Sosyal Medya

Borsa

Yapı Kredi yatırım:  2022 yılında hisse senetleri görünümü

2021’in Kazananları/Kaybedenleri 2021 yılının hisse performansı açısından en öne çıkan endeksler, sektörleri Halka Arz, İnşaat, Kimyasal, Metal ve Turizm olurken,…

Yapı Kredi yatırım:  2022 yılında hisse senetleri görünümü

2021’in Kazananları/Kaybedenleri

2021 yılının hisse performansı açısından en öne çıkan endeksler, sektörleri Halka Arz, İnşaat, Kimyasal, Metal ve Turizm olurken, ana tema TL’deki değer kaybı ve bunun doğal sonucu ihracat oldu. Yılın tamamındaki performansı farklı dönemlere bölsek de, öne çıkan sektörler çok farklılaşmıyorken, temel değişim, endeksteki toplam ağırlığı %10-15’li seviyelere kadar gerileyen Bankacılık endeksinin performansı oldu. 2021 yılının çok büyük kısmında, TL’deki istikrarsızlık ve muhtemel mevzuat değişiklikleri endişesiyle, son 5 yılda olduğu gibi ana endeksin gerisinde kalan bankaların bu zayıf performansı aslında bir yandan da MSCI Türkiye’nin neden istikrarlı bir şekilde küresel benzerlerinin gerisinde kaldığının da bir anlamda bize göre yanıtı gibi çünkü içerisinde bankaların yer almadığı bir gelişmekte olan piyasa toparlamasını içsel olarak mümkün görmediğimiz gibi, bu görüşümüzü yanlışlayacak bir örneğe de denk gelmedik.

 

2022’ye Bakış – 2021’in bir benzeri mi?

2021 yılının Aralık ayında TL’deki olağanüstü sert yükselişin ardından açıklanan tedbirler sonrası ani düşüş ve önceki 2 aya göre sağlanan görece istikrar, BIST’in 2021’in son haftasını ve 2022’nin ilk haftasını yükselişle kapamasını sağladı ancak endeks, 17 Aralık 2021’de gördüğü TL zirvenin halen %11 altında. Endeksin, USD cinsinden değerine baktığımızda ise 2021 yılının Mart ayında gördüğü yakın tarihli zirvesinin %33, altında kaldığını görüyoruz.

Genel olarak, endeksin, 2022 yılında, kayıplarını kapatabileceğini düşünüyoruz; geniş çaplı bir yükselişin ise en başta enflasyon, CDS primi ve Merkez Bankası rezervleri gibi makro değişkenlerde sürdürülebilir iyileşmeye bağlı olacağına inanıyoruz.

2022 yılı beklentilerimizi ve varsayımlarımızı başlıklar halinde özetlersek,

Baz senaryomuzda, büyümenin, 2021 yılının yüksek bazının etkisiyle ve fonlama maliyetlerinin artmasıyla, %10-11 bandından %3-4’e doğru gerileyeceği, enflasyonun yılın ilk yarısında zirve yaptıktan sonra, yılı %25-30 mertebelerinde kapatacağı ve yıllık ortalamasının %35-40 olacağı, 10 yıllık tahvil getirisinin ise %20-25 bandında kalacağını varsayıyoruz.

– Bu kısa vadeli varsayımlar, sürdürülebilir gözükmeyen eksi reel faiz ortamını işaret ettiği için, 2022’ye dair en geniş güven aralığıyla yapacağımız tahmin, enflasyon ve politika faizi arasındaki tenakuz bu denli yüksek devam ettiği sürece, endeksin her türlü senaryoda, yönü nihayetinde yukarı da olsa, oldukça dalgalı bir seyir izleyeceğidir.

 

Son 5 senenin tamamında küresel benzerlerinin gerisinde kalan endeksin, 2022 yılında bu zayıf performansını tersine çevirmesi ve kayıplarını yerine koyması, bize göre, büyüme yavaşlarken ve sermaye maliyetleri artarken, sadece finansallardaki büyümeyle zor ancak mümkündür; tahvil faizleri eksi seviyelerde kaldığı müddetçe ise, 2021 yılının son çeyreğinde tecrübe ettiğimiz üzere, en muhtemel senaryodur.

– Orta ve uzun vadeli bakış açısıyla değerlemelerin alım için uygun olduğu kanaatindeyiz ve bunun, aşağı yönlü riskleri sınırlandırdığını da düşünüyoruz. İncelememiz altındaki şirketler için hedef fiyatlarımız üzerinden hareket ederek, endeks için %40’lık artış potansiyeli hesaplıyoruz.

– Sektör ve hisse tercihlerinde, ana temaların enflasyon ve TL’nin seviyesi olacağından hareketle, FX geliri olan, ihracatçı şirketlerin ön planda kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz ve defansif duruşumuzu büyük oranda koruyoruz ancak 2022 yılıyla beraber, döngüsel hisselerde seçici olmak kaydıyla pozisyon alınabileceğini düşünüyoruz ve bu açıdan, Model Portföyümüze Türk Hava Yolları’nı ekliyoruz.

 

2022 Ana temalar & Beklentilerimiz

– Nakit akımları ve büyümeler baskı altında

2022 yılı için, baz senaryomuzda, büyümenin, 2021 yılını %10-11 bandında kapattıktan sonra %3-4’e doğru gerileyeceğini varsayıyoruz. Artan fonlama maliyeti, azalan kredi büyümesi, TL’deki sert dalgalanmalar ve yüksek enflasyon şirketlerin nakit akımları üzerinde baskı oluşturacak ana etmenler olacaktır.

 

İncelememiz altındaki şirketlerin (banka ve sigorta hariç) konsolide ciro artışının 2022 yılında 2021 yılındaki %58’lik beklentimizden, %65’e çıkmasını bekliyoruz. USD cinsinden, ise, 2021 yılındaki %25’lik artıştan sonra 2022’de yatay bir seyir öngörüyoruz. Aslında, toplulaştırılmış değerler üzerinden yapılan analizler, bu toplamlarda büyük payı olan ve 2020 yılındaki anomaliden en çok etkilenen havacılık sektör hisseleri ve Tüpraş’ı çıkarırsak, 2021 yılında %14 net satış artışı, 2022 için ise %7 daralma hesaplıyoruz.

TL’deki değer kayıpları ve enflasyon, ithal girdi maliyetleri ve USD’ye bağlı yatırım harcamalarında artışa yol açacakken, paranın artan zaman değeri, net işletme sermaye ihtiyacı yüksek ve yabancı parayla borçlanan şirketlerin reel nakit yaratımlarını olumsuz etkileyecektir.

İhracat yapan şirketler açısından bile, yurt içi taraftaki bu yüksek enflasyon ve TL’nin olağanüstü dalgalı seyri, nakit akımları açısından risk yaratmaktadır. Öncelikle, fiyatlama becerisi sınırlı ve katma değeri görece düşük mal ve hizmet ihraç eden şirketlerin birçoğu 2022’de yenilen girdi maliyetlerine muhatap olacaktır ve hepsi, bunu fiyatlarına yansıtma becerisine sahip değildir ve ithalatçıların fiyat indirim talepleri olacaktır. İkinci olarak, üreticilerin zayıf TL’den yararlanmak için

ihracata yönelmesi muhtemelse de, bu durum, kısa vadede kapasitelerini arttırmaları pek mümkün olmadığından, yurt içi satışlarından pay alarak karşılanabilecektir, ki bunun yurtiçinde ürün bulunabilirliği ve yüksek fiyatlama sorunlarına yol açabileceği atlanmamalıdır ve 2021 yılında önce çimentocuların, sonra gübrecilerin ihracat gözetimine takılması bu anlamda örnek verilebilir.

 

Yurt içi tüketim, özellikle beyaz eşya ve otomotiv gibi sektörlerde, tüketicilerin azalan alım gücü ve artan fiyatlar nedeniyle, büyümeyi daha az destekleyecektir.

 

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

 


 

Yurt dışı yerleşikler hisse satışını sürdürdü

 

Son Beş Yıl Temettü Verimliliği Ortalaması Yüksek Olan Şirketler

 

Dr. Artunç Kocabalkan – Murat Sağman – Tufan Deriner:  Borsada yükseliş kalıcı mı?

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler