Sosyal Medya

Ekonomi

Ayçiçeği yağı krizi: Neden ithalatçıyız, nasıl ihracatçı olabiliriz?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali tüm dünya ekonomilerini sarsmaya devam ediyor. Özellikle enerji, gıda ve değerli madenlerde hem arz tarafında hem de…

Ayçiçeği yağı krizi: Neden ithalatçıyız, nasıl ihracatçı olabiliriz?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali tüm dünya ekonomilerini sarsmaya devam ediyor. Özellikle enerji, gıda ve değerli madenlerde hem arz tarafında hem de fiyatlama tarafında önemli problemler yaşanıyor.

Hem Rusya hem de Ukrayna ile gıda alanında önemli miktarda ticaret yapan Türkiye de bu krizden etkilenen ülkeler arasında.

Dünyanın en büyük ayçiçeği ithalatçısı konumunda bulunan Türkiye, bu ihtiyacının büyük bölümünü yine dünyanın en büyük ayçiçeği üreticilerinden olan Rusya ve Ukrayna’dan karşılıyordu.

Ancak Rusya Ukrayna işgali sırasında, Türkiye’nin yağ dolu gemilerinin Karadeniz limanlarından çıkmasına izin vermedi. 22 yağ dolu geminin bu şekilde limanlarda beklemesi Türkiye’nin ayçiçeği yağında bir arz sorunu yaşayacağı endişesi yarattı.

Tüketiciler ise savaş nedeniyle uzun süre ayçiçeği yağına erişim sağlayamayacağını düşünerek panik havasıyla marketlere akın etti.

Bakanlık: Yeterli stok var

Tarım ve Orman BakanıVahit Kirişçi Türkiye’nin ayçiçek yağı konusunda yeterli stoğunun bulunduğunu söylese de herkesin bir anda marketlere koşması ile uzun süredir yükseliş eğiliminde olan yağ fiyatları zirve yaptı.

Fiyatlar sürekli artıyor

Geçtiğimiz yıl aynı dönemde ayçiçek yağının litre fiyatı 19 liradan 2021 yılı sonunda 30 lira seviyesine çıkmıştı. İşgalin ardından fiyatlar 40 liranın üzerini gördü.

Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de şu an Türkiye’nin ayçiçeği stoğunun Temmuz ayına kadar yeterli olduğunu söyledi.

DW Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Hububat, Bakliyat Meclisi Üyesi Tevfik Dinçer de şu an yağ tedarikinde bir problem olmadığını, piyasada yeterli miktarda ürün olduğunu, Karadeniz’deki gemilerin gelmesi ile önümüzdeki günlere dair de bir sıkıntının yaşanmayacağını söyledi.

Üreticiye destek çağrısı

Sektör temsilcileri ve üreticilerin ortak olduğu en önemli nokta ise Türkiye’nin ithalat yerine kendi üreticisini sübvanse ederek rekabet gücünü koruması. Üreticiler, ekim yapmaktan vazgeçen çiftçilerin geri dönmesinin çok zor olduğunu belirtirken bu alanda da boş arazilerin büyüklüğüne dikkat çekiyor. Buna göre genç çiftçilerin bu anlamda desteklenmesi hem daha fazla tarım alanının ekilmesini sağlayacak hem de Türkiye’nin belli ürünlerde dışa bağımlılığını azaltacak.

Önümüzdeki yıl çiftçilerin büyük bölümünün ayçiçeği ekmesi ise başka ürünlerin arzında yeni sorunlar doğurabilir. Bu yüzden uzmanlar tarımsal üretimde en az 5 yıllık bir acil üretim planın ortaya koyulması gerektiğini ifade ediyor.

Peki Türkiye, neden böyle bir problem yaşadı?

Önce bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan Tarım Ürünleri Piyasaları-Ayçiçeği başlıklı rapordaki istatistiklere bakalım.

Rapora göre Türkiye ayçiçeği pazarında 37’lik payla lider ithalatçı ülke konumunda. Türkiye’yi yüzde 25’lik payla AB ülkeleri takip ediyor. Diğer ülkelerin payları oldukça az.

İthalatta ağırlık Rusya’da

Türkiye bu ithalatın yüzde 65.5’ini Rusya’dan, yüzde 4.2’sini ise Ukrayna’dan yapıyor. Diğer ülkeler ve payları şöyle: Moldova (yüzde 8.9), Bulgaristan (yüzde 8.2), Romanya (Yüzde 5.5), diğer (yüzde 7.6).

Ayrıca Türkiye kendi ürettiği ve ithal ettiği ayçiçeğinin önemli miktarını da Cezayir ve Irak gibi ülkelere ihraç ediyor.

Türkiye’nin kendi üretimi tüketimine yetmiyor

Ama buradaki asıl problem Türkiye’nin kendi üretiminin iç tüketimine yetmemesi.

Rapora göre Türkiye’nin 2015/2016 sezonunda 2.1 milyon ton olan iç tüketimi 5 yılda 3.3 milyon tona ulaştı. Aynı dönemde üretim 1.6 milyon tondan 2.1 milyon tona çıktı.

1 milyon ton fazla üretim gerekli

Bu istatistiklerde 2020/2021 sezonu yok ancak Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil: “Bizim bu konudaki yıllık tüketimimiz yıllık 2.7 milyon ton civarında. Üretimimiz ise 1.7 milyon ton. İç tüketimde bir sorun yaşamamamız için fazladan 1 milyon ton daha üretim yapmamız gerekiyor. Şimdi ayçiçeği ekim dönemi geldi. Umarım çiftçilerimiz bu konuda desteklenir” bilgisini paylaştı.

Peki bugün tohumlar toprakla buluşsa Türkiye bu üretimini yeterli miktarda arttırabilir mi?

Burada da değerlendirmeyi Türkiye’nin toplam ayçiçeği üretiminin yüzde 50.4’ünü gerçekleştiren Trakya Bölgesi’ndeki üreticilere bırakıyoruz.

“Bu sene fazladan ekim olamaz”

DW Türkçe’ye konuşan Tekirdağ Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, ekim döneminin Nisan ayında başlayacağını ancak çoğu bölgede buğday ve kanola ekimi yapıldığını bu yüzden ayçiçeği üretiminin geçen yıldan fazla olmayacağını söyledi. Yani buradaki üretim ancak gelecek ekim yıllarından itibaren artabilir. Saygı’nın verdiği diğer bir bilgi ise yeterli yağışın toprakla buluşması halinde alınacak yüksek rekoltenin arz güvenliğine olumlu etki etme ihtimali oluyor.

Ayçiçeğinde Tekirdağ lider

Türkiye’de üretilen ayçiçeğinin yüzde 21.9’u Tekirdağ, yüzde 14’ü Edirne, yüzde 12’si Kırklareli, yüzde 10.3’ü Konya, yüzde 9.3’ü Adana, yüzde 5.3’ü Çorum, yüzde 2.8 Çanakkale, yüzde 2.5 İstanbul, yüzde 2.5 Samsun ve yüzde 2.8’i Balıkesir’de üretiliyor.

Saygı’ya göre artan girdi ve sulama maliyetleri başta Konya olmak üzere çok sayıdaki bölgede uzun bir dönem ayçiçeği tarımını zorlaştırmaya devam edecek.

Yazının tamamı burada.

Emre Eser / Deutsche Welle Türkçe

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler