Sosyal Medya

Ekonomi

Esfender Korkmaz: Enflasyonda dünyadan koptuk

Mart ayında ; -Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 5,46 ve yıllık yüzde  61,14 oranında arttı. -Yurt İçi Üretici Fiyatları…

Esfender Korkmaz: Enflasyonda dünyadan koptuk

Mart ayında ;

-Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 5,46 ve yıllık yüzde  61,14 oranında arttı.

-Yurt İçi Üretici Fiyatları (Yİ-ÜFE) ise aylık 9,19 ve yıllık yüzde 114,97 oranında arttı.

Dünyada, emtia fiyatları ve enerji fiyatları nedeni ile enflasyonda artış var. Ama bu artış birkaç puan seviyesindedir. Ekonomik ve sosyal bunalım yaşayan birkaç ülkeyi çıkarırsak, yüzde 10’un üstünde enflasyon iki ülkede var. Brezilya yüzde 10,54 ve Arjantin yüzde 53,2: Arjantin ekonomik kriz yaşıyor. (Aşağıdaki Tablo)

Bizdeki enflasyonun dünyadan kaynaklandığını söyleyip halka yanlış bilgi verenler, yalancı değil aynı zamanda milleti aptal yerine koymak isteyen ve fakat aslında kendileri aptal insanlardır. Zira dünya enflasyon oranları her gün yayınlanıyor. İnsanlar bakmasa da Medya bu verileri topluma yansıtıyor.

Türkiye’de yüksek enflasyonun bir nedeni de bu şekilde  sürekli siyaha beyaz diyerek algı yaratmak ve yolla toplumu sürekli aldatmak isteyenlerdir. Zira algı yaratmak gerçeklere aleni aykırı ise, güven bunalımı ve panik sorunu ortaya çıkıyor.

Yüksek enflasyonu Dünyada enerji fiyatlarına bağlayanlar da aynı paralelde yanlıştır.

Dünyada petrol ve enerji fiyatları artıyor. Türkiye de petrol ithal eden bir ülkedir. Ama TÜİK’in ”İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, Alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B) ‘‘oranı 51,34’tür.Bu kalemde TÜFE üstünde artış gösteren gıda da var. Elbette enerji fiyatlarındaki artış fiyatlar genel düzeyini etkiler. Ama;

Enerji fiyatları;  maliyetleri ve fiyatları girdi olduğu oranlarda  ve arttığı dönemlerde etkiler. Oysa ki;

Bir; Enflasyon fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen sürekli artıştır.

İki; Çin ve Almanya’da petrol ithal eden ülkelerdir. Ama bu ülkelerde enflasyon oranı düşüktür.

Türkiye’de, yapısal sorunlardan , faktör verimliliğinin düşük olmasından, piyasanın oligopol yapıda olmasından ve siyasi iktidarın popülist politikalarından kaynaklanan  yüzde 10 dolayında bir yapısal enflasyon vardı.  Ama bugünkü yüksek enflasyonun tek müsebbibi, faizleri bahane olarak kullanıp kurları artırmak isteyen ve kur artışlarından milyarlar kazanan bir misyondur.

Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere; Türkiye de son bir yılda, Mayıs 2021 de kur artışı yaşandı. Aralık 2021 de de yüksek kur şoku yaşandı. Kur şokları Yi-ÜFE’yi artırdı. Yİ-ÜFE’de aynı ay ve sonraki aylarda TÜFE’ye yansıdı.

Bundan sonra hem kur artışı ve hem de önceki ve yeni kur artışları maliyetleri artıracak ve bu artışlar TÜFE’ye yansıyacaktır. Dahası zaten hükümet te bir önlem almıyor. Seçimler yakın olduğu için hem kemer sıkma gibi önemler  alamaz ; hemde popülizmden vaz geçemez.

Öte yandan son bir yılda, dolar kurundaki artış yüzde 90,4 olmasına rağmen üretim maliyetlerini gösteren Yİ-ÜFE yüzde 114,97 arttı.

Yİ-ÜFE’nin daha yüksek artmasında, üreticinin depodaki malımı  yerine koyamam endişesi ile maliyet hesabında son kuru kullanması da etkili oldu.

Nerden bakarsak bakalım, enflasyon önümüzde saatli bomba gibi duruyor. Siyasi iktidarı götüreceği kesindir  ve fakat aynı zamanda eğer siyasi iktidar kısa sürede değişmezse, sosyal maliyeti de yüksek olacaktır. 

 

Efsender Korkmaz

yenicaggazetesi.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler