Sosyal Medya

Borsa

Borsa 4 binin altını görebilir… Seçimden sonra Borsa İstanbul’u neler bekliyor?

Seçimden sonra Borsa İstanbul’u neler bekliyor?     Endeks çakılacak mı yoksa eski güzel günlerine geri dönecek mi? Döviz kurundaki…

Borsa 4 binin altını görebilir… Seçimden sonra Borsa İstanbul’u neler bekliyor?

Seçimden sonra Borsa İstanbul’u neler bekliyor?

 

 

Endeks çakılacak mı yoksa eski güzel günlerine geri dönecek mi? Döviz kurundaki baskı daha ne kadar devam edecek? Yatırımcı bu kritik günlerde nasıl yatırım yapmalı? Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İİBF Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kaderli, tüm bu soruların cevabını Ekonomi Borsa Gazetesine anlattı…

 

Yusuf Kaderli, Borsa İstanbul’un kaderi hakkında şunları söyledi;

 

“İlk tur sonuçlarının ardından, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili belirsizliklerin büyük ölçüde ortadan kalktığını düşünüyorum. Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Oğan’ın da desteğini alarak ikinci turda kazanacak gibi duruyor. Senaryolar daha çok, Cumhur İttifakı’nın yeniden iktidara geldiğinde uygulayacağı ekonomi politikaları ve kurmay ekibinin kimlerden oluşacağı konularına yoğunlaşıyor. Piyasaların vereceği tepki de daha çok bu konunun etrafında şekillenecek.

Dümende geçen 20 yılın ardından, reform beklentileri düşük. Şayet hükümet, mevcut ekonomi politikalarıyla ilgili ısrarını sürdürürse, özellikle borsanın aşağılara doğru gidecek yolu var. Son bir iki gündür borsada yaşananlara bakarak da teknik açıdan 4.000 puana doğru bir hareketin çok olası olduğunu söyleyebilirim.

Şu anda borsanın tutunduğu en önemli teknik gösterge 4.300- 4.200 bandındaki 200 günlük hareketli ortalama. Şayet 4.300 seviyesi seçimden önce fiyatlanır ve hareketli ortalamanın altında kapanışlar gelmeye başlarsa, artan bu baskıyla endeksin 4.000 puanın altına gerilediğini görebiliriz.

 

 

Yine de Erdoğan’ın sezgilere aykırı bir şekilde kendini konumlandırmayı başardığı zamanlar oldu. Ve her şeye rağmen ekonomi politikalarının değişimi, bir ralli başlangıcından ziyade bir toparlanma olarak yorumlanabilir.

Ancak hala bu yönde bir işaret yok. Hatta aksine, geçtiğimiz günlerde bankalara yapılan müdahaleyle hareket alanlarının daraltılması, mali tablolar tarafında problemli ve istenmeyen sonuçlara kapı açacak gibi duruyor. Zaten bu müdahaleler başladığından beri banka hisseleri sert hareketlerle geri geliyor. Bu durum endeksi de aşağıya doğru zorluyor.”

 

Kaderli, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması takdirde ise şunların olacağını öngördü;

 

Yatırımcı birinci tur öncesi, Millet İttifakı’nın seçimi kazanacağı senaryolarını fiyatladı ve borsa nerdeyse tavan yaptı diyebiliriz. Bu, Kılıçdaroğlu’na dair bir provaydı. Fakat bu senaryolarda Millet İttifakı’nın mecliste çoğunluğu elde edeceğine dair bir beklenti de hakimdi. Şayet Millet İttifakı mecliste çoğunluğa ulaşabilseydi, borsa dört aydan fazla süren alçalan trendini kırabilir, hızlı bir yükseliş için zemin bulabilirdi. Artık böyle bir ihtimal yok. 28 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi cidden büyük bir sürpriz olur. Böyle bir sonuç karşısında piyasalarda yine olumlu bir hava eseceğini düşünüyorum. Ancak cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğunun farklı taraflarda olduğu bir denklemin yeni sorunları da gündeme taşıyabileceği fikrindeyim.

 

Yusuf Kaderli’nin endeks için yıl sonu beklentisi ise şöyle;

 

“Geçmişte Naci Ağbal göreve başladığında, etkili bir retorikle tesis edilen güven ortamının ve bunun hızlı sonuçlarının hem dolar hem de borsaya nasıl yansıdığını izledik. Dolayısıyla gerçekten güçlü bir değişim mesajı verilir, iyi bir kadro ile söylemin arkasında durulabilirse, borsa için iyimser yıl sonu tahminleri elbette mümkün.

Aksi olmadıkça, zaman zaman yükselişlere sahne olsa bile borsaya alçalan trendin hakim olacağını tahmin ediyorum. En kötü senaryom, 3.700-3.800’lerin test edildiği, hatta yılı negatif kapatmamızla sonuçlanan bir dizi kurguya dayanıyor. 1986’dan beri iki yıl üst üste eksi görmedik, dört yıldır da eksi görmüyoruz. Bu dört yıllık pozitif kapanışın ardından, ilk kez 2023’ü yıllık bazda negatif kapatma riskinin belirdiğini söyleyebilirim.”

 

 

Mutlaka portföylerde bir miktar mali tablosu kuvvetli hisse senedi olmalı, şayet mevcut portföylerinde hisse senedi ağırlığı fazla ise önümüzü görene kadar biraz azaltılmalı. Piyasalara belirsizlik hakim ve bu bizi 4.000’nin altına götürebilir. Bu yüzden portföyünde yüzde 60-70- 80 oranında hisse senedi olanlar bir miktar azaltabilirler.

 

FED’in bir süre sonra faiz indirimlerini de gündeme getirebileceğini tahmin ediyoruz. Bu, 2 bin doların üstünü test etmeye çalışan Ons altını destekleyecektir. Döviz kurundaki yükseliş beklentisini de hesaba katarak, gram altın tarafında da hareket gözlemleyebiliriz. Bu nedenle portföylerde altına yer açılmalı.

Döviz yerine Kur Korumalı Mevduat önereceğim. Çünkü orada bir opsiyon söz konusu. Beklentinin aksine kur baskısının devam edebileceği yönündeki senaryolar ağırlık kazanırsa, hatırı sayılır bir faiz oranını kaçırmamış olurlar. Toplayalım, yüzde 33 hisse senedi (ucuz olanlar), yüzde 33 altın ve yüzde 33’de Kur Korumalı Mevduat öneriyorum.

 

 

 

ekonomim.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler