Sosyal Medya

Borsa

S&P500 ANALİZ:  Satışların sonu geldi mi?

ABD’nin bir numaralı hisse endeksi ve tüm dünya borsaları için yol gösterici görevi yapan S&P500 4 haftadır aralıksız değer kaybediyor.…

S&P500 ANALİZ:  Satışların sonu geldi mi?

ABD’nin bir numaralı hisse endeksi ve tüm dünya borsaları için yol gösterici görevi yapan S&P500 4 haftadır aralıksız değer kaybediyor. Endeksin yılbaşından bu yana değer kaybı %14’ü bulurken, piyasa değeri de $6 trilyon düştü. Satışlar S&P500’e özel  değil. Cuma günü Avrupa’nın önde gelen hisse endeksi Stoxx600 %1.6 düşerken, Türkiye’nin de dahil olduğu MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar (GOP, Ülkeler = GOÜ) Hisse Endeksi  Cuma günü %2.5, tüm hafta için de %4 değer yitirdi.  Kriptolarda hafta boyunca satış vardı.  Dolar tüm para birimlerine karşı yükselmeye devam etti.

 

Bu gelişmelerin 3 nedeni var:

İlkin, fon yöneticileri Fed politika faizinin 2023 ortalarında %3.5’a yükseleceği tahminini ciddiye almaya başladı. Daha birkaç gün öncesinde Fed’in resesyon veya Ukrayna Savaşı’nın yan etkilerinden korkup kısa sürede parasal sıkılaştırmayı yavaşlatacağı, hatta mola vereceği konuşuluyordu.

İkinci olarak, Çin’de ekonomik durum felaket.  Natixis Asya Covid-19 kapatma ve kısıtlamalarının yıllık bazda GSYH’yi %1.5 trendin altına iteceğini ve 2022 GSYH büyümesinin %4’e yavaşlayacağını ön gördü. Evergrande türü şirketlerin tahvillerinden para kaçışı sürüyor.

Financial Times’ta yayınlanan  “The global stagflation shock of 2022: how bad could it get?” (2022 global stagflasyon şoku:  İşler ne kadar kötüye gidebilir?) başlıklı haber-analizde, 1070’ler kadar uzun soluklu ve sarsıcı etkisi olmasa da, dünyanın adım adım stagflasyona gittiği görüşüne vurgu yapıldı.

Hisse senetleri yükselen kredi riski, yavaşlayan büyüme ve buna rağmen Fed başta büyük merkez bankalarının uzun süre faizleri artırması senaryosunu fiyatlıyor. Bu senaryoda, hisse başı kar hızının  yavaşlayacağı, hatta 2023’de eksiye döneceğini unutmamak lazım.

Ancak, yukarda saydığımız olumsuz rüzgarların büyük bölümünün yılbaşından bu yana %23 düşen NASDAQ ve %14 düşen S&P500’de iskonto edildiği de gerçek.  S&P500 2008 Büyük Finansal Krizi’nde bu yana en uzun düzeltmesini yaşıyor.

Bloomberg’e konuşan National Securities strateji direktörü Art Hogan “Artık değer çok ucuz, kar beklentisi oldukça güçlü hisselerin satıldığı bir evreye girdik. Bu tür toptan satışlar genelde düzeltmelerin başında değil, sonunda olur” diyor.

 

Defiance ETFs  (Exchange Traded Funds) kurucu ortağı  Sylvia Jablonski “Artık kelepir avına çıkmanın zamanı geldi” yorumunu yaptı. “Kriptolardan moda (meme) hisseleri ve fon yöneticilerinin sevgilisi olan yüksek teknoloji hisselerine kadar her şey acımasızca satılıyor” diyor. “Borsanın köpüğü alındı, değerlemeler makul düzeylere doğru inişe geçti. Bence düzeltmenin sonuna yaklaştık”.

 

Bu görüşe karşı tez olarak, 2021’de Wall Street’i atmosfere fırlatan bireysel yatırımcının hem doğrudan işlemler, hem de hisse fonlarına ilgisinin  belirgin şekilde düştüğünü vurgulamalıyız.

 

Olumlu yanda ise VIX’in 30.19 düzeyinde olup, bir çok riski fiyatladığını söyleyebiliriz.  Ayrıca panik alarmı verecek 50-60 düzeylerine de fırlamadığını görüyoruz. S&P500’te ayı pazarının genelde başarılı  bir  öncü göstergesi de junk tahvil getirileri. Bunlar çok yükseldiğinde, ayı pazarı panik satışlara dönüşebilir. Ancak, halen junk tahvil spreadleri 405 puan düzeyinde. Bu spread 500 puanın üstüne çıkmazsa, satışların sonuna yaklaşıldığını düşünmek daha olası.

En sonunda ise her şeyin olabileceği bir gelecekte mantıklı tahmin yapmanın imkansız olduğu kaydedilmeli. Akla gelen “düşük olasılıklı” riskler arasında Putin’in 9 Mayıs Zafer Bayramı’nda tüm dünyaya (nükleer) meydan okuması, Çin’de arazi geliştirme şirketleri arasında yeni iflasların patlak vermesi başı çekiyor.

 

Dr. Artunç Kocabalkan – Atilla Yeşilada:  Hokkabazlık çözüm değil

 

Kripto Para Piyasalarında Yaşanan Düşüşünün Analizi…

 

ABD’de tarım dışı istihdam nisanda beklenenden güçlü

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler