sonu dileyerek bültenimizi tamamlayalım.

 

 

Emre Değirmencioğlu, Kıbrıs İktisat Bankası

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler