Sosyal Medya

Genel

Çetin Ünsalan: Almanlar bizi kıskanıyor mu?

Türkiye, çalışanını feda ederek, işverenine hem çalışan üzerinden para isteyip, hem de ağır vergiler uygulayıp acımayarak üretim ekonomisini feda ediyor.

Çetin Ünsalan:  Almanlar bizi kıskanıyor mu?

Uzun beklentilerin ardından 2024 asgari ücret tutarı belirlendi. Net 17 bin TL. Bunun da cebe girdiği gün açlık sınırının altında kalacağından sanırım hiç birimizin şüphesi yok. Avrupa klasmanında iş yaptığını iddia eden bir ülke için bunun kıyaslamasını başka türlü yapalım.

Avrupa’nın en önemli ekonomisi kimdir? Almanya… O zaman brüt ücretler üzerinden bir asgari ücret hesaplaması yapalım. Orada da tartışma yüksek tempolu yapıldı. İstenen saatlik ücret 14 avro idi, ama 2024 için 12,41 avro olarak belirlendi ve tepkilere yol açtı.

 

Peki Almanlar asgari ücretin de hesaplandığı saatlik ücrete ne kadar zam yaptı? Yüzde 6,8. Almanya’da Aralık’ta açıklanan Kasım 2023 enflasyonu ne? Yüzde 3,2. Bizde enflasyon kaç? Yüzde 62. Verilen zam ne? Yüzde 49.

 

Yani daha baştan enflasyona yenik düşürülmüş bir çalışan grubu yaratmışız. İşverene maliyeti ne? 23 bin 500 TL. Brüt maaş kaç? 20 bin TL. Brüt maaş vermeyerek, yani vergisini kendisinin ödemesini istemeyerek, cebinden 3 bin TL daha almışız.

 

Çünkü bu yaşam koşullarında geliri giderini karşılayamayacağı için vergiye söz konusu bir durum olmayacaktır. Oradan da vurmuşuz ve verirken kesiyor ve işverene yüklüyoruz. Karşılığında da 700 TL destek veriyoruz.

 

Aylık asgari ücret Almanya’da ne kadar? Almanya Çalışma Bakanlığı’nın hesaplarına göre 12,41 saatlik ücret esas alındığında 2 bin 69 avro. Üstelik haftada 38,5 saat çalışarak. Bizde haftalık çalışma saati resmi açıklamaya göre 45 saat ve elbette buna da uyulmuyor.

 

Ayrıca 2022 verilerine göre Almanya’da asgari ücret bin 584 avro iken, ortalama ücret 4 bin 21 avroydu. Varın mukayesesini siz yapın. Bizde çalışanların yüzde 50’si asgari ücretle çalışırken, Avrupa ortalaması çalışanların yüzde 4’ü. İkinci bir darbe de buradan yedik.

Dönelim satın alma gücüne bakalım. Bir fast food zincirinde duble olarak nitelendirilen bir menü Almanya’da 8,39 avro; bizde 240 TL. Alman asgari ücretlisi bir saat çalışarak bu ürünü satın alıyor ve üzerine de kendisine 4 avro para üstü veriliyor. Türkiye’de brüt 111 TL, ama vergiyi cebinden çaldığımız için 94 TL alıyor. 2,5 saat çalışıp aynı ürünü yediğinde, üzerine de para üstü alamıyor.

 

Günün sonunda çok ciddi bir satın alma gücü erimesi yaşıyor; ama çalıştığı noktada yaptığı üretimle, Alman ürünleriyle rekabet etmesi isteniyor. Garip bir çelişki değil mi? Ayrıca asgari ücretin Almanya’da ortalama ücret olmadığını, alt sınır olduğunu tekrar hatırlatırım.

 

Peki şartlarımızı eşitlesek ve aynı satın alma gücüne getirsek, Türkiye’deki asgari ücret kaç TL oluyor biliyor musunuz? Uğraşmayın ben hesapladım. 73 bin TL? Sanıyorum bu hesap gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

 

Türkiye, çalışanını feda ederek, işverenine hem çalışan üzerinden para isteyip, hem de ağır vergiler uygulayıp acımayarak üretim ekonomisini feda ediyor. Gerçek ve konuşulması gereken budur.

 

Geriye 17 bin TL rakamı net cebine konulup, bu şartlarda vergi ödememesi gerekirken 3 bin TL’si cebinden çalınıp, o fatura işverenine yüklenip, açlık sınırında yaşayan insanlar oluşturuyoruz.

 

Ve gerçekten bu fotoğraftan mutlu, zengin ve güçlü bir ülke ve verimli bir çalışma yaşamı mı çıkacağını umuyorsunuz? Daha çok beklersiniz.

 

[email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler