FED’den gelen şahin açıklamalar piyasaların keyfini kaçırdı!

Üzerinden tam bir hafta geçti. Her gün neredeyse, ABD beklentileri karşılayamayan enflasyon verisi ardından kötümser görünümden kurtularak olumlu bir seyir izleyen küresel mali piyasaları usanmadan yazdık. Lâkin, dün St. Louis FED Başkanı Bullard, piyasaların ivme kaybetmekte olan olumlu havasının iyice azalmasına neden oldu. Bullard, güvercin politika varsayımları bile daha fazla faiz artışı gerektirdiğini söyledi.

Bullard, enflasyonu düşürmek için (güvercin senaryoda bile) FED’in hedef politikasının “yeterince kısıtlayıcı” olması adına mevcut %4,00’ün biraz altındaki seviyesinden en az %5,00 ile %5,25 aralığına yükselmesi gerektiğini, daha katı varsayımlarda ise faizin %7’nin üzerine çıkmasını tavsiye edeceğini söyledi.

Geçen hafta piyasaların seyrini değiştiren enflasyon verisi arından doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil faizlerinin süratle yarım puandan fazla aşağıya gelmesi, FED’in enflasyonla mücadelesinin sekteye uğramaması adına politika yapıcıların şahin söylemlerini korumaya devam ettiklerini görüyoruz. Teorik bir bilgi olsa da, merkez bankaları kısa vadeli faiz oranlarını ve politika araçlarına başvurarak uzun vadeli faiz oranlarını yönlendirmeye çalışır. 10 yıllık gösterge getirinin hızla %3,7 seviyesine gerilemesi, FED cephesinde endişe yaratmış olmalı ki, FED’in en şahin isimlerinden Bullard faiz oranlarının seyri ile ilgili yorum yapmak durumunda kaldı.

FED’in yakından takip ettiği perakende satışlar verisinin bir önceki gün kuvvetli gelmesi sonrası Bullard’ın dünkü açıklamalarını da yan yana koyunca, henüz FED’in faiz artırımları ile işinin bitmediğini anlıyoruz. Bu minvalde, kısa vadede faiz artırımlarının devam edeceğine yönelik inancımızı korusak da, artırım hızında frene basacaklarını düşünmeye devam ediyoruz. Son 2 günde yaşanan gelişmeler ardından piyasalarda var olan iyimser hava bir nebze de olsun dağılırken, bizler en kötünün geride kaldığı yönündeki görüşümüzü korumaya devam ediyoruz.

Her ne kadar FED enflasyonla mücadele azmini yüksek tutmak ve kaybettiği kredibilitesini tekrar tesis etmek adına oyunu sert oynamaya çalışsa da, Aralık ayında 50 baz puanlık faiz artışı ile vites küçülteceğine hâlen daha yüksek ihtimal tanıyoruz. Piyasalar cephesinde ise, daha uzun bir sıkılaştırma dönemi ve daha yüksek bir politika faizi zirvesinin mevcut görünüm için en büyük riskler olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Teknoloji şirketlerinde (Twitter, Meta, Amazon…) işten çıkarma furyasının devam etmesine rağmen istihdam piyasasının hâlen daha güçlü olması da FED’i cesaretlendidiğinin altını çizmek gerekiyor.

Günün kalabalığından kurtulduğumuzda, seneye gerek baz etkisi, gerekse de düşük seyredecek büyüme nedeniyle gerileyecek olan enflasyonun faiz oranlarını aşağı yönlü itme potansiyeli taşıdığını göz ardı etmeyelim. Kısa bir süre daha gel gitler yaşayacağız sonrasında ise yukarıda da değindiğimiz üzere en kötünün geride kaldığı görüşünün ağır basmasını bekliyoruz.

Türkiye cephesinde de dün hisse senedi piyasasında âdeta gözyaşı vardı. Şirket değerlemelerinin oldukça pahalı olduğunu her gün bültenimizde ele aldık. KKM treninin yavaşlaması ile borsaya yeni paranın da girdiğini görsek de, bazı tahtalarda yaşanan sürrealist gelişmeleri uzaktan endişe ile takip ederek okurlarımızı dikkatli olmaya davet ettik. Mesela, haftalardır kesintisiz yükselen Sasa Polyester hisseleri dün günü %10 düşüşle tamamlarken, ana endeks günü %3,5 aşağıda tamamladı. Bankacılık hisselerinde düşüş daha da sert bir hâl alırken, XBANK endeksinde düşüş %6,5 seviyesinde gerçekleşti. Sasa cephesinde dün yaşanan taban acaba düzeltme mi yoksa düşüş başladı mı sorusunun cevabını 161 seviyesinde bulunan önemli teknik seviye ile yakında öğreneceğiz. Haftalık kapanışın 161 seviyesinin altında olması, düşüşün ivme kazanmasına neden olabileceğini not etmek gerekiyor.

Yeri gelmişken, kıymetli teknik analiz hocam Ali Perşembe hocamında kulaklarını çınlatmak isterim. Eğitimlerde değişmeyen “A“kuralının altını kalın kalın çizmişti. Müsadenizle ben de kısaca değinmiş olayım. Artmış hacim, Aşırı dik, Aşırı iyimser (medya), Anneannem bile ‘alalım’ diyor, Asabiyet… Ne zaman ki herhangi bir varlık sınıfında bu tip bir ruh hâli yaşanıyor, Ali hocam “bilin ki trendin sonuna geldik!” derdi. Sasa’nın mutlaka bir hikâyesi vardır. Lâkin, yukarıda da değindiğim üzere, iz süren stop ile ilerlemekte ve 161 seviyesine azami dikkat etmekte fayda görüyoruz.

Dün Sterlin için de oldukça hareketli bir gündü. İngiltere Maliye Bakanı Hunt, yeni hükümet bütçesini açıkladığı konuşmasında, ülke ekonomisinin önümüzdeki yıl daralmasının beklendiğini açıkladı. Yeni bütçede İngiltere Başbakanı Sunak ile Hunt, ülke ekonomisine dair karamsar görünüme rağmen kamu maliyesini desteklemek için vergileri artırarak harcamalarda kesintiye gidecek. Sterlin dün açıklamalar öncesinde 1,1960 seviyesinden hızla 1,1760 seviyesine kadar geri çekilmesi ardından yeni günden yeniden 1,19’lu seviyelere yükseldi. Önde gelen uluslararası bankaların 2023 yılsonu tahminini 1,25 seviyesine yükselttiğini not edelim.

İngiltere’nin aksine EURUSD paritesi küresel risk iştahına paralel göreceli olarak 1,0360 seviyesindeki teknik bölgenin etrafında sıkışık bir seyir izlerken, USDTRY kurunun 18,62 seviyesinin kıyısında işlem gördüğü günde, EURTRY kuru dün günü yeni bir zirveye imza atamadan 19,30 seviyelerinde dinlenerek tamamladı. EURTRY kurunda son haftalarda olduğu üzere riski hâlen daha yukarı yönlü görüyoruz.

TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerinde ise bu hafta önemli sayılabilecek gelişmelere oldu. TCMB brüt döviz ve altın rezervleri parite ve altın fiyatlarının yardımı ile neredeyse son 1 yılın zirvesine yükselirken, parite ve fiyat etkisinden arındırılmış bir şekilde bakılırsa toplam DTH 3,7 milyar dolar azalış kaydetti. Son haftalarda yavaşlama emareleri gösteren KKM’nin büyüme trendi 11 Kasım ile biten haftada neredeyse durma noktasına geldi.  TCMB’nin yüksek faizli ticari kredilere karşı menkul kıymet tesis etme zorunluluğu ardından sert gerileyen ticari kredilerde düşüş eğilimi korunurken, mevduat kredi makasının mevduat lehine daha da açıldığını not etmek gerekiyor! Son haftalarda mütemadiyen yabancı çıkışlarına sahne olan borsa cephesinde ise son 2 haftadır az da olsa yabancı ilgisi görülüyor. Detaylı bilgi için aşağıdaki grafikleri inceleyebilirsiniz.

Kripto para piyasasında FTX depremi ardından artçı sarsıntılar devam ederken Bitcoin’in 19bin dolar seviyesinin altına sarkması ile olumsuz hava korunmaya devam ediyor. Kripto cephesinde düşüş eğilimi sına erdi yorumunda bulunmak için çok erken. Bullard’ın dünkü açıklamaları ardından gökyüzünün kararması ile altının ons fiyatı da 1,760 dolar seviyelerine gerilerken, gram altın hafta başı test ettiği 1,065 TL zirvesinden sınırlı da olsa 1,053 seviyesine doğru geri çekildi. Risk iştahını daha bir yakından takip eden gümüşte ie 22 dolar seviyesi geçilmeden ‘yükseliş’ için henüz erken olduğunu hemen hemen her gün dile getirdik. Dün olumsuz havaya paralel gümüşün de ons fiyatında 21 dolar seviyesine varan bir geri çekilme kaydetti.

Gerek güçlü perakende satışlar gerekse de Bullard’ın şahin açıklamaları ile 2 gündür ABD borsaları geceyi düşüşe tamamlıyor. Risk iştahı dendiğinde akla ilk gelen teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi dün gece kayıplarının büyük bir bölümün kapanışa doğru telafi etse de, geceyi %0,35 oranında düşüşle tamamladı. Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında hava karmaşık. Japonya’da çekirdek tüketici enflasyonu, YEN’de yaşanan zayıflık ve aşırı gevşek para politikasına paralel 40 yılın en yüksek seviyesine yükseldi. Öte yandan, Kuzey Kore’nin Japonya’nın sadece 200 kilometre açıklarına inen ve ABD anakarasına ulaşmak için yeterli menzile sahip olduğundan şüphelenilen bir kıtalararası balistik füze fırlattığını okuyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay bir seyir izlerken, Hang Seng borsası %0,5 yukarıda işlem görüyor.

Mali piyasaların gündeminde bugün içeride piyasa katılımcıları anketi, dışarıda ise İngiltere perakende satışlar verisi takip edilebilir.

iktisatbank.com