Sosyal Medya

Genel

Recep Erçin: Faiz inmiş neyime, ben bakarım vadeye

TCMB faiz indirimi sanayiciye yaramaz

Recep Erçin: Faiz inmiş neyime, ben bakarım vadeye

Sanayiciler Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı sonrası kurun patlamasından endişe ediyor. Faiz kararının tek başına ekonomideki soğumaya çözüm olmayacağını belirten sanayiciler, bankaların kredilerde vadeleri aşağı çektiklerini belirttiler…

 

Merkez Bankası’nın ani faiz indirim kararı tartışma yarattı. Bir kısım sanayici Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kararında da vurgulandığı üzere Kurban Bayramı ile birlikte ekonomide yavaşlama sinyallerinin hissedilmeye başladığını belirtirken, katılmayanlar da oldu. Bununla birlikte üretici kesimler faiz indirim kararının kendilerine düşük faiz olarak dönmeyeceği kanısındalar ve kararı “bankalarının kârını artıracak” şeklinde yorumluyorlar.

 

İstanbul Sanayi Odası’nda (İSO) Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen usta ekonomi yazarı merhum Tevfik Güngör Uras’ın anma etkinliğinde konuştuğumuz sanayiciler Merkez Bankası’nın faiz indirim kararının kendilerine kredi faizleri anlamında bir etkisinin olmasını beklemediklerini ifade ettiler. Merkez Bankası verilerine göre geçen yıl ağustos ayında ticari kredi faizleri yüzde 20-21 bandındaydı. Sonbahardaki faiz indirim süreciyle birlikte faizler önce yüzde 18’e çekildi arından kur atağının gelmesiyle yüzde 26’nın üzerine çıktı. Temmuzda yüzde 31’i de aşan ticari kredi faizleri şu günlerde ise yüzde 27-28 bandında seyrediyor. Yani politika faizi düştü ama nedense ticari kredi faizleri düşmedi.

 

‘BİZ DE DÜŞÜK FAİZDEN YANAYIZ’

Bunun yanında kararın TL’nin döviz karşısında değer kaybı getirmesiyle Kasım 2021’den Ocak 2022’ye kadarki sürece benzer bir kur atağının yaşanmasına dair endişelerini paylaşan sanayicilerin görüşleri özetle şöyle oldu: “Biz sanayici olarak düşük faizden yanayız. Bunu isteriz ama bize yaramıyor ki! Yine bankaların kârını artıracaklar. Piyasada bir yavaşlama var tabi.”

 

Dün yayınlanan yazımız üzerine telefonla görüştüğümüz bir başka sanayici ise şunları söyledi: “Ben çok merak ediyorum. Ekonomi yönetimi piyasayı neden okuyamıyor. Yarın döviz ne kadar olacak veya acaba bugün kredi kullanabilecek miyim, kaçtan kullanacağım, korkusunun yaşandığını görmüyorlar mı? Daha dün bir arkadaş katılım bankasından kredi kullandı. En fazla beş ay vade yapabilirim diyorlar. Ve yüzde 1.1 komisyon istiyorlar. Baktığınızda faizler 30’ların üzerinde.”

 

Anadolu’da üretim yapan bir sanayici de sosyal medya hesabından karar sonrası şunu mesajı yayınladı: “Mesele dolar değil arkadaşlar. Merkez Bankası yetkilileri bugün ülke ekonomisinin tabutuna bir çivi daha çaktılar. Kışa girerken enflasyon tekrar hortlayacak ve geçim sıkıntısı hat safhaya varacak. Tarih huzurunda bu kişiler vicdanlarda yargılanacak.”

 

BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI DİYOR Kİ

Afyonlu bu sanayicinin serzenişi biraz ağır gibi ama pek de haksız sayılmaz. Bakın şimdi yukarıda faiz indirim sürecinde kredi faizlerinin indirimden önceki döneme göre 7 puan yukarıda olduğunu not ettim. İşin bir de kur boyutu var. Dolar kuru o zaman 8 lira civarındayken şimdi 18 lirayı aştı. Sene sonu için 20-22 lira senaryoları yazılmaya başladı. Dünkü yazımızda dikkat çektik. Bankalardaki mevduatların yüzde 58’i dövizde. Önceki hafta TOBB’da konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Türk lirası cinsi kaynağın yüzde 43 oranında olduğuna işaret ederek, “Ancak kredilerin yüzde 60 küsuru Türk lirası cinsinden kullandırılıyor. Burada bir çelişki var, Türk lirası mevduat az ama krediler Türk lirası cinsinden talep ediliyor. Yabancı paraların Türk lirasına çevrilerek kredi kullandırılması maliyet oluşturuyor. Türk lirası ve yabancı para kompozisyonundaki dengenin sağlanması gerek. TL mevduatın artırılması gerek. KKM kısmen bu dengeyi sağlama amacına hizmet etti.” mesajları verdi.

 

İLAVE ADIMLAR BEKLENİYOR

Başkan Çakar haklı. Dünkü yazımızda da belirttik. Ekonomi yazarı Ege Cansen’in deyişiyle ülkede çift kur sistemi var. Faiz indirim süreciyle başlayan kur atağını tutmak için Kur Korumalı Mevduat (KKM) bir çare oldu ama o da esasen dövize endeksli bir mevduat kalemi. Böyle bakınca bankalar bu mekanizmayı yönetmekte zorlanıyorlar. Şimdi döviz fiyatları artarsa, ki ABD doları son günlerde artan jeopolitik riskler yüzünden değerleniyor, bankalar yine keseyi sıkı tutmaya devam edecekler. Bu noktada TL’yi güçlü kılacak olan liralaşma politikasını kuvvetlendirecek ilave adımlar gerekecek. Ankara kaynaklarımızın aktardığına göre eli kulağında. Merkez Bankası ve BDDK makroihtiyati tedbirler çerçevesinde bir takım kararlar açıklayacak.

 

FAİZİ KİMİN İÇİN DÜŞÜRDÜK?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dün Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yönetimi ile dün İstanbul’da bir araya geldi. Görüşmede faiz konusu gündeme geldi mi bilinmez ancak öncesinde konuştuğumuz bir iki ihracatçı önceki gün ilan edilen ihracat desteklerinin döviz bazında bakıldığında yetersiz kaldığı görüşündeler. Son olarak şunu da not edelim. Merkez’in faiz indirim kararı devletin kasasına KKM üzerinden ilave yük bindirecek. İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez’in Twitter’da yaptığı hesaplamaya göre, “bankaların, Kur Korumalı Hesaplara uygulayacağı faiz oranı, TCMB faizi + 3 puan (14 + 3 =) yüzde 17 idi. TCMB faizi yüzde 13’e inince bu da (13 + 3 =) yüzde 16’ya iniyor. Aradaki farkı Hazine bütçeden ödüyor. Yani her faiz indirimi Hazine’ye ek yük getiriyor.” Faiz düşüp kur artınca, her kur artışı da KKM’ye ilave ödeme getirdiği için buradan da bütçeyi vuruyor. Yani Merkez’in bu ne sanayiciye ne Hazine’ye yaramayacak faiz adımının kim ve ne için yapıldığı sorusunu cevapsız kalıyor? Yoksa bu indirim iki çeyrektir düşen yapı ruhsatları ve temmuzda tatil etkisiyle de olsa yavaşlayan konut satışları yüzünden mi?

 

DEİK’TEN RUSYA VE TCMB MESAJI

Öte yandan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergelerin iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmesi hakkında yaptığı değerlendirmede, iktisadi faaliyetlerde bir ivme kaybı görmediklerini söyledi. BloombergHT’ye konuşan Başkan Olpak, savaşın Rusya’da devam eden müteahhitlik işlerine etkisine de değinerek, “Rusya’nın batıyla olan restleşmesinin içerisinde orayla kapılarını kapattığı ölçüde her işini kendi yapamayacağından dolayı, doğru adımlarla biz Rusya’da daha fazla iş alabiliriz.” dedi.

 

 

Yazarın izniyle Aydınlık’tan yeniden yayınlanmıştır

 

FÖŞ-ANALİZ:  Kredi faizleri geriliyor, ivme yavaşlıyor, TCMB daha ne istiyor?

 

Mahfi Eğilmez:  Faiz İndiriminin Sonuçları

 

Doç Dr Evren Bolgün: Kasden Ekonomiyi Öldürmenin Suçu Ne Olabilir?

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler