Sosyal Medya

Borsa

Rusya – Batı arasında enerji savaşı: Dünya adım adım stagflasyona

Rusya ve Batı arasında yaşanmasından endişe edilen olası bir enerji savaşı korkusu her geçen gün daha yüksek perdeden hissediliyor. Moskova’nın…

Rusya – Batı arasında enerji savaşı: Dünya adım adım stagflasyona

Rusya ve Batı arasında yaşanmasından endişe edilen olası bir enerji savaşı korkusu her geçen gün daha yüksek perdeden hissediliyor. Moskova’nın Ukrayna’yı işgalinin cezası olarak ABD ve Batılı müttefiklerinin Rus petrol ithalatını yasaklama yönünde girişim (Rus petrolünün uluslararası piyasalara akışı) ve buna karşı olarak da Rusya’nın Avrupa’ya doğal gaz akışını durdurma tehdidi ile enerji fiyatları adeta uzay yolculuğuna çıktı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi tüm sürati ile sürerken, Brent cinsi petrolün varil fiyatı son 9 günde 30 dolar, yılbaşına göre bakılırsa 50 dolar birden arttı. Fiyat artışlarını sadece enerji şemsiye altında da düşünmemek gerekiyor. Neredeyse tedarik endişeleri nedeniyle tarımsal emtialar rekor kırmaya devam ediyor: Buğday fiyatı yılbaşına göre %70 yükseliş kaydederken, ayçiçek çekirdeğinde artış son 15 günden %30’a dayandı.

Bir tarafta covid sonrası ortaya çıkan küresel enflasyon ve pek çok ülkede multi yılların zirvesinin test edilmesi, diğer bir tarafta savaş nedeniyle sert bir artış eğiliminden olan gıdadan enerjiye varan tüm emtialar adeta küresel stagflasyon riskini gecenin sessizliğinde bir bekçinin çığlığı gibi haykırıyor!

Artan gıda ve enerji maliyetlerinin ekonomik hayatı her geçen gün biraz daha tehdit edeceğini, her alışverişte daha da derinden hissedeceğiz. Kaldı ki, mevcut gelişmeler ve hayat pahalılığı da (bakın burası önemli (!) enflasyon yani fiyatlardaki artış hızından söz etmiyorum) harcanabilir gelirin (disposable income) her geçen gün daha da azalmasına neden olacaktır. Dün bültenimizde ele aldığımız sefalet endeksini bir kez daha gözünüzün önünde canlandırın.

Artan jeopolitik risk algısı da küresel piyasaları derinden etkilemeye devam ediyor. Altının ons fiyatı 2,000 dolar seviyelerinin kıyısında salınmaya devam ederken, dün gece ABD hisse senedi endeksleri %3 civarında düşüşle yılın en sert satış baskısının yaşandığı gece olarak kayıtlara geçti. 2021 yılında risk iştahının göstergesi konumunda olan Nasdaq endeksi yılbaşına göre bakılırsa %18 değer kaybetti (sadece dün akşam düşüş %3,6 olarak gerçekleşti).

Piyasalar, Nassim Nicholas Taleb’in meşhur kitabı “Siyah kuğu” vakasıyla adeta burun buruna geldi. İlk bakışta imkânsız görünen ancak vuku bulduğunda etkisinin tam olarak kestirilemeyecek kadar büyük bir potansiyeli olan olaylara verilen bir sıfattır. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, tam olarak da Siyah Kuğu tanımına uyduğunu düşünüyoruz. Piyasaların kafasının ise son derece karışık olduğunu da itiraf etmek gerekiyor. Sıcak savaşın nereye kadar devam edeceği veya devamında soğuk savaşın nelere muktedir olduğu hûlasa yeni dünya düzeninin risk ve fırsatlar anlamında neler getireceği tam olarak bilinmiyor.

Haliyle, bilinmezi sevmeyen piyasaların da huzursuzlandığı ve tepkisel davranışının şimdilik defansa çekilme yönünde olduğunu görüyoruz. Her ne kadar tarımsal emtialar ve siyah ince rekor yükselişler kaydetse de, defans tarafında altının yukarı yönlü hareketinde ne kadar bir potansiyel taşıdığını ya da hisse senedi piyasalarında aşağıda ne kadar daha yer olduğunu şimdilik kestiremiyoruz. Bu nedenle de, içinde bulunduğumuz bu hassas dönemde, aşırı temkinli stratejiler izlenmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

Diplomatik çabaların piyasalarda saman alevi tarzında parlaması lakin sonuç vermemesi ve buna karşı Rusya’nın sert ve bir o kadar da acımasız saldırılarının sürüyor olması, risk iştahının da bozulmasına neden olurken, altından sonra bir diğer güvenli liman olan ABD Dolarına da değerlenme olarak yansımaya devam ediyor. Geçen hafta alımların eşliğinde %1,68 seviyesine kadar gerileyen doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil getirisi, yeni haftada %1,80 seviyesine yükselirken, doların piyasa kuru olan sepet DXY, neredeyse son 2 senenin zirvesine ve psikolojik 100 seviyesinin kıyısına kadar ilerledi.

Dışarıdaki olumsuz hava içeriye de yansımaya devam ederken, kamunun süregelen desteği ile USDTRY kurunda yükseliş eğilimi yavaş çekimde kuzeye doğru ilerlemeye devam ediyor. Bu bağlamda, dün USDTRY kuru 14,4’lü seviyelere yükselirken, Kur Korumalı Mevduat nedeniyle hazine üzerindeki maliyet baskısının da tartışmasız arttığını görüyoruz. Kamunun yoğun bir şekilde oyunu defansta oynamasına rağmen, haliyle kur arttıkça KKM’ın artan  maliyeti orta ve uzun vade için yeni kırılganlıkları da beraberinde getiriyor. Kırılganlığın en önemli göstergesi olarak da 5 yıl vadeli risk göstergesi CDS risk primi dün 700 baz puan seviyelerine yükselerek son 14 yılın zirvesine yükseldi.

ABD borsalarının dün geceyi yılın en sert satışı ile bitirmesi ardından yeni gün başlangıcında Asya borsalarında da hava tatsız. Ukrayna’da ateşkes müzakerelerinde sınırlı ilerleme sağlanmasına rağmen gösterge endeks Tokyo borsası %1,3 düşüşle 16 ayın en düşük seviyesine geriledi; Tayvan borsası ise %2,2 düştü.

Ukrayna barış görüşmelerinin çok az ilerleme kaydetmesi ve Rusya’dan petrol ithalatını yasaklama ihtimalinin yatırımcıların enflasyon ve yavaşlayan ekonomik büyüme konusundaki korkularını tetiklemesi nedeniyle piyasaların modunun ne kadar bozuk olduğunu hep birlikte gözlemliyoruz. ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerinin katılımı olmadan Rus petrol ithalatını yasaklamaya istekli olduğunu yönünde haberler de bu sabah Reuters manşetlerini süslemeye devam ediyor.

Veri gündemi ise bugün zayıf. Piyasaların gözü Perşembe günü açıklanacak ABD enflasyon verilerinde ve haliyle haftaya Çarşamba günü sonuçlanacak FED’in olağan faiz toplantısından olacaktır. FED’in savaş riski ile küresel enflasyon arasında sıkışarak temkinli bir para politikası duruşu izleyeceğine şimdilik yüksek ihtimal veriliyor. Faiz artırım beklentisi 25 baz puan düzeyinde.

Cennet annelerin ayakları altındadır. Dünya kadınlar günü kutlu olsun!

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler