Sosyal Medya

Borsa

Piyasa Bülteni: Küresel piyasalarda ‘mayday’ çağrısı

Mayday, radyo iletişiminde tehlike sinyali olarak kullanılan acil durum prosedür kelimesidir. Denizdeki veya havadaki bir taşıtın ve onun içindeki kişilerin,…

Piyasa Bülteni: Küresel piyasalarda ‘mayday’ çağrısı

Mayday, radyo iletişiminde tehlike sinyali olarak kullanılan acil durum prosedür kelimesidir. Denizdeki veya havadaki bir taşıtın ve onun içindeki kişilerin, tehlikeye maruz kalması veya bu olaylarla karşılaşma olasılığı durumlarında yapılan yardım çağrısına Mayday kelimesi ile başlanır.

Küresel mali piyasalarda âdeta büyük bir ‘mayday’ yaşanıyor. Son yılların en büyük çöküşünün arkasında yatan ana neden ise ultra düşük faiz ortamından çıkılıyor olması. Okurlarımız hatırlayacaktır; bültenlerimizde bu olguyu ‘morfin’ metaforu ile pek çok kez ele aldık. 2008 küresel kriz döneminden bu yana piyasalar ne zaman üzülse, önde gelen merkez bankaları reçete olan düşük faiz, ardı arkası kesilmeyen uzun vadeli likidite sunarak âdeta acıları devamlı morfin enjekte ederek bastırmaya çalıştı.

Özellikle de, pandemi döneminde hızla sıfırlanan faizlere, 3,7 trilyon dolardan 8,9 trilyon dolar seviyesine yükselen FED’in devasa bilançosu da eklenince, ucuz para varlık sınıflarının her kademesinde kendisini göstererek büyük bir enflasyon patlamasına neden oldu. Bir müddet enflasyon “geçicidir” diyerek maçı uzatmalara götüren FED, akabinde yapmış olduğu hatayı da kabul ederek reçeteyi değiştirince, riskli varlık sınıfına giren tüm enstrümanlarda 2022 yılında büyük bir çöküş yaşanıyor.

Morfin bağımlısı olan piyasaların çığlığını da artık duyan yok gibi! ABD dolarının piyasa faizi olan gösterge 10 yıllık tahvilin 2018 yılına dönerek %3 seviyesinin üzerine yükselmesi ve bilanço daraltmanın da yakında başlanacağı düşünülürse, riskli varlık sınıfına giren hisse senetleri ve kripto paralarda ciddi bir satış baskısı ile karşı karşıyayız.

Bitcoin, kripto paraların amiral gemisi, son 6 ayda değerinin %60’nı kaydebederek bu sabah 27,700 dolar seviyesine kadar geriledi. Bu tip gelişmeleri bültenimizde sık sık yazıp çiziyoruz. Lâkin, kripto para âleminde, Terra (LUNA) stabil paranın ‘patlaması’ ile ilgili ciddi anlamda bir tedirginliğin de yaşandığını not etmek gerekiyor.

Terra ya da Terra Luna, bir kripto para birimi. Terra, sabit fiyatlı küresel ödeme sistemlerine güç sağlamak için itibari (fiat) para birimlerine sabitlenmiş bir blockchain protokolü. Terra Luna, dün algoritmik sabit kripto varlığıyla ilgili yaşadığı sorunlara bağlı olarak önemli bir çöküş yaşadı; teyide muhtaç olsa da ‘saldırıya’ uğradığı da iddia edilmektedir. Luna’nın fiyatı %99’dan fazla düşerek kripto yatırımcılarının servetini âdeta sildi.

En değerli 10 kripto para birimi arasında yer alan Terra, geçen ay 120 dolar seviyesinin kıyısına kadar yükselmesi ardından Çarşamba günü 1 doların da altına düştü. Kayıpların çoğu, sadece 24 saat içinde %98’lik bir fiyat düşüşüyle bir gecede gerçekleşti! (bakınız grafik)

TerraUSD ve LUNA, kripto para piyasasında büyük satışlar başladığından beri en çok etkilenen iki token olduğunu görüyouz. TerraUSD yani UST, stablecoin olmasına rağmen kendi fiyatını 1 dolara sabitlemekte zorlandı. Hâlen daha da bunu başarabilmiş değil! Terra’nın piyasa değeri endişe verici bir şekilde bu sabah 49. sıraya düştü. Coinmarketcap verilerine göre, Nisan ayında 35 milyar dolar piyasa değeri (market cap) olan Terra, bu sabah 1 milyar dolar seviyesine gerileyerek pazar payını çok büyük ölçüde kaybetti.

Ayrıca, Coinbase borsasına ilişkin soru işaretlerinin tırmanması gibi nedenler derin bir satış baskısına yol açıyor. En büyük kripto Borsalarından Coinbase, ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre toplam işlem hacminde düşüş yaşanacağı tahmininde bulundu. Şirketin hisseleri ilk çeyrekte 1,17 milyar dolar hasılat ile beklentilerin altında kalması sonucu %16 geriledi. Hacimlerin düşüşünde Bitcoin’de yaşanan sert fiyat gerilemesi etkili olduğu düşünülüyor.

Dönelim yavaş yavaş bizim piyasaya. Dün TÜİK, Mart ayına yönelik inşaat maliyeti endeksini açıkladı. Buna göre, Mart ayında inşaat maliyet endeksi aylık %9,58, yıllık olarak ise %101,57 artış kaydetti. Verinin alt kalemlerinde, malzeme endeksinin %128,11 , işçilik endeksinin ise %42,59 arttığını görüyoruz. Konut fiyatlarının artış sebebinin en önemli nedenlerinden birisi bu: Müteahhitin maliyeti gerek TL’nin değer kaybı gerekse de artan emtia fiyatları nedeniyle ciddi mânâda arttı!

Lâkin talebin de güçlü olmasının başka bir nedeni daha var. Enflasyonun Türkiye’de %70 , KKTC’de ise neredeyse %90 olduğu ve reel faizin derinlemesine negatif olduğu bir ortamda, konut veya sabit gayrimenkul yatırımı enflasyona karşı (ekonomik aktörlerin varlıklarının değerini koruyabilecekleri) bir sigorta olarak görülüyor. Açıklanan yeni destekle konut fiyatların daha da artacağını düşünüyoruz. Konut almak için doğru zaman mı sorusunun ciddi bir şekilde düşünülmesi gerekiyor! (bakınız grafik)

Dün sabah saatlerinde TÜİK’in açıkladığı inşaat maliyet endeksi ardından küresel çapta günün kuşkusuz en önemli verisi ABD’de Nisan ayı enflasyon verileri idi. Piyasa tahminleri, her ne kadar baz etkisi ile olsa da, manşet enflasyonunun %8,5’den yıllık %8,1’e, çekirdek enflasyonunun ise %6 seviyesine gerileyeceği yönünde idi. Lâkin gerçekleşme beklentilerin üzerinde oldu:  Manşet bazda yıllık TÜFE enflasyonu %8,3, çekirdek ise %6,2 artış kaydederken, piyasa yansıması da olumsuz oldu.

Enflasyonun piyasaları sevindirmemesi ve FED’in de işinin kolay olmadığının anlaşılması ile risk iştahını göstergesi açısından yakından takip edilen Nasdaq endeksi geceyi %3,2 düşüşle tamamlarken, 2022 yılında kaybını da %28 seviyesine taşıdı! En büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksinde gecelik düşüş %1,7 olurken, 2022 yılında kaybı %17,50 olarak gerçekleşti. Daha basit bir anlatımla, %2,5 daha düşerse, S&P500 de ayı piyasasına girecek!

Altının ons fiyatı ABD TÜFE verisi sonrasında yön bulmakta ilk etapta zorlansa da, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, 1,830 dolar seviyesindeki teknik bölgeden aldığı güç ile 1,855 dolar seviyelerine kadar ilerledi. 1,830 dolar altını stop loss olarak düşünerek uzun pozisyonlar korunabilir.

USDTRY kuru kamunun desteği ile dün sabah saatlerinde test ettiği 15,38 seviyesinden 15,30 seviyesinin kıyısına kadar gevşese de, teknik olarak yön yukarı görünmeye devam ediyor. 2 yıl vadeli gösterge faiz dün %26 seviyesine tırmanırken, yabancı indinde Türkiye’nin risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi, 700 baz puan seviyesinin kıyısında ve 2008 küresel kriz döneminde (Lehman Brothers) sonra en yüksek seviyede işlem görüyor.

Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarının da olumsuz havayı derinlemesine içlerine çektiklerini görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %1’in üzerinde kayıpla güne bitirmeye çalışırken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde sert satışlar ardından küçük çapta da olsa alımların olduğunu görüyoruz.

ABD dolarının piyasa kuru olan DXY bu sabah 104 seviyesindeki kritik bölgesinin kıyısında işlem görmeye devam ederken, havanın karamsar olmasına paralel EUR ve GBP’nin sırası ile 1,0520 ve 1,2225 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Kısa vadede yön aşağıya görünüyor. Yatırımcı bakış açısı ile, acele etmeden, anlamlı geri çekilmeleri, kademeli olarak portföy inşaa etmek için kollanabileceğini düşünüyoruz. Henüz satış baskısının bittiğini veya güvenli liman dolar alımlarının sonlandığını iddia edemeyiz.

Sabah Reuters haberlerinde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin Avrupa güvenliğini ve Atlantik askeri ittifakını yeniden şekillendirdiği için, Finlandiya’nın Perşembe günü İsveç ile NATO’ya katılma niyetini açıklamasının muhtemelen olduğunu okuyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün ABD’de üretici enflasyonu ve İngiltere’de büyüme ve sanayi üretimi takip edilebilir.

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler