Sosyal Medya

Genel

Soğan tarlada ölüyor!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının 3 buçuk kata ulaştığını bildirdi...

Soğan tarlada ölüyor!

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda ürünlerinde eylül ayı üretici ve market arasındaki fiyat farklarını açıkladı. Bayraktar, “Soğan 62 kuruşa kadar indi. Ürünler tarlada bekliyor. Üreticilerimiz kuru soğanı tarladan toplatacak işçilik maliyetini bile karşılayacak durumda değil” dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının 3 buçuk kata ulaştığını bildirdi. Eylül ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkının yüzde 253 ile kuru soğanda yaşandığını, üreticilerin kuru soğanı toplatacak işçilik maliyetini bile karşılayamadığını söyledi.

Son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146’lık artış ve üre gübresinde yüzde 145. Amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik artış yaşandığını belirten Bayraktar, “Gübre sektörü ithalat bağımlılığından kurtulamadığı sürece gübre ucuzlamaz” dedi.

Bayraktar, kuru soğanın 3,5 kat, maydanoz ve elmanın 3,4 kat, limonun 3,3 kat, yeşil fasulyenin 3,1 kat, kuru üzüm ve marulun 2,7 kat, sütün 2,6 kat fazlaya tüketiciye satıldığını belirten Bayraktar’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

ÜRETİCİ MARKET FİYAT FARKI KURU SOĞANDA

Eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 253,23 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat farkını maydanoz yüzde 242,42, elma yüzde 235,10, limon yüzde 229,78, yeşil fasulye yüzde 205,81, kuru üzüm yüzde 167,76, marul yüzde 165,96, süt yüzde 162,33 oranında izledi.

MARKETTE EN YÜKSEK FİYAT DOMATES, EN DÜŞÜK FİYAT LİMON

Markette yüzde 26,89 oranındaki domateste yaşanan fiyat artışını yüzde 23,91 ile kuru fasulye, yüzde 19,37 ile zeytinyağı, yüzde 15,96 ile pirinç, yüzde 15,33 ile kuru üzüm, yüzde 11,81 ile tavuk eti, yüzde 8,56 ile ıspanak, yüzde 6,27 ile kuru kayısı. Markette en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 27,33 ile limonda yaşandı. Yüzde 22,43 ile salatalık, yüzde 12,70 ile havuç, yüzde 11,38 ile kuru incir, yüzde 10,37 ile kırmızı mercimek, yüzde 9 ile nohut, yüzde 7,53 ile yeşil soğan, yüzde 4,37 ile kuru soğan, yüzde 2,50 ile patlıcan, yüzde 1,96 ile kabak izledi.

ÜRETİCİDE EN FAZLA DÜŞEN ÜRÜN LİMON, EN FAZLA YÜKSEK ÜRÜN SİVRİ BİBER

Üreticide yüzde 56,05 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürünün limon. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 33,33 ile kuru soğan, yüzde 15,33 ile salatalık, yüzde 14,49 yeşil fasulye, yüzde 5,45 ile elma, yüzde 3,85 ile iç fındık izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 58,97 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 46,08 ile domates, yüzde 45,07 ile patates, yüzde 35,71 ile kuru kayısı, yüzde 31,58 ile havuç izledi.

“KURU SOĞANI TARLADAN TOPLAYACAK İŞÇİ MALİYETİNİ KARŞILAYACAK DURUMDA DEĞİL”

Kuru soğanda, kışlık ürünlerin hasadı başladı. Rekoltenin artması ve talebin de yavaş olmasına bağlı olarak pazarlama sorunları fiyatlarda düşüşe yol açtı. Yaklaşık kilogram maliyeti 1 lira civarında olan kuru soğanda, hasadın yoğunlaşmasıyla birlikte fiyatlar 62 kuruş seviyesine kadar indi ve ürünler tarlada bekliyor. Üreticilerimiz kuru soğanı tarladan toplatacak işçilik maliyetini bile karşılayacak durumda değil. Sivri biber ve domateste arzdaki azalma fiyatların artmasına sebep oldu. Patateste ise okulların açılmasıyla talepteki artış fiyatları yükseltti.

“GÜBREDE DIŞA BAĞIMLILIK ORANI YÜZDE 87”

Bayraktar, 24 Eylül’de yapılan gübre zamlarıyla beraber yeni üretim sezonuna hazırlanan üreticilerin önünü göremediğini üreticilerin borcunu borçla kapattığını söyledi. Bayraktar, çiftçilerin yüksek fiyatlar nedeniyle gübre alamadığı takdirde verimde ciddi kayıpların yaşanacağını söyledi.

ÇİFTÇİ GÜBRE KULLANAMAZSA HAYVANCILIK SEKTÖRÜ DE DARBE YİYECEK

Türkiye’de saf madde olarak gübre kullanımı 2,2 milyon tondur. Bu miktar 3 buçuk milyon ton civarında olan potansiyel ihtiyacın altında kalıyor Son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 145 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı. Kuraklıktan dolayı rekolte kayıpları yaşayan, çiftçi bu fiyatlarla gübre alamaz ve gübre kullanamazsa verimde ve kalitede kayıplar meydana gelecek, bitkisel üretim düşecek, bu üretimi hammadde olarak kullanan hayvancılık sektörü de bundan darbe yiyecektir.

GÜBRE 7 FİRMANIN KONTROLÜNDE

Gübre pazarının büyük bir kısmının da 6 veya 7 firmanın kontrolünde. Yerli üretimin gübre tüketimindeki payı yaklaşık yüzde 65 olduğuna göre geriye kalan yüzde 35’lik pay ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Ancak yerli üretim hammadde açısından yüzde 80-85 oranında dışa bağımlıdır. Dolayısıyla son yıllara ait bu verilere göre gübrede dışa bağımlılık oranı gerçekte yüzde 87 dolayındadır. Diğer yandan son bir yılda besi yemi yüzde 53, süt yemi yüzde 55, sertifikalı tohumluk fiyatları yüzde 40-63 arasında ve elektrik fiyatları ise yüzde 56 arttı.

DESTEKLEMELER YATIRILMALI

Fark ödemesi destekleri doğru düzgün hesaplanmalı ve gereği yapılmalıdır. Tarımsal destekleme ödemeleri çiftçimizin tam zamanında, geciktirilmeden ödenmesi de tarım sektörümüzün bekası açısından çok önemlidir. Gübrede verilen destekler yetersizdir. Mazotta olduğu gibi fiyatın yarısı oranında gübre desteklenmelidir. Devletimiz geçmişte olduğu gibi bir aracı kurum vasıtasıyla ucuz gübre tedarik edip üreticiye doğrudan satmalı veya ‘Türkiye Zirai Donatım Kurumu’ benzeri gibi kâr amacı gütmeyen bir ‘Piyasa Düzenleyici Kurum’ oluşturularak piyasayı regüle etmelidir.

(ANKA)

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler