Sosyal Medya

Genel

ANALİZ: Batı basını depremin faturasını Erdoğan’a kesti

Tarihi afetin 5ci gününde, daha önce burnundan kıl aldırmayan Erdoğan söylemini yumuşatarak bazı hatalar yapıldığını itiraf yönüne gitti. Ancak, bakanlar…

ANALİZ: Batı basını depremin faturasını Erdoğan’a kesti

Tarihi afetin 5ci gününde, daha önce burnundan kıl aldırmayan Erdoğan söylemini yumuşatarak bazı hatalar yapıldığını itiraf yönüne gitti. Ancak, bakanlar ve AKP’ye bağlı yerel yöneticilerin tafrası ve sorumluluklarını inkarı bitmiş değil. Erdoğan, önümüzdeki aylarda olağanüstü bir çaba göstererek aleyhinde yükselen öfke dalgasını bastırabilir, fakat Batı basını halihazırda depremin faturasını ona çıkarmış durumda.  20 yıldır Erdoğan’ı “dahi bir stratejist  ve seçim kazanma virtiözü” sözleriyle övmekten nefesi kuruyan medya kanaat önderlerinin fikir değişikliği, Erdoğan’ın emekli edilmesinin yaklaştığının işareti olabilir.

Batı basınında depremde Erdoğan’ın sorumluluğunun altını çizen o kadar çok haber yayınlanıyor ki, hepsini siteye koyamadık.

Sabah, The Guardian’ın “Erdoğan’ın depreme müdahalede devletin yetersiz kaldığını kabul etmemesi, öfkeyi dindirmeye yetmiyor” başlıklı haberinin çevirisini sitemize koyduk.

Financial Times’ta eski Türkiye muhabiri Laura Pitel imzalı “Where’s the aid?’ Families left to bury own dead as Turkey struggles to cope” başlıklı haberi de linkte bulabilirsiniz.

Biz analizi kaleme alırken, Bloomberg “Turkish Anger Turns to Erdogan Over Quake Delays, Weak Buildings” (Yardımların gecikmesi ve depreme dayanıksız binalar öfke oklarını Erdoğan’a yöneltti) başlıklı ikinci bir eleştiri bombası fırlattı.

Bu analizde  Bloomberg haber sitesi yazarı Bobby Ghoosh ve LeMonde gazetelerinin deprem yorumunu aktarıyoruz:

 

Bloomberg: Bobby Goosh, “Erdoğan depremle mücadele” çabasının altını oydu

Japan Times gazetesinin Bloomberg’den derlediği haberde deprem bölgesine STK’ların yaptığı yardımlara dikkat çekildi. Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sivil toplumu eritmeye çalıştığı dönemde deprem felaketinin geldiğine dikkat çekildi. Haberi yazan Bloomberg muhabiri Boby Gosh, iktidarın cemaat temelli STK’lara izin verdiğini ancak bu durumun yapılan yardımların şeffaflığını tartışmaya açtığını belirtti.

 

Erdoğan’ın deprem bölgesi için yurt içinden ve yabancı STK’lardan alabileceği tüm yardıma ihtiyacı olduğunun vurgulandığı haberde, iktidarın kendisine muhalif olan STK’ların kapatılması için yasalar çıkarıldığının altı çizildi.

 

ERDOĞAN’IN O SÖZÜNE DİKKAT ÇEKTİ

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deprem felaketi ile ilgili açıklama yaptığı sırada söylediği “Bugün onlarla tartışma günü değil ama günü geldiğinde, tuttuğumuz defteri açacağız” sözüne  söz konusu haberde ayrı bir parantez açıldı. İktidarın deprem sonrası izlediği adımların seçimler öncesinde Erdoğan’a yönelik tepkileri artıracağının vurgulandığın haberde Erdoğan’ın deprem bölgesi için alınan önlemleri açıklarken manidar bir şekilde muhalifleri tehdit ettiğinin altı çizildi.

 

Bloomberg muhabiri Boby Gosh, daha önce Hindistan ve Haiti’deki deprem felaketlerini de yerinde takip ettiğini belirterek, deprem bölgesinde çalışan STK’lar için “Önümüzdeki günlerde, şüphesiz Gujarat ve Haiti’de gördüğüm olağanüstü enerji ve dayanıklılığı gösterecekler. Ancak nefes almak için durduklarında,  Erdoğan’ın başkanlık paranoyası ellerini zayıflatmasaydı daha ne kadar yardım sağlayabileceklerini  ve daha kaç hayatı kurtarabileceklerini -merak edebilirler” ifadelerini kullandı.

 

Dünyaca ünlü gazeteden çok konuşulacak ‘Erdoğan’ analizi

Fransızca ünlü gazete Le Monde depremle ilgili analizlerde bulundu. “Türkiye’de deprem: Cumhurbaşkanı Erdoğan kendini savunmak zorunda kaldı” başlıklı analizde Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası etkilenen illerde kurtarma faaliyetlerindeki eksiklikler ve hükümetin adımlarına ilişkin eleştiriler değerlendirildi.

 

“DEVLET BABA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çarşamba günü Kahramanmaraş’a gittiği aktarılan analizde, “Devlet Başkanı, burada kendini, depremzedelerle ilgilenilmesini sağlayacak tek kişi olan, ‘Devlet Baba’ olarak sundu” denildi.

 

ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINI AKTARDI

Analizde, Erdoğan’ın deprem bölgesinden yaptığı ilk açıklamada, “Sadece cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız” dediği hatırlatıldı.

Erdoğan’ın, “Şu an itibarıyla Hatay’ımızda asker, jandarma, polis toplamda 21 bin 200 personel görev ifa ediyor. Bazı haysiyetsiz, namussuz kişiler kampanya yaparak, ‘Hatay’da asker, jandarma, polis göremedik’ gibi yalan yanlış iftiralar atıyor. Bizim askerimiz, jandarmamız, polisimiz şereflidir. Bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız” dediği hatırlatılan analizde, şöyle devam edildi:

“Türkiye Cumhurbaşkanı’na has bir üslupla eleştiriye yönelik tehditlerle noktalanan bu rahatlatma girişimi, 1999 İzmit depreminden bu yana benzeri görülmemiş ölçekteki bu insani felaketin yönetiminde özellikle zor ve gergin bir döneme denk geliyor.”

 

“ERDOĞAN YETERSİZLİĞİN SORUMLUSU OLMAKLA SUÇLANDI”

Deprem bölgesine müdahale ve yardımda eksikliklerin, koordinasyonsuzluğun vurgulandığını aktaran analizde, sosyal medyada eleştirilerin yükseldiği belirtilerek, şöyle denildi:

“Enkaz altında hayatta kalanlar, soğukta, susuz ve elektriksiz ‘terk edildiklerini’ söyleyerek yetkililerin eylemsizliğine kızdılar. Birkaç gün önce nadir bir şekilde Erdoğan’ın adı da açık bir şekilde verildi ve bu yetersizliğin sorumlusu olmakla suçlandı.”

 

“ERDOĞAN KARŞI HAMLE YAPTI”

Sosyal medyada yardım çağrıları sürerken eleştirilerin de arttığı noktada Twitter’a yönelik erişim kısıtlamasının hatırlatıldığı analizde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede kamuoyu kendisine karşı dönmeye hazırlanırken karşı hamle yaptı” ifadesine yer verildi.

 

FELAKET TÜM KARTLARI YENİDEN DAĞITTI

Depremin Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine 3 ay kala meydana geldiği hatırlatılan analizde, muhalefet partilerinin 9 aydır bir aday belirleme konusunda görüşmeler yaptığı, ancak görüşmelerin henüz sonuçsuz olduğu belirtildi.

 

 

“Pazartesi meydana gelen felaket, tüm kartları yeniden dağıttı” denilen analizde, şunlar kaydedildi:

“1999 yılında depremin yönetimi pahalıya mal olmuştu. Ardından Ecevit hükûmeti, birkaç ay önce Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan AKP’nin kazandığı 2002 milletvekili seçimlerini kaybetti. Yaklaşan seçimler, büyük olasılıkla, depremin yıkıntıları tarafından belirlenecek.”

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler