Merkez Bankası Başkanı’ndan önemli açıklamalar! “TL’ye geçiş zamanı geldi”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Toplantısı’na katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, konuşmasında ülke ekonomisinin ana aktörü olan reel sektör temsilcileriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.

Öne çıkan ifadeleri arasında, “Finansal istikrarın sağlanmasının nihai sonucu oynaklığı düşük, sürdürülebilir bir büyüme olmalıdır” diyerek ekonominin istikrarı ve büyüme arasındaki bağlantıya vurgu yaptı.

Erkan, enflasyonla mücadelenin önemini vurgulayarak, “Enflasyonla mücadelenin temel şartı kararlılıktır. Dezenflasyon önceliği son derece kritiktir. Sürdürülebilir büyüme için düşük enflasyon istikrarının önemini vurgulamak isterim” dedi.

Ayrıca, enflasyon beklentilerinde olumlu işaretler görüldüğünü belirterek, “Fiyatlama davranışlarında olumlu gelişmeler yaşanıyor. Büyükşehirlerdeki kiralarda yavaşlama eğilimi gözlemliyoruz. Enflasyonun ana eğiliminde gerileme başladı. Kasım ayı öncü göstergeleri enflasyondaki düşüş trendini gösteriyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Erkan, enflasyonun tepe noktasına ulaştıktan sonra 2024 yılının ikinci yarısında gerileyeceğini öngörürken, döviz kuru istikrarının aylık enflasyon üzerindeki etkisinin maliyetlerde öngörülebilir bir artışa neden olacağını ifade etti.

Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde yeniden fiyat indirimleri gözlemlediklerini dile getiren Erkan, “Emlak fiyatlarındaki artışın enflasyonun gerisinde kalmaya başlaması ve döviz kuruyla birlikte enflasyon beklentilerinin daha da iyileşmesine katkı sağlayacağını gözlemliyoruz” dedi.

Başkan, farklı sektörlerdeki enflasyonun yavaşlayarak yılın ikinci çeyreğinde genel olarak üretici ve tüketici fiyatlarında hissedileceğini öngördüklerini belirtti.

Erkan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Reeskont kredilerinin yüzde 75’inden fazlasını firmalara ilave teminat maliyeti oluşturmadan vermeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda önemli adımlar attık. Eximbank’ın sermayesini güçlendirme ve teminat çeşitliliğini artırma konusunda ilgili taraflarla çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca ticari bankaların reeskont kredilerindeki rolünü artırmaya odaklanıyoruz.

Bununla birlikte, yatırım taahhütlü avans kredisi çerçevesini yeniden yapılandırarak 3 yıl boyunca toplam 300 milyar Türk lirası limit tahsis ettik. Yatırımların sürecini ilgili kurumlarla stratejik bir çerçevede yönetiyoruz. Yenilenmiş YTAK programıyla cari dengeye katkı sağlayacak ve döviz kuru ile fiyat istikrarına dolaylı etkileri olacak alanlarda üretim kapasitesini artırmayı hedefliyoruz.

Türk lirasına geçiş zamanının geldiğine inanıyoruz. Bu dönüşümü mevduat gelişmelerinde net bir şekilde görüyoruz. Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmış durumda. Son 12 haftada Türk lirası mevduatı 1,7 trilyon Türk lirası artarken, kur korumalı mevduat 601 milyar Türk lirası ve döviz mevduatı da yaklaşık 3 milyar ABD doları azalmıştır.”

Enflasyon patikasına dair “algı, kabul ve itibar” üçlüsünün, enflasyonun bu patikaya oturabilmesi için çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu ifade eden Erkan, “Biz üzerimize düşeni yaptığımız ve yaptıklarımız üzerinden bizi değerlendirip bu patikaya olan inancınızı pekiştirirseniz, enflasyonu bu patika üzerinde oturtup dezenflasyonu minimum maliyetle gerçekleştirmemiz mümkün olabilecektir. Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple “algı, kabul, itibar” üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız” ifadelerini kullandı.