Sosyal Medya

Ekonomi

Ucuz petrolü halka pahalıya satmanın yolları!

Duvar Gazetesi yazarlarından Önder Algedik’in bugünkü yazısına göre Türkiye daha çok indirimli Rus petrolü alıp halkına daha pahalı olan İtalya…

Ucuz petrolü halka pahalıya satmanın yolları!

Duvar Gazetesi yazarlarından Önder Algedik’in bugünkü yazısına göre Türkiye daha çok indirimli Rus petrolü alıp halkına daha pahalı olan İtalya fiyatından akaryakıt satmış. Böylece Türkiye bir taraftan halkına pahalı akaryakıt satarken, diğer taraftan Rusya’nın savaş finansmanını sağlayıp kârına da ortak olmuş.

Algedik’in yazısından alıntılıyoruz:

Bu ilk bilgi çokça soru işareti doğuracaktır. Dr. Yörük Işık’ın anlattıklarından yola çıkarak araştırdığınızda örneğin Ural petrollerinin geçmişte brent petrolüne yakın fiyata sahip olduğunu, Rusya’nın savaş çıkarması ve ardından gelen ekonomik yaptırımlar ile şimdilerde 35 dolar daha ucuz olduğunu görebiliyorsunuz. Aynı durum Rusya’nın uzak doğu petrolü olan Sokol ve Espo petrolü içinde geçerli.

Çok açık ki Rusya ekonomik yaptırımlara karşı ucuz petrol silahını çekmiş ve fosil yakıt gelirlerinde artışın yolunu bulmuştu. Öyle ki Biden yönetimi ülkeleri uyarma yoluna gidiyordu.

Ama bu Türkiye’ye dair tam olarak bir açıklama değildi. O açıklama geçen hafta manşetten girdi ama kimsenin derdi olmadı.

YOKSUL HALKA ZENGİN AVRUPA FİYATI 

İkinci gelişme ise Dünya gazetesinden geldi. Gazetede perşembe günü “Petrol Rusya’dan, Benzin ve Mazot Fiyatı İtalya’dan” manşeti ile çıktı. Mehmet Kara imzalı bu haberi okumak isterseniz linki de burada var.

Bu ne demek? Türkiye Rusya’dan 70-75 dolar ucuz petrol alırken halka “dolar arttı” diyor ve yanına “piyasalarda da petrol fiyatları arttı” diyerek bizim akaryakıt fiyatlarını İtalya piyasasına eşitliyor.  Yani Rusya’dan iki liraya aldığı malı İtalya’da 3 lira diyerek vergileri de ekleyerek bize satıyor.

Türkiye’nin her üç litre akaryakıtın biri Rusya’dan geliyor. Bu durumda diğer ikisini piyasa fiyatından alırsa, yani 3 birimden, toplamda 9 birim yerine 8 birim maliyeti olacak. Bu bir birim fiyatlara yansımadığı gibi üzerine vergiler de binince üstümüzden yapılan kârın kaç birim olduğunu tahmin edin.

RUS PETROLÜ ÇOK TATLI!! 

Şimdi üçüncü habere gelelim… Japon Nikei Asia’nın haberine göre Türkiye’nin Rusya’dan petrol ithalatı yüzde 54 artmış. Yani ucuz petrol tatlı gelmiş, Türkiye daha çok indirimli Rus petrolü alıp halkına daha pahalı olan İtalya fiyatından akaryakıt satmış. Dünyada konuşulan bu duruma inanmıyorsanız bağlantısını iletiyorum.

Böylece Türkiye bir taraftan halkına pahalı akaryakıt satarken, diğer taraftan Rusya’nın savaş finansmanını sağlayıp kârına da ortak olmuş. Bu durum sadece petrol ile sınırlı değil. Ukrayna savaşının ilk 100 gününde Rusya’dan en fazla fosil yakıt ithal eden beşinci ülke olmuşuz. Çin, Almanya, İtalya, Hollanda’dan sonra Hindistan, Japonya gibi ülkelerin çok önünde yer almışız. Bu 100 günde cebimizden ithalat için çıkan ve Rusya’nın cebine giren paranın 7 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Sadece bu 100 günde İzmir’e gelen petrol yüklü 16 petrol tankeri, İzmit körfezine gelen petrol ürünleri yüklü 12 tankeri, İskenderun körfezine gelen 20 kömür yüklü gemi ile ilk ona giren limanlarımız olmuş.

Bunlardan kimse bahsetmiyor. Bu bilgiler ne kadar doğru, bunları pek bilemiyoruz. Yörük Işık boğazı izlerken bunları gözlemlemese, Dünya gazetesi manşetine taşımasa, Nikei Asia detay vermese nasıl soyulduğumuzu bilemeyeceğiz.

Çok acayip bir resim değil mi bu? Geçen yıl pandemi sonrası fırsatçılığı ile artan talepten çıkar sağlayan özel sektöre değinmiştik. Ama şimdi Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ile çıkan enerji resminden fırsat sağlayan bir devletimiz var ve burada bize düşen daha pahalı enerji oldu. Onlara düşen ise ekonomik yaptırımlar sayesinde daha ucuz Rus petrolü.

Ortaya çıkan bu resim çok tanıdık gelmedi mi? Bugün bir varil benzin, benzin istasyonunda yaklaşık 230 dolar. Yani dünya piyasasında bir varil petrol 115 dolar iken biz rafineri işlemleri, taşıma ve kar derken üstüne bir 115 dolar daha koyup 230 dolar civarında alıyoruz benzini. Rusya’dan 75 dolara alındığında ise aradaki fark 115 dolar değil, fazladan 40 doları da eklediğinizde 155 dolar yapıyor.

Keşke bu hesabı Dünya gazetesi veya Nikei Asia üstünden değil de resmî belgeler üstünden yapabilsek ama o başka bir rejim tabii ki. Şimdilik buna şapka çıkartıyoruz!

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler