Sosyal Medya

Borsa

Deniz Yatırım Strateji:  BİST-100’de yeni hedef ne? Dolar/TL nereye gidiyor?

Denizi Yatırım 2024 yılında BİST-100'de ne kadar prim hesaplıyor?

Deniz Yatırım Strateji:  BİST-100’de yeni hedef ne? Dolar/TL nereye gidiyor?

Yatırım temamız nasıl şekilleniyor?

BIST 100 endeksi için 12-ay hedef fiyat seviyemizi 5 Eylül tarihli 2023 Strateji Güncelleme Raporumuzda 10250 puan seviyesinde belirlemiştik.

Makro tahminlerimiz, risksiz faiz oranı ve değerlemelerimize dahil ettiğimiz diğer önemli kalemlerde birtakım güncellemeler gerçekleştirdik. 2023 başlangıcında %18 seviyesinde bulunan ve yıl içerisinde %21’e yükselttiğimiz risksiz faiz oranımızı (risk-free rate) içerisinden bulunduğumuz makroekonomik koşullardaki değişim ve geçiş süreci kapsamında farklılaştırmanın en sağlıklı yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Buna göre, Kasım ayı sonundan bu yana değerlemelerimizde; 2024 yılı için %28, 2025’te %26, 2026’da %22 ve 2027-2032 döneminde ise %20 seviyelerini tercih ediyoruz.

 

Ülke risk primi

Ülke risk primini ise (equity risk premium) 2024-2025 yıllarında %5.5 seviyesinden %6’ya yükseltiyor, 2026’da %5.5’e, 2027 ve sonrasında ise %5’e çekerek mevcut koşullar altında tahmin ufku içerisindeki en sağlıklı değerleme sonuçlarına ulaşmayı hedefliyoruz.

2024 Strateji Raporumuz ile birlikte BIST 100 endeksi için 12-ay hedef fiyatımızı 10250 puan seviyesinden 11800’e yukarı yönlü güncelliyoruz.

İşte BİST-100’de  yeni hedef

Böylece 7736 puan seviyesindeki 9 Ocak kapanışına göre %53 yukarı yönde potansiyele ulaşıyoruz. Söz konusu potansiyel ilk etapta TCMB’nin açıkladığı son mevduat verileri baz alındığında (29 Aralık 2023 haftası, 3 aya kadar TRY mevduat faiz oranı %52.50, toplam TRY üzerinden açılan %47.06) hisse senedi piyasasında pozisyon almak için yeterli görünmeyebilir.

Ancak, mevcutta yürürlükte olan regülasyonlar gözetildiğinde, buna paralel mevduat yapıları nezdinde faiz oranlarının farklılaştığı gerçeğinden hareketle, her bakiye ve vadede bu oranlara ulaşmanın kolay olmadığı da göz ardı edilmemeli. Ayrıca, portföylerde yer verilmesi düşünülen/hali hazırda alınmış olan hisse senedi pozisyonlarının da kısa vadeden ziyade orta-uzun vadeli ülke-sektör-şirket beklentileri üzerinden şekillendiği hesaba katıldığında, göz ardı edilemeyecek bir düzeye işaret ettiğine inanıyoruz.

Kaldı ki tüm bunların yanında, hisse senedi bazında getirilerin ayrıştığı da son yıllarda birçok kez farklı örnekler üzerinden deneyimlediğimiz bir diğer tartışmaya açık olmayan gerçek konumunda.

Genel yatırım çerçevesi kapsamında meslektaşlarımızdan ayrışmıyoruz: Ekim ayının ikinci yarısından bu yana  paylaştığımız yatırım temamız kapsamında;

  1. fiyatlama dinamiklerimizin sağlıksız yapısında herhangi bir temel değişikliğin olmaması
  2. etkisini tartışmak ve katılmamakla birlikte yerel seçimlerin takvim içerisinde yer alması
  3. para politikasının gecikmeli etkilerinin beklendiği süreçte enflasyonun özellikle ilk yarıda %70 bölgesi üzerine taşınma potansiyeli barındırması
  4. alternatif getirilerdeki artışın hisse senedi piyasasını baskılaması
  5. portföylerde finansal varlıklar arası geçişin henüz sonlanmadığını düşünmemiz
  6. enflasyon muhasebesi ile yapılacak finansal raporlamanın ilk etapta tüm kesimler açısından yaratabileceği kafa karışıklığı gibi önemli gördüğümüz nedenlerle en azından 1-3 ay vadede volatilitesi yüksek-yön arayışının devam ettiği işlemlerin korunmasını bekliyoruz.

 

Devam eden süreçte ise, yılın ikinci yarısı ile birlikte, alternatif getiriler kaynaklı finansal baskılanmanın azalmaya başlamasını ve risk iştahının global finansal koşullardaki gevşeme ihtimalinden destek alarak BIST yatırımlarını avantajlı hale getirmesini öngörüyoruz.

 

TL 2024 yılında da “reel olarak”  değer kazanacak

Türk lirasının 2024’te «reel olarak değerli kalma riski» söz konusu. USDTRY paritesi 2014 yılından bu yana yıllık bazda ortalamada %30 yükselerek çift haneli rakamlarda performans sergiliyor. Bu, aynı zamanda liranın zayıflığı anlamına geliyor. Geçmiş dönem deneyimleri açısından liranın «gereksiz değerli olduğu» tartışmaları uzun yıllardır gündemi meşgul etse de -2003-2008 ortalaması %-2, 2018-2021 %25, 2022-2023 ise %65- 2024’te değişen para politikası duruşu, reel getiri sunma pozisyonu ve dış fon girişinin yeniden artma riski bulunması reel değerlenme senaryosunu konuşmamıza zemin hazırlıyor.

Şu an için %40-45 aralığında oluşmasını beklediğimiz 2024 sonu TÜFE rakamına karşı liradaki zayıflama daha düşük seviyelerde gerçekleşebilir. Burada kritik aşamalardan birisi de devam eden KKM’den çıkış süreci, devreye alınması muhtemel ek önlemler ve döviz bulunduran mudilerin tercihi olacak. BDDK’nın açıkladığı rakamlardan yaptığımız hesaplamalarımız, 25 Ağustos haftasından bu yana KKM’deki azalışın -781 milyar lira olduğunu gösteriyor.

Elbette ilerleyen aşamalarda sürecin başlangıcı ivmesinde azalış görme ihtimalimiz düşük olsa son dönemdeki portföy girişlerinin yıl içerisinde hızlandığı senaryoda TCMB 2000’li yıllardaki deneyimlerinin aksine daha kontrollü bir şekilde rezerv birikimini gündemine alabilir ve fon akımını ikna oldukları pozisyonda lokaller de ters dolarizasyon şeklinde değerlendirebilir.

Kuşkusuz tüm bu yaptığımız değerlendirmeler ihtimal seçeneklerinden oluşuyor ve farklı birçok başlığın dönemsel etkileri fiyatlamalara yön verebiliyor. Ancak, seçimler sonrasındaki genel koşulların, son yıllardaki zayıf ve tercih dışı görülen Türk varlıkları algısının terse dönmeye başladığı ve

bunun da risk primindeki azalış ve ülke sermaye piyasalarına yönelik kaleme alınan yabancı kurum raporlarındaki trafik artışı ile teyit edilebileceğini düşünüyoruz.

 

Deniz Yatırım 2024 Strateji Raporundan alıntıdır

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler